Covid-19 önlemleri kapsamında yeniden sokağa çıkma kısıtlamasının gelmesi ve restoranların yalnızca paket servis hizmeti vermeye başlamasıyla, kuryelerin yükü arttı. Uzun mesai saatleriyle yoğun tempoda çalışan kuryeler, virüs tehlikesiyle her an karşı karşıya. Ancak, kuryelerin virüsün dışında karşılaştığı başka zorluklar da var. Yemeği hızlı götürme baskısı bunlardan biri. Motosikletli Kuryeler Derneği Kadın Kolları Başkanı Tülay Sarı, geçtiğimiz günlerde, bir kuryenin “Geç kalmasın yoksa siparişi iptal ederim” notu yazılı yemeği götürürken kaza geçirip yaşamını yitirdiğini söyledi.
Restoranların yalnıza paket servis hizmetine geçmesiyle, internet üzerinden yemek siparişi verilen platformlara da ilgi arttı. Çeşitli restoranların bulunduğu yemek platformlarında, restoranlar “Hız”, “Lezzet” ve “Servis” gibi kategorilerde puanlanıyor. Restoranlar puanlanıyor görünse bile, “Hız” kategorisinde dolaylı olarak kurye puanlanıyor. Bu nedenle restoran sahipleri, kuryeler üzerinde yemeği hızlı ulaştırma baskısı oluşturuyor. Motosikletli kurye olarak çalışan Tülay Sarı, kuryelerin yaşadığı zorluğu ve bir kadın kurye olarak yaşadıklarını ANKA’ya anlattı.
“YEMEK HIZLI ULAŞSIN DİYE 2 ÇOCUK BABASIZ KALDI”
Sarı, yemek sipariş edilen platformlardan yapılan puanlamalar iş yerine yapılsa da işverenin “hız” puanlamasında kargocuya yüklendiğini vurguladı. Sarı, yakın zamanda biri 19 diğeri 32 yaşında iki arkadaşının sipariş yetiştirmeye çalışırken kaza yapıp hayatını kaybettiğini hatta vefat eden kuryelerden birinin siparişinde “Geç kalmasın yoksa siparişi iptal ederim” notu yazdığını söyledi. Ancak o sipariş ulaştırılamadı. Hız yapmak zorunda kalan kurye, yemeği hızlı götürmek uğruna yaşamını yitirdi. Sarı, “Yemek hızlı ulaşsın diye iki çocuk babasız, bir aile evlatsız kaldı” diyerek sitem etti.
“GİYSİMİZDE KAN GRUBUMUZ YAZIYOR, HER AN RİSK ALTINDAYIZ”
Giysisinde ismiyle birlikte kan grubu yazan Sarı, her an kaza geçirme riski altında oldukları için, kimseye ulaşamazlarsa kan grubunun bilinmesi için yazdıklarını söyledi. Sarı, çoğu kurye arkadaşının kaskında da “Kaskımı çıkarma” yazısı olduğunu, kaskın çıkarılması, kaza geçiren kişiye büyük zarar verebilir diye uyardı. Sarı, “Arabaların hava yastığı benim kaskım” diyerek kaskın önemini hatırlattı.
“BU KADIN, BUNU SİNDİRİRİM DİYEREK PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULAYANLAR VAR”
Kadın motosikletli kurye olarak, trafikte ciddi problemler yaşadığını anlatan Sarı, kadın olduğu anlaşılıncaya kadar düzgün davrananların, cinsiyeti fark edilince psikolojik şiddet uygulayanların olduğunu da söyledi. Sarı, “Trafikte, kask taktığım için ilk başta kadın olduğum anlaşılmıyor. Işıklarda yan yana geldiğimizde veya beni sollarken göz göze gelince kadın olduğumu anlıyorlar. O zaman da daha fazla yükselen de var, ‘bu kadın ben bunu sindiririm’ düşüncesiyle psikolojik şiddet uygulayan, argo bir şey söyleyen de var” dedi. Sarı, kadın olduğunu anladıklarında, kimi araba sürücülerinin yarış dahi teklif ettiğini anlattı.
“FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALMADIM AMA KALMAYACAĞIM ANLAMINA GELMİYOR”
Sarı, ‘şans eseri’ henüz fiziksel şiddete uğramadığını ancak uğramayacağı anlamına gelmediğini söyleyip yaşadığı bir olaydan örnek verdi:
“Mesai bitiminden sonra evime gidiyordum, öndeki arabanın şoförü camdan önüme bira kutusu fırlattı. Işıklarda yanına gelip sordum ‘ne yapıyorsun?’ diye. Şanslıydım ki biraz ileride polisler vardı. Adam, bana arabanın içinden bağırdı, camdan sarkarak kafa atmaya çalıştı; alkollüydü de bana kutusunu attığı birayı içmişti. Polisler müdahale etmese şiddete maruz kalabilirdim.”
“KADIN OLDUĞUMU GÖREN MÜŞTERİLER, SEVİMLİ TEPKİLER VERİYOR”
Motor kullanmanın bir tutku olduğunu söyleyen Sarı, 2 buçuk yıldır motor kullandığını ve 1 yıldır kuryelik yaptığını belirtti. Siparişini götürdüğü bazı müşterilerin ” Aa kadın kurye”, “Kusura bakma ilk defa kadın kurye görünce şaşırdım” gibi tepkiler verdiğini anlatan Sarı, bu tepkileri sevimli bulduğunu söyledi.
Vefa Destek Gruplarında, 65 yaş üstü kişilerin market alışverişini de ulaştıran Sarı, tek yaşayan bazı yaşlıların “Yavrum numaranı kaydet, bir şey olursa arayım”, “Ben tek yaşıyorum, arada bir arayıp gelip ne haldeyim diye bakar mısın?” dediklerini aktararak, sokağa çıkma kısıtlamasındaki yaşlıların yaşadığı zorlukları da bir kez daha hatırlattı.