Sinbo işçisi Dilbent Türker’in Kod-29’la işten atılmasının üzerinden 157 gün geçti. 157 gündür Sinbo önünde hak mücadelesi veren Türker, dün İstanbul SGK İl Müdürlüğü önünde Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) yöneticisi Onur Eyidoğan ile yaptıkları eylemde gözaltına alındı. Balat karakoluna götürülen Dilbent Türker ve Eyidoğan geceyi nezarethanede geçirdi. Susma hakkını kullanan işçiler, karakolda zorla çıplak aramaya maruz kaldı.
‘SGK’YI TEŞHİR ETMEK İSTEDİK’
İşverenler, binlerce işçiyi Kod-29 (ahlaksız davranış) gerekçesiyle pandemide tazminat ödemeksizin işten çıkardı. Sıkça tartışma konusu olan uygulama kamuoyunda ‘patronların kaçış rampası’ olarak konuşuldu. Mağdur olan işçiler, çeşitli yerlerde hak mücadelesine girişti. Onlardan biri olan Dilbent Türker, Kod-29’a karşı mücadele etmek için SGK önüne gittiklerini anlattı: “Kod-29 sorununa karşı SGK’nin sessiz kalışını teşhir etmeye çalıştık. Patron kodu kullanırken SGK tarafından soruşturulmuyor. Yani SGK işini yapmıyor. Amacımız bunu göstermekti.”
POLİSLER: BİZ BUNU HER ZAMAN YAPIYORUZ
Eyleme müdahale eden polisler, 2 işçiyi gözaltına aldı. Türker, “polisler bizi tehdit etmeye başladı, kaba şekilde konuşarak burası ‘miting alanı değil’ dediler” dedi. Karakolda susma hakkını kullanmak isteyen işçiler çıplak aramaya maruz kaldı. Türker o anları şöyle anlattı; “Çıplak aramanın insanlık suçu olduğunu söyledik. Ancak polisler bize ‘bu insanlık suçu değil biz bunu her zaman yapıyoruz’ dedi. Ben çıplak aramaya zorla maruz kaldım. Kendi elleriyle kıyafetlerimi çıkardılar.”
Bugün savcılığa çıkarılan Türker, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Çıplak aramaya karışan polisler hakkında suç duyurusunda bulunan Türker, “Öğrencilere, kadınlara , işçilere çıplak arama işkencesi uygulanıyor. Sermayenin gücüne dayanarak bunu yapıyorlar. Hatta keyif alıyorlar. Konunun takipçisi olacağız” diye konuştu.
KAYNAK: GAZETEDUVAR