Pandemi kısıtlamaları gevşetildi ancak kahvehanecilerin çilesi bitmedi. Kahvehanelerde oyun yasaklarından dertli olan esnaf aynı zamanda vergi borçlarının ertelenmemesinden de şikayetçi. Ankara Kahveciler ve Esnaf Odası Başkanı İsa Güven, “Bugün AVM’ler, otobüsler, oteller yapılan kongreler tıklım tıklım dolu. Kahvehaneye geldiği zaman COVID oluyor. Yeter artık, bıçak kemiğe dayandı. Yakın ışıklarımızı, yeter artık, bizi sokağa indirmeyin” dedi.
Pandemi nedeniyle geçici olarak kapatıldıkları için bir yıldır iş yapamadıklarından yakınan Oda Başkanı İsa Güven, yaptığı açıklamada yasaklara tepki gösterdi. Güven, şunları söyledi:
“ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANDI”
“Bir yılımızı doldurduk. 16 Mart’tan itibaren kahvehanelerimiz kapatıldı. 25 bin lira nakit ve krediyi esnafın yarısı kullandı yarısı kullanmadı. Bu bir yıl içinde elektrik, doğal gaz, su kesildi. Mal sahibi kira ödeyemediğimiz için dava açtı. İş yerlerimizde tavla, okey, oyun yasak olduğu için müşterilerimiz gelmez oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bir yardım paketi açıkladı. Bu yardımı esnafımızın yüzde ellisi aldı. TBMM’ye seslenmek istiyorum: Sosyal devlet anlayışı böyle olmazdı. 1 Mart’ ta iş yerlerimiz açıldı. İki gün sonra bir yasak daha geldi. Kahvehanelerde tavla, okey, oyun yasak. Yahu kahvehanelerde oyun olmazsa müşteri gelmez. Bilim Kurulu üyeleri gece gündüz açıklama yaptınız, bizim kahvehaneleri kapattırdınız. Bugün AVM’ler, otobüsler, oteller yapılan kongreler tıklım tıklım dolu. Kahvehaneye geldiği zaman Covid oluyor. Yeter artık bıçak kemiğe dayandı. 500 yıllık kahvehane kültürünün hiç mi hatırı yok? Ne şartlarda geçindik biliyor musunuz? Eşten dosttan memur arkadaşlarımızdan borç para aldık. Sayın cumhurbaşkanı paketi açıkladı. Gerçek vergi mükellefi esnaf ve zanaatkar ne olacak. Yakın ışıklarımızı, yeter artık, bizi sokağa indirmeyin!”
Kahvehane işletmecileri de şikayetlerini ANKA’ya şöyle anlattılar:
Şaban Ali Uzun: Vergi dairesinden arıyorlar, ‘Sana icra başlatacağız, vergini öde’ diyor. 25 yıllık dükkan. Bir kere gecikmeli vergi ödemedim. ‘Reform var’ diyorlar. Hiçbir şey yok. Ödemediğim kiranın stopajı var.
Ali Kılınç: Ankara’nın en eski esnafı ve vergi mükellefiyim. Benim vergi borcum bir yıldır birikmiş, mart ayına kadar ödemem gerekiyordu maalesef ödeyemedim. Cumhurbaşkanımıza diyoruz ki ‘Bana yardım yapma benim dükkanımı aç. Ben yanımda çalıştırdığım işçilerin parasını vereyim’. Ben 75 bin lira borcumu yapılandırdım, ama bu yapılandırmada benim ödeyeceğim rakam 108 bin lira. Tabii ki ödemeyeceğim. Benim emekli maaşıma ipotek koyacak emekli maaşımdan bunu kesecek.
Kenan Karamemetoğlu: Bir yıldan beri kiramızı ödeyemedik. Bankalardan tüketici kredisi çektik. 10 bin lira kredi çektim 18 bin lira borcum var. Dükkan sahibi ‘Kiramızı ödemeyecekseniz dükkanımı tahliye edin’ diyor. Ben oraya 150-200 lira para harcamışım. 23 çay sattım 46 lira. Bunu elektriğe mi verelim, suya mı verelim. Kirasını mı verelim? Yani şaşırdık.