Bugün yapılan üçüncü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda rakam belirtilmemesinin ardından TÜRK-İŞ asgari ücret talebini açıkladı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni asgari ücreti belirlemek için üçüncü kez toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan başkanlığındaki toplantıda, işveren heyetine TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, işçi heyetine ise TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar liderlik etti. Komisyonun 5 kişilik işçi heyetinde aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensubu da yer aldı.
‘ÜÇÜNCÜ TOPLANTIDAN DA RAKAM ÇIKMADI’
Toplantının ardından açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, yeni asgari ücretle ilgili bir rakamın henüz konuşulmadığını söyledi. Önümüzdeki hafta rakamın netleşmesini beklediklerini belirten Ağar, dördüncü toplantının tarihinin de henüz belli olmadığını ifade etti.
‘ASGARİ ÜCRETİN 29 BİN 583 TL OLMASINI İSTİYORUZ’
TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Atalay, müzakerelerin diğer sendikaların talepleriyle birlikte yürütüldüğünü belirterek, “2024 yılı herkes için zor bir yıl oldu. Temsilcilerimiz bugünkü toplantıda nasıl geçinemediklerini anlattılar. Fiyat artışları, sebze meyve fiyatları, doğalgaz fiyatları ortada. Şu anda asgari ücretin alım gücü 11 bin TL seviyesinde” ifadelerini kullandı.
Toplantıya katılan işçi temsilcilerinin geçim sıkıntılarını aktardığını belirten Atalay, “Bizden bir rakam bekleniyor. İlk ücreti hükümet ve işveren açıklasın diye bekledik. Sayın Mehmet Şimşek, ‘Ülke iyiye gidiyor’ diyor. Ülke iyiye gidiyorsa tatmin edici bir ücret açıklayın da rahat bir nefes alalım” dedi.
Basın mensuplarının da toplantıda bulunmasını istediklerini ancak işten çıkarılma korkusuyla katılmayanların olduğunu ifade eden Atalay, emekli maaşlarının alım gücünün de düştüğüne dikkat çekti. İşçi ve sendikacıların itibarsızlaştırılmaması gerektiğini vurgulayan Atalay, asgari ücretle ilgili taleplerini şu sözlerle açıkladı: “Asgari ücretin yüzde 45 zam ve refah payıyla birlikte 29 bin 583 TL olmasını istiyoruz. Bunun aşağısındaki bir rakam, yaşamı sürdürecek düzeyde değil. Bu rakamı kabul etmezlerse karara imza atmayız, masada da bulunmayız”