Türkiye’den iş insanlarının İngiltere’de şirket kurarak veya kendi işini yaparak oturma izni almasına olanak sağlayan Ankara Anlaşması, 1 Ocak 2021’de İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden ayrılmasının (Brexit) ardından geçiş döneminin tamamlanması nedeniyle sonlanacak.
Birleşik Krallık, 1 Ocak 2020’de AB’den ayrılmış ancak bir yıl sürmesi planlanan geçiş döneminde mevcut AB anlaşmaları yürürlükte kalmayı sürdürdü.
Türkiye’nin 1963’te Avrupa Ekonomik Topluluğu ile imzaladığı ve iş insanlarının İngiltere’de şirket kurarak yaşamasına izin veren Ankara Anlaşması da bu anlaşmalardan biri olduğu için 1 Ocak 2021’den itibaren bu anlaşma üzerinden oturum izni başvurusu yapılamayacak.
BBC’nin haberine göre; anlaşma sonlanmadan başvuru yapmak isteyenlerin sayısında ise büyük bir artış var.
2013’ten sonra her yıl katlanarak arttı
Anlaşmaya başvuranların sayısı 2013-17 yılları arasında her yıl 1,5 ile 2 kat arasında artış göstererek 1.200’ün üzerine çıkmış, 2019’da ise yüzde 200’den fazla artışla 4 bini geçmişti.
BBC Türkçe’nin İngiltere İçişleri Bakanlığı’ndan edindiği verilere göre, 2020’nin ilk dokuz ayında yapılan başvurular 10 bini aştı.
İlk çeyrekte 1.877 kişi başvururken ikinci çeyrekte pandeminin etkisiyle bu sayı 442’ye geriledi. Üçüncü çeyrekte ise büyük artışla 6 bin 913’e çıktı.
Böylece 2020’nin yalnızca üçüncü çeyreğinde yapılan başvurular, 2020 öncesindeki 10 yılda yapılan başvuruların toplamını aştı.
“Yoğunlukla başa çıkabilmek için işe alım yaptık”
Ankara Anlaşması başvuruları alanında faaliyet gösteren Namlı Kayum Demir Avukatlık Ortaklığı’ndan Fırat Namlı, son dönemde Ankara Anlaşması için kendilerine başvuranların sayısında büyük bir artış olduğunu söylüyor.
Son dönemde toplam başvuruların haftada bin civarında olduğunu duyduklarını, kendilerine de 15-20 başvuru geldiğini anlatan Namlı, bu yoğunlukla başa çıkabilmek için daha fazla kişiyi işe aldıklarını, fazla mesai yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor ve ekliyor:
“Bu dönemdeki gibi bir yoğunluk hiç görmemiştim.”
Namlı yalnızca başvuruların değil, reddedilen dosyaların da arttığını, kabul edilmesine kesin gözüyle bakılan bazı dosyaların bile başvuruda gerek olmayan belgelerin eksikliği nedeniyle reddedilebildiğini anlatıyor:
“Örneğin hayatı boyunca ABD’de çalışmış birini SGK dökümü olmadığı için reddettiler. Oysa biz başvuruda kişinin ABD’de çalıştığını belgelemiş ve bu yüzden SGK’da kaydı olmadığını söylemiştik.”
Başvuruların üçüncü çeyrek boyunca haftada bin civarında seyretmesi durumunda 2020’nin son üç ayında yapılan başvuru sayısı 12 bin olacak.
1 Ocak 2010 – 31 Eylül 2020 arasında Ankara Anlaşması’na başvuranların sayısı 18 bin 976 oldu.
Aynı dönemde 4 bin 54 başvuru reddedilirken 9 bin 202 başvuru kabul edildi. Ankara Anlaşması’na başvuran kişilerin eşleri ve çocuklarının oturma ve çalışma izinleri bulunduğu için pek çok kişi eş ve çocuklarıyla birlikte taşınıyor. Bu yüzden Ankara Anlaşması vesilesiyle Türkiye’den İngiltere’ye gelenlerin sayısının bugüne kadar kabul edilen başvurulardan daha yüksek olduğu kesin olsa da bu konuda bir veri bulunmuyor.
Sürpriz retler
İngiltere’nin başvuruları değerlendirmek için daha fazla kişiyi işe almadığını, bunun yerine dosyaların Abu Dabi ve Türkmenistan gibi farklı bölgelerdeki elçiliklere dağıtıldığını ve bu elçiliklerin aşina olmadıkları dosyalarda ret oranının daha yüksek olabileceğini belirten Namlı, “Çok saçma nedenler görebiliyoruz. Türkiye’de ön muhasebe alanında çalışmış ve sigortası bu koddan yatmış birinin başvuru alanları arasında muhasebe vardı. Ona ‘Sen ön muhasebeci olarak çalışmışsın, muhasebe yapamazsın’ dediler” ifadelerini kullanıyor.
Namlı bir diğer örneği ise şöyle anlatıyor:
“Yurtdışında güzel restoranlarda restoran menajerliği yapan bir kişi, buna benzer bir işi İngiltere’de yapmak istediğinde ‘Bu alanda tecrübesi olmadığı’ gerekçesiyle reddedildi. Ona itiraz etmek için 15 sayfa boyunca restoranlardaki görevleri ve bunlar arası hiyerarşileri anlatan bir açıklama yazmamız gerekti.”
Son 10 yıldaki retlerin üçte birinden fazlası üçüncü çeyrekte
İngiltere İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2020’nin üçüