Yapılan israf harcamalarıyla sadece 2019 yılında 1,2 milyar lira zarar eden PTT’de emekçilerin alın teri karşılıksız bırakılıyor. Kadroların artırılmasını isteyen PTT emekçileri PTT-Sen’de örgütlendikleri için işten atılıyor ya da ücretsiz izne çıkarılıyor. Haber-Sen’e üye emekçiler ise yapılan usulsüzlüklere itiraz ettikleri için sürgüne gönderiliyor. Haber-Sen Genel Sekreteri İbrahim Damatoğlu “Bu harcanan paralarla emekçilerin talepleri karşılanırdı” derken PTT-Sen Örgütlenme Uzmanı Büşra Yılmaz ise “Artık PTT deyince insanların aklına yolsuzluk geliyor” ifadelerini kullandı.
Varlık Fonu’na devredilmeden önceki yıl 216 milyon lira kâr eden PTT bu devir gerçekleştikten sonra sadece 2019’da 1,2 milyar lira 2 yıl içinde ise 2 milyar liraya yakın zarar etti. Meclis Kamu İştiraki Teşebbüsü (KİT) Komisyonu incelemesine göre zararın israf nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı. PTT’de örgütlü sendikalar PTT-Sen ve Haber-Sen ise zarara tepki gösterdi.
HİÇBİR MANTIKLI CEVAP YOK
Haber-Sen Genel Sekreteri İbrahim Damatoğlu “En basitinden bir kira yardımı üst düzey yöneticilere yapılıyor ama buna gerçekten hayati derece ihtiyaç duyan emekçilere yapılmıyor. Bunun gibi birçok usulsüz, absürd işler var” dedi. Damatoğlu bir önceki Genel Müdür Kenan Bozgeyik’in yolsuzluk nedeniyle görevden alındığını vurgularken yeni yönetim ise yapılan yolsuzluklara göz yumduğunu hatırlattı. Damatoğlu şöyle konuştu: “Salı günü kurulan şirketin Çarşamba günü ihale kazanmış ancak yeni yönetim buna karşı yaptırımda bulunmuyor. Genel müdür yardımcıları 180-190 metrekarelik evlerde oturuyor. Meclis KİT komisyonu tutanaklarına bakıyorum. Orada lojmanlarla ilgili sorulan sorulara net bir cevap veremiyor. Sayıştay raporlarında ortaya çıkan gereksiz giderlerle ilgili kendi teftiş kurulunu görevlendirip denetim yaptırmıyor.”
Damatoğlu, PTT’nin sosyal tesislerin de birer birer peşkeş çekildiğini, hatırlatarak şunları söyledi: “PTT’in sosyal tesisleri vardı. Antalya’da, Fethiye’de, İzmir’de, İstanbul’da. 43 bin PTT emekçisi burada gidip ekonomik şartlarına uygun şekilde hem tatil yapıyorlardı hem sosyal aktivitelerini gerçekleştiriyorlardı. Bu tesislerin tamamı kapatıldı. Tamamı yandaş firmalara peşkeş çekildi. En son Antalya Lara’daki çok değerli alan basında gündeme gelince bu rafa kaldırıldı. Yani taşınmazlar, arsalar da peşkeş çekilmeye başlandı.”
KADROLAR ARTIRILABİLİRDİ
PTT-Sen Örgütlenme Uzmanı Büşra Yılmaz ise tepkisini şöyle dile getirdi: “Şimdi bu sadece işin basına yansıyan bizim görebildiğimiz kısmı. Artık PTT deyince insanların aklına yolsuzluk geliyor. Biz işçilerin haklarını savunmak için ağzımızı açtığımızda bizi ‘devlet kurumlarını aşağılamakla’ suçlayanlar 180 yıllık kamu kurumunu soyup soğana çevirdiler ve hâlâ kimse hakkında tek bir soruşturma yok.”
PTT emekçilerinin kadro talebi olduğunu hatırlatan Yılmaz “İşçi haklarını koruyan halka doğru düzgün hizmet götürmek mantığıyla yönetilen bir kurum olsaydı PTT, bu para öncelikle taşeron şirketlerin aradan çıkarılıp tüm işçilere kadro verilmesiyle doğacak giderler için harcanırdı. Şu an işçilerin kullandığı motor ve araçların bakımı sağlanıp motorla dağıtım yapan arkadaşların koruyucu ekipmanlarına harcanabilirdi” dedi.
BU PARAYLA TİS İMZALANIRDI
Salgın sürecinde açığa çıkan sorunların da altını çizen Yılmaz son olarak şunları söyledi: “Pandemi döneminde bir maskeyi bile çok gördükleri taşeron işçilere düzenli maske ve dezenfektan temin edilebilirdi. Toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalama aşamasına geldiğimizde bize ‘PTT’nin kasası boş deniyor’ evet boş çünkü kurumun kasasına girmesi gereken para yöneticilerin cebine akıyor.”