Pandemiyle birlikte zor günler geçiren İstanbul Toptancılar Çarşısı (İSTOÇ) esnafı yaşadıkları sıkıntıları ANKA’ya anlattı. Hammadde fiyatları ve gümrük vergilerindeki artıştan yakınan esnaf, “Siftah yapmadığımız günler var. Çekler-senetler ödenmiyor. Kiramızı karşılayamıyoruz, bankalara olan borçlarımızı ödeyemiyoruz, eşten, dosttan borç alarak geçinmeye çalışıyoruz. Devletten esnafa sahip çıkmasını istiyoruz” dedi.
İstanbul’un en önemli toptancı çarşısı olan, süs eşyalarından, mutfak araç-gereçlerine, çocuk oyuncaklarına kadar birçok ürünün üretilip pazarlandığı toptancı çarşısı İSTOÇ’da esnaf “Kan ağlıyoruz” diyor.
ANKA, ekonomik güçlük içindeki toptancı esnafının sıkıntılarını yerinde gözlemledi.
“ŞU AN HİÇ İŞ YOK, STOPAJLAR ALINMASA BİRAZ RAHATLARIZ”
İşlerinin tamamen düştüğünü, siftah yapmadıkları günlerin olduğunu anlatan esnaf Hüseyin Kurt:
“Şu an iş hiç yok. Kredimi ödemek için alış fiyatına mal satıyorum. Sırf çark dönsün işler olsun diye. İş yok. Televizyona çıkıp söylüyorlar ‘enflasyon yüzde 14’ diye. İşte sattığım mallar. Şu anda yüzde 70 zam var. Eski fiyattan satıyorum, sırf krediyi ödemek için. Şu anda ucu uçuna geçiniyorum. Bankadan kredi kartından çekiyorum, bir ay sonra ödemek için. Hiçbir destek yok. Devlet ‘750 lira kira yardımı’ diyor. Ben 8 bin lira kira veriyorum. 750 lira destek verse ne olur, vermese ne olur? Sonra devlet diyor ki ‘Yardım ediyorum’. Stopajlar alınmasa biraz rahatlarız.”
“SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR AMA TABİİ BOĞAZIMIZDA DÜĞÜMLENİYOR”
“Nasıl geçiniyoruz? Veya nasıl geçineceğiz bilmiyoruz” diyen esnaf şunları söyledi:
“Sıkıntı büyük. Yılbaşında normalde hediye kutularının satılması lazımken biz resmen oturduk. Ne gelen oldu ne de satış. Bu, ister istemez hayat şartlarımızı daha zora soktu. Bakıyoruz herhangi bir yardım, destek olayı da yok. Mal sahibi kirasını alıyor ama biz ödeyebiliyor muyuz? Orada bir soru işareti var. Devletten esnafa yönelik destek yok. Söylenecek çok şey var ama tabii boğazımızda düğümleniyor. İşler bu durumdayken konuşmaya bile mecalimiz yok. Biz sadece 3-5 kutu satarak geçinmeye çalışıyoruz ama yani ekmek aslanın boğazından aşağıya indi. Oradan çıkarması zor oluyor. Yani bilmiyorum nasıl geçiniyoruz? Veya nasıl geçineceğiz bilmiyoruz. Kapatma olayı olsa ne yapacağız? Şu dönemde esnafa biraz daha destek istiyoruz. En azından kiralarımızı ödeseler. Veya ‘Mutfak masrafınızı ödüyoruz’ deseler belki ufacık bir yaptırım olsa daha iyi olur.”
