Eskişehir’de boşandığı Ayşe Tuba Arslan’ı (45) başına defalarca satırla vurarak öldürdüğü için ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan’ ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Yalçın Özalpay’ın (52) davası bir üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne taşındı. Davanın ilk duruşmasında, istinaf savcısı, Özalpay’ın ‘haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan cezalandırılması gerektiğini belirterek cezada indirim talep etti.
DİLEKÇESİNİ NÜKHET DURU OKUDU
Yalçın Özalpay, boşandığı 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan’ı 11 Ekim 2019’da satırla saldırarak ağır yaraladı. Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi gören Arslan, 44 gün sonra vefat etti. Ayşe Tuba Arslan’ın 3 kez uzaklaştırma kararı aldırıdğı Yalçın Özalpay hakkında birinde ‘Ben ölünce mi yardım edeceksiniz?’ ifadesi yer alan 23 farklı dilekçeyle şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Tüm çabasına rağmen devletin koruyamadığı Ayşe Tuba Arslan’ın dilekçesi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun girişimiyle sanatçı Nükhet Duru tarafından okundu.
Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Yalçın Özalpay, geçen temmuz ayında Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. İyi hal ve haksız tahrik indirimi de uygulanmadı.
Mahkemenin gerekçeli kararının ardından dava, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi’ne gönderildi. Yalçın Özalpay, istinaf mahkemesindeki savunmasında, Ayşe Tuba Arslan’ın kendisini aldattığını ileri sürdü. Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sondikme ile babası Serdar Arslan ise Yalçın Özalpay’ın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Arslan ailesinin avukatları da sanığın tahrik indirimi almak için Ayşe Tuba Arslan’ın kendisini aldattığını öne sürdüğünü belirterek, “İlk derece mahkemesi emsal bir yargılama yaparak doğru bir karar vermiştir. Sanığın savunmalarını kabul etmiyoruz, haksız tahrikten faydalanmak maksadıyla aldatıldığına ilişkin ileri sürdüğü hususlar da ancak boşanma davasının konusu olabilir. Boşanma davası 10 Eylül 2019 tarihinde kesinleşmiştir. Sanık bu tarihten sonra 11 Ekim 2019 tarihinde eylemi gerçekleştirmiştir. Haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılmaması gerekir. Sanık hakkında ilk derece mahkemesince kurulan hükmün onanmasını talep ediyoruz” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Avukat Murat Yurdakul da “İlk derece mahkemesi yerinde bir karar vermiştir. Boşanma davası kesinleştikten sonraki olaylar haksız tahrike konu edilemez. Olayda maktulden kaynaklanan bir haksız tahrik de bulunmamaktadır” diye konuştu.
İSTİNAF SAVCISI ‘HAKSIZ TAHRİK’ İNDİRİMİ İSTEDİ
İstinaf savcısı ise sanık Özalpay için ‘haksız tahrik indirimi’ talep etti. Savcı mütalaasında, Yalçın Özalpay’ın ‘aldatma’ iddiasının cep telefonuf kayıtlarına göre doğru olabileceğini belirterek “Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının sanık lehine kaldırılarak, sanık Yalçın Özalpay’ın eylemine uyan ‘haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan dolayı cezalandırılması kamu adına talep olunur” dedi. Duruşma 25 Haziran’a erteledi. (DHA)