CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın iktidarın yarın temelini atacağını duyurduğu Kanal İstanbul’la ilgili finansman bulunamadığına dikkat çekti. Akın, “İktidarın inadı uğruna hem çevre hem de ülke ekonomisi ipotek altına alınıyor” dedi.
Çevresel ve sosyal etkiler, ekosistem ve iklim değişikliği gibi konulardaki prosedürleri nedeniyle 400’e yakın finans kuruluşunun kanalı finanse etmek istemediğini belirten Akın, “Bu durum da iktidarı daha maliyetli ve koşulları daha ağırlaşan bir finansman arayışına soktu” dedi.
Enerji ve Altyapı Politikalarından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın Kanal İstanbul ile ilgili rapor hazırladı. Raporda özetle şunlar yer aldı:
TEMEL ATMA KANALA DEĞİL OTOYOLA
İktidarın 26 Haziran’da Kanal İstanbul’un temel atma töreni olarak duyurduğu projenin beton kanalla bağlantı yolu olmasının dışında herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Söz konusu proje yap-işlet-devret modeliyle inşaatı süren Kuzey Marmara Otoyolu’nun Nakkaş-Başakşehir kesimidir. Dolayısıyla Kanal İstanbul’un temelinin atılacağı algısı kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.
KREDİ BULUNMASI İÇİN YASA DEĞİŞTİ
Söz konusu otoyol projesine Kanal İstanbul ile bağlantı yolu olması nedeniyle özellikle yurt dışından finansman bulunamamıştır. İktidar bu nedenle Mart ayında yaptığı yasa değişikliğiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı borç üstlenim anlaşmasına taraf olmasını düzenlemiştir. Bu yasal değişikliğin ardından söz konusu otoyola ilişkin inşa çalışmaları başlamıştır.
KANALLA İLGİLİ İNŞA İHALESİ YOK
Kamu Özel İşbirliği modeliyle yapılacağı anlaşılan Kanal İstanbul’un inşasıyla ilgili bugüne kadar hiçbir ihale yapılmamıştır. Özü itibariyle bir rant ve beton projesi olan Kanal İstanbul’un nasıl finanse edileceği belli değildir. İktidar söz konusu projeye kaynak bulamamakta, ancak inadı nedeniyle Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almak istemektedir.
FİNANS KURUMLARI SICAK BAKMIYOR
Türkiye’de enerjiden sağlık kuruluşlarına pek çok alt yapı projelerinde genellikle dış kredi sağlayan yabancı finans kuruluşlarının; çevreye verdiği zarar dolayısıyla Kanal İstanbul projesine destek vermek istemediği ortadadır. Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Uluslararası Finans Kurumu, Alman Kalkınma Bankası, Fransız Kalkınma Bankası, Japon Kalkınma Bankası ile Asya Kalkınma Bankası gibi finans kuruluşlarının projenin çevresel ve sosyal olumsuz etkileri nedeniyle kredi imkanı sağlamadığı bilinmektedir.
400’E YAKIN FİNANS KURUMU KREDİ VERMİYOR
Kanal İstanbul projesine çevresel etkileri nedeniyle finans bulunamamaktadır. Kanal İstanbul; uluslararası kalkınma bankalarının yanı sıra uluslararası yatırım yapan fonlar, Ekvator İlkelerini benimseyen ve Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık İlkeleri taahhüdünde bulunan ve aralarında Türkiye’deki bazı bankaların da yer aldığı yaklaşık 400 finans kurumu, çevre ve sosyal etkileri dikkate alarak böyle bir projeyi finanse etmeyecektir.
DAHA AĞIR KOŞULLU KREDİ ARAYIŞI
Uluslararası finans kuruluşlarından destek bulamayan iktidarın; mevcut kredi koşullarına göre çok daha ağır koşullarda finansman arayışındadır. Bu durum Türkiye’nin bütçesinin yıllarca adeta ipotek altına alınması anlamına gelecektir. Hangi koşullarda kredi sağlanacağı, hangi tavizlerle imza atılacağı bilinmemektedir. Tek adam parti rejimiyle birlikte 2018 yılından bu yana uygulanan yanlış politikalar ekonomik buhrana neden olurken; Kanal İstanbul’dan kaynaklı büyük yük vatandaşımıza fatura edilecektir.
GARANTİ ANLAŞMASI GÜNDEMDE
Öte yandan iktidarın beton kanalı yapabilmek için uluslararası anlaşma yöntemini de kullanabileceği değerlendirilmektedir. Buna göre Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde olduğu gibi iktidarın “Hükümetlerarası Anlaşma” yöntemiyle Katar ile Kanal İstanbul konusunda bir anlaşma yapabileceği ifade edilmektedir. Akkuyu’da Türkiye’nin aleyhine olan alım garantisine benzer bir garantinin Kanal İstanbul için gündeme gelmesi olasıdır.
BİRİLERİNE SÖZ MÜ VERİLDİ
2021 yılı merkezi bütçesinde beton kanalla ilgili herhangi bir bütçe ayrılmamıştır. Bu durum; bir otoyol projesinin Kanal İstanbul diye sunulmasıyla bazı çevrelere söz verildiği için mi göstermelik bir temel atma töreni yapılıyor sorusunu akıllara getirmektedir. İktidarın Kanal İstanbul inadıyla bu koşullarda kamuya yüklenecek ek maliyet geleceğimizi çalacaktır.