Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şube Başkanı Birtürk Özkavak, her gün peş peşe gelen zamların hayatlarını berbat etmeye devam ettiğini ifade ederek, artık insanca yaşamak istediklerini söyledi.
“HAYAT ZİNDAN OLDU”
Hem çalışma koşulları hem de yaşanan ekonomik krizden sağlık emekçilerinin fazlası ile etkilendiğine dikkat çeken Özkavak, geçtiğimiz günlerde maaşlarına resmi enflasyon oranında (gerçek enflasyonun çok gerisinde) artış yapılmasının kayıplarını gidermediği gibi yoksulluklarının derinleşmesine, kalıcı haline gelmesine neden olduğunu açıkladı.
Özkavak, “İşlerimizin ağırlığı, gece gündüz çalışmak, her gün sözlü fiziki şiddete maruz kalmak, her gün iş yerlerinde, neredeyse ölümle burun buruna yaşamak, idarecilerin mobingine maruz kalmak, kötü çalışma koşulları yetmiyormuş gibi, birde pahalılıkla yoksullukla karşı karşıyayız. Siyasi iktidarın zenginlerden yandaşlarından yana yürüttüğü ekonomik politikalar sonucu ülkemizdeki tüm emekçiler için hayat zindan oldu” dedi.
“SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HEMEN HEPSİ AÇLIK SINIRINA YAKIN MAAŞ ALMAKTA”
Artık çarşıda pazarda temel tüketim maddelerine bile ulaşmakta büyük zorluk çektiklerini ifade eden Özkavak şöyle konuştu:
“Birkaç gün önce Türk-İş, temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını yayımladı.
Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6 bin 839 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 22 bin 278 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8 bin 929 TL’ye yükseldi.
Türk İş’in verileri temel alındığında Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 7,01 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 128,44 olarak hesaplandı. Yedi aylık değişim oranı ise yüzde 66,90 oranında oldu.
Türk İş in araştırmasına göre açlık sınırının 6 bin 839 TL, yoksulluk sınırının 22 bin 278 TL olduğu bir dönemde sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hemen hepsi (son yapılan resmi enflasyona göre hesaplanan fark artışlarına rağmen) yoksulluk sınırın altında, çok büyük bir kısmı açlık sınırına yakın ücretler almaktadır.”
“BU HAYAT PAHALILIĞINDA YAŞANMAZ”
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de bu zam dalgasından ve hayat pahalılığından yıkıcı bir şekilde etkilenmeye devam ettiğini vurgulayan Özkavak, şunları söyledi:
“Her gün biraz daha yoksullaşmak; açlık sınırında yaşamak istemiyoruz. Çok bunaldık. Bu hayat pahalılığında yaşanmaz. İnsanca yaşamak hakkımıza kastedenleri uyarıyoruz.
Bizler kendi hayatlarımızı idame etmekte zorlanırken halkımızın ihtiyacı olan sağlık ve sosyal hizmet üretimini nasıl gerçekleştireceğiz.
Vatandaşlarımızın sağlık hakkı önündeki engeller çözülürken bizlerin hizmet üretenlerin talepleri bir an önce karşılanmalıdır” dedi.