“ESNAF OLARAK KAN AĞLIYORUZ”
İSTOÇ’da toptancı dükkanı sahibi Vildan Karayel de “Kan ağlıyoruz” diyerek, şunları dile getirdi:
“Esnaf olarak kan ağlıyoruz. Kiralarımızı zor çıkartıyoruz. Gerekli desteği de göremediğimize inanıyorum. Gerek vergilerle, gerekse yapılandırılmalarla destek olunduğu söyleniyor ama her hangi bir destek göremiyoruz. Çünkü yapılandırmaları gerçekleştirmiyorlar. Yine bunlar nakit olarak belirleniyor. Esnaf tabii bunu ödeyebilmek için savaşırken bir yandan da çocuk, ev bakıyoruz. Geçim sağlamaya çalışıyoruz, burada işçi bakıyoruz. Hiç birine yetemiyoruz. Maddi sıkıntılar üst üste. İhracatı gerçekleştiremiyoruz çok fazla. Önceden ayda 5-10 tane ihracatımız varken şimdi bir tane bile çıkmıyor. Devletimizden gerekli desteği bekliyoruz. Kira yardımından bahsediliyor, biz esnaf yerine koyulmadığımız için biz plastikçilere kira desteği de yapılmıyor. Toptancılara her hangi bir destek verilmiyor. Aslında biz bedavaya bir şey istemiyoruz. Yapılandırmalar yapıldığı vakit yedinci ayın sonuna kadar yapıldı. Pandemi hala devam ediyor. Vergi borçları üst üste binerek devam ediyor. Aslında bizlerin bütün borçlarını yapılandırmalarını ve bu dönem bitene kadar durulmasını istiyoruz. Vergi ödemeyelim demiyoruz. Belli bir dönem, Türkiye’nin önü açılana kadar durdurulsun. Ondan sonra gerekli taksitlendirilmeler yapılsın. Benim devlete hiçbir vergi borcum yoktu ama bu dönemde vergi borcum oldu. Bunlar beni sıkıntıya soktu. Devlete ödeme yapmak zorundayım, mal sahibine ödeme yapmak zorundayım. Hepsi üst üste geldiği için üst üste sıkıntılar biniyor.”
“ÇEKLER SENETLER ÖDENMİYOR”
Cirolarının yüzde 50’nin bile altına indiğini anlatan esnaf, “Bu süreç, bir an önce milletin üzerinden defolup gider de millet rahat eder. Ticari olarak her türlü sıkıntı var. Cirolar yarıdan yarıya daha da aşağıya düştü. Çekler senetler ödenmiyor. Hal böyle iken sıkıntı oluyor. Millet ticaret yapmayınca çekini senedini ödeyemiyor. İnternet mağazaları da esnafa çok sıkıntı yarattı. Her şey internette şimdi. İnternette, toptan fiyatından bile ucuza satılıyor. Hal böyle olunca esnaf iş yapamıyor. Zar zor geçiniyoruz. Bakalım inşallah düzelir” diye konuştu.
“İMALAT DA SATIŞ DA DURDU, EŞTEN DOSTTAN DESTEKLE GEÇİNİYORUZ”
Avizeci Veysel Kocabey da pandeminin tırmandığı ikinci dönemden itibaren işlerin daha da sıkıntıya girdiğini anlattı. Hafta sonu kısıtlamalarına da itiraz eden Kocabey, şunları söyledi:
“Özellikle hafta sonları ve hafta içi 21’00’den sonraki kısıtlamaların bize etkisi bayağı yüksek oldu. Daha öncesinde elbette sıkıntı vardı ama bu kadar işlerimiz kötü değildi. İmalatı durdurduk ama satış devam ediyordu. Şimdi satış da durmuş oldu. Ben ikinci pandemideki alınan kararların doğru olduğuna inanmıyorum. Özellikle bizim sektörde esnaf daha fazla sıkıntı yaşıyor. En fazla kalabalığın olduğu market gibi yerlerin açık olup günde bir ya da iki müşterisi olan mobilyacı, avizeci gibi esnafın kapalı olması son derece anlamsız geliyor bana. Bunun dışında ekonominin sıkıntılı olması bize daha fazla sıktı oluyor. Satışlar düştüğü zaman otomatikman sıkıntı oluyor. Üretici olduğumuz için üretim durdurulmuş durumda. Kıyaslanmayacak kadar düşüş var işlerimizde. Mesela normalde bazen işlerimiz sıkıntılı dediğimiz zaman yüzde 20, yüzde 30 maksimum yüzde 50 gibi olur. Ama şimdi müşteri gelmiyor. Türkiye’deki geçim sistemi eş dost üzerinden olur. Bankalar konusu da ayrı bir sıkıntı. Eşten, dosttan destekle geçiniyoruz.”
“SİFTAH YAPMADIĞIMIZ GÜNLER VAR, DEVLETTEN ESNAFA SAHİP ÇIKMASINI BEKLİYORUZ”
Esnaf Mehmet Çelik, hafta sonu kısıtlamalarıyla birlikte işlerinin neredeyse tamamen durduğunu söyledi. Çelik, “Bizim genellikle buradaki esnafın çoğu AVM üzerine iş yapıyor. AVM’ler cumartesi pazar çalışmadığı için bizi de etkiliyor. Zaten altıncı aya kadar biraz iş yaptık, ondan sonra iş durmaya başladı. İşlerin düzelmesini bekliyoruz. Devletten esnafa sahip çıkmasını istiyoruz. İhracatın yükselmesini istiyoruz. Şu anda çoğu ülkeye gidemiyoruz vergi anlaşmaları yüzünden yurt dışına ihracat yapamıyoruz. Bunların düzeltilmesini istiyoruz. Başka ne isteyebiliriz ki? Zaten istesek devlet bize ne verebilir ki? Kiramızı mı ödeyecek acaba? Ne verecek? Bugün bu dükkânın gideri aylık 100 bin lira paradır. İyi bir ciro yapmam lazım ki 100 bin lira gideri ödeyebileyim. Şu an zarar yapıyoruz. Siftah yapmadığımız günler oluyor. Haftanın iki, üç günü oluyor” diye konuştu.
“KİMSE ÖDEMELERİNİ YAPAMIYOR, SAĞDAN SOLDAN BORÇ ALARAK GEÇİNİYORUZ”
15 yıldır İSTOÇ’ta firma sahibi olan Osman Öztürk, “Yaklaşık 15 yıldır burada ticaretle uğraşıyorum. İşlerimizde düşüklük var. Kimse ödemelerini yapamıyor, biz de bankalara borçlarımızı ödeyemiyoruz. Faizlerin, dövizin yükselmesi ve bu yasakların başlamasıyla piyasa tamamen durmuş durumda. Biz burada dükkânları açıyoruz ama bazen hiç siftah yapmadan eve gidiyoruz. Geçinmemiz inanın ki sağdan soldan borç alarak oluyor. Bazen 100 TL bile borç alabiliyoruz. O duruma gelmişiz yani” diye durumunu özetledi.
“ÜRÜNLERİN MALİYETİNDEN ÇOK GÜMRÜK VERGİSİ ÖDÜYORUZ”
Firma sahibi İbrahim Yakut, dövizdeki hareketliliğe dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Hafta sonu yasakları etkiliyor, ekstradan dolar sürekli yükseliyor. Bizim imalat olduğu için sürekli gümrük vergileri geliyor. Bu süreçte çok ciddi zorluklar yaşıyoruz. Sürekli bir artış halinde fiyatlarımız. Bizim şu anki sıkıntımız doların yükselmesi ve ek gümrük vergileri. Son günlerde yerli üretim ham madde fiyatlarında da artış var. Bunların da bir dizginlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sürekli bir artış var. Bu ham madde fiyatlarının düşmesini istiyoruz. Dolar düşerken ham madde fiyatlarının tam tersine artması garip bir durum. Onun dışında ekstradan gelen gümrük vergilerinin kaldırılmasını istiyoruz. Ürünün maliyetinden çok gümrük vergisi ödüyoruz.”