Yeniçağ Gazetesi Yazarı Yavuz Selim Demirağ, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde, Kılıçdaroğlu’nun kendisine anlattığı Umre anısını köşesine taşıdı.
Demirağ’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilinmeyen konuları Adalet Yürüyüşü esnasında su yüzüne çıkmıştı. Özel hayatı ve aile ilişkilerinde hep mesafelidir. AKP iktidarı ve ihvancı anlayışın ülkemizi kamplaştırma olaylarına dair muhabbette Kemal Bey’in hiç bilinmeyen bir anısını ilk defa paylaşmam gazetecilik refleksi değil, milyonlarca insanın oy verdiği ülkenin, vatandaşların bilmesinde fayda görüyorum.
Merhum Ali Coşkun’un Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı esnasında Suudi Arabistan’a ticari ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla oluşturulan heyette Sayın Kılıçdaroğlu da vardır. Umre mevsimi olunca dini vecibeleri yerine getirmek için kutsal topraklar olan Mekke’ye geçerler. Umre ritüellerini o kadar güzel ifade etti ki gıpta ettim. Saç kesiminden, kıyafet ayrıntılarına kadar ki detaylarda bir an kendimi o heyette hissettim. Kabe etrafındaki tavaf esnasında grubumuzun sorumlusu Müftü Bey, her turda Arapça bir şeyler söyleyerek tekrar etmemizi istedi. Tekrar ediyorduk fakat bir an söylediklerimizin ne anlama geldiğini merak ettim. Uygun bir lisan ile: “Hocam bu tekrar ettiğimiz duanın Türkçe anlamı nedir?” diye sordum. Şartları yerine getirin. Sorgulamayın mealinde bir şeyler söyleyip tersledi. Üzüldüm ancak kırılmadım. Akşam yemeği esnasında Sayın Ali Coşkun’a durumu anlattım. O da Diyanet’in heyetindeki bir başka müftüyü çağırıp talebimi iletti. Sağ olsun Müftü Bey, o esnada tekrarladığımız Arapça duanın anlamını açıklayarak bizleri rahatlattı. Bugün yapılan kamuoyu araştırmalarında ibadetini yapan vatandaşlarımızın çok önemli bir bölümünün ana dilde anlamını bilmediği ortaya çıkmıştır. Atatürk‘ün Kur’an’ın Türkçe meali konusundaki hassasiyetinin önemi ortaya çıkmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan Umre olayını dinleyince aklıma “Kandilli’nin Cesur Kızı Türkan Saylan” geldi. Türkiye’de Cüzzam hastalığını bitirenlerin başında olan Dermatolog Türkan Saylan ile ilgili FETÖ’nün mankurtları din adına bir çok iftiralar atmıştı. Kanser ile mücadelesi esnasında evini aramaya gelen polislere karşı görüntüleri dün gibi aklımızda. Türkan Saylan’ı “Dinsiz” ilan edenler, O’nun Cumhuriyet değerlerine inancından dolayı, kamuoyuna açıklamadığı “Umre’ye gidişi” ve görüntüleri vefatından sonra ortaya çıkmıştı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Umre ziyaretini ilk defa yazarak gazetecilikteki atlatma haberi yerine, bu memleketin ortak değerlerine katkı sağlamayı görev saydım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yoğun programı yüzünden telefonla bile bu konuyu yazma izni almadım. Fakat yazmasam olmazdı. Bir başka yazı da CHP’nin Ankara Milletvekili değerli dostum Nihat Yeşil’in Anadolu’nun Türklüğü ve akademisyenlere taş çıkaran tespitlerini paylaşmak üzere saygılar sunuyorum… “