CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) temaslarında CHP’nin Kıbrıs Türklerinin haklı davasına verdiği desteğin teyit edildiği bildirildi.
CHP’den, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun dünkü KKTC ziyaretine ilişkin yapılan açıklamada, ziyarette Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İstanbul Milletvekili ve Başdanışman Erdoğan Toprak, Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Genel Başkan Dış İlişkiler Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve CHP KKTC Temsilcisi Mustafa Yürükçü’nün eşlik ettiği ifade edildi.
Kılıçaroğlu’nun, KKTC’deki temasları kapsamında Kıbrıs Türklerinin Lideri Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kabirlerini ziyaret ettiği, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Demokrat Parti Genel Başkanı ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı ile görüşmeler gerçekleştirdiği anımsatılan açıklamada, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Murat Başçeri tarafından CHP heyeti onuruna öğle yemeği verildiği belirtildi.
“CHP’nin Kıbrıs Türklerinin haklı davasına verdiği destek teyit edilmiştir”
Kılıçdaroğlu’nun 1996’da öldürülen gazeteci Kutlu Adalı’nın kabrini ziyaret ederek eşi İlkay Adalı ve çocuklarına evlerinde bir taziye ziyaretinde bulunduğu, Lefkoşa’da Beşparmak Düşünce Grubu ile bir toplantı da gerçekleştirdiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Samimi bir ortam içinde geçen görüşmelerde CHP’nin Kıbrıs Türklerinin haklı davasına verdiği destek teyit edilmiştir. Yaklaşık 50 yıldır hakları gasp edilen Kıbrıs Türkleri adalet istemektedir. 1974 yılından beri geçen zaman zarfında adadaki iki toplum arasında herhangi bir çatışma olmaması bu durumun artık yerleşik bir hal aldığını göstermektedir. Bu süre içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devlet olmanın tüm vasıflarını haiz bir şekilde varlığının sürdürülebilirliğini kanıtlamış bulunmaktadır. Bu durum Kıbrıs Türklerinin özgür ve egemen iradesine de hiçbir müdahale olmaksızın saygı duyulmasını gerektirmektedir.
Öte yandan, Kıbrıs’ta iki toplum arasında eşitliğe dayalı bir arada yaşama için gösterilen çabaların bir sonuç vermediği de açık bir şekilde görülmektedir. Kıbrıs Türkleri ne bir azınlık olarak yaşayabilir ne de statükoya mahkum edilebilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık eşit egemenlik ve eşit uluslararası statüye sahip bir devlet olarak uluslararası toplum içinde hak ettiği yeri almalıdır. CHP olarak bu konuda Kıbrıs Türklerine olan desteğimiz tamdır.” (AA)