Uyar Maden işçileri, Soma’da Hükümet Meydanı’nda bugün bir araya gelerek taleplerini dile getirdiler. “Söz verdiniz sözünüzü tutun. Takipteyiz” pankartı açan işçiler yaptıkları basın açıklamasında, 12 Ekim 2020’de Soma ve Ermenek’ten başlayan direnişlerinin ardından 6 Kasım 2020’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüklerini anımsattılar. İşçiler, baretlerini yere vurarak “Vur vur inlesin yalancılar dinlesin” sloganı da attı.
SOYLU “MADENCİLERİN SORUNUNU BEN ÇÖZECEĞİM” DEMİŞTİ
İşçiler, “Bu görüşme neticesinde Bakan Soylu ‘madencilerin sorununu ben çözeceğim. Öyle ya da böyle bir şekilde bu sorunun çözülmesi için şeref sözü veriyorum’ demişti. Bunun üzerine 7 Kasım’da Soma’da Uyar Maden direnişini yaptığımız basın açıklamaları ile devam ettirdik. Ve mücadelemizi bugüne kadar getirdik” açıklamasını yaptı.
İşçilerin açıklaması şöyle:
“Şimdi hükümet yetkililerinin verdiği söz ve sözlerin içeriğini detayı ile kamuoyuna aktaralım: Uyar Maden işçilerinin ödenmeyen tazminatları, Uyar Madencilikte iş kazası geçiren arkadaşlarımızın tazminatları, Soma Kömür İşletmeleri’nde ödenmeyen iş kazası tazminatları, Ermenek’te Özbey’lere ait işletmelerde çalışan işçilerin tazminat ve alacakları, Ermenek’te 2014’te hayatını kaybeden 18 maden işçisi kardeşimizin ölüm tazminatlarının ödenmesidir.”
“ÇARESİZLER GÜRUHU DEĞİLİZ”
TBMM’de grubu bulunan tüm partilerle ve İçişleri Bakanlığı ile 9 Şubat 2021’de yaptıkları görüşmelerde çok kısa süre içinde TBMM’den geçirilecek torba yasayla sorunun çözüleceği en yetkili ağızlardan kendilerine iletildiğini anlatan maden işçileri, açıklamada beklenti ve taleplerini şöyle dile getirdiler:
“Fakat bugün son geldiğimiz noktada yetkili mercilerce herhangi bir somut adım atılmamıştır. Duyumlarımıza göre TBMM’ye gelen son torba yasa içinde madencilere verilen sözler yer almamaktadır. Biz kandırabileceğiniz, boş vaatlerle avutabileceğiniz boynu bükük çaresizler güruhu değiliz. Biz en ufak ekonomik hakkımızı dahi elde etmenin tek yolunun mücadele etmek, vazgeçmemek olduğunu 12 Ekim 2020’de Soma’dan Ankara’ya yola çıktığımızda bir kere daha gördük. TBMM’de ettiğiniz yeminleri, bize “namus sözü” diye tüm ülkenin şahitliğinde verdiğiniz sözlü teminatları yerine getirmenizi ivedilikle bekliyoruz. Bizim tazmin edeceğiniz haklarımızın toplamı bir holdingin bir kerede silinen vergi borcu dahi değildir. Kullanılmayan bir hava limanına verdiğiniz yıllık yolcu garantisinin yanında dahi bizim alacaklarımız devede kulak kalır. Bizimle oynamayın, bizi oyalamayın! Bizi yeniden yollara dökmeyin. Haklarımızı verin.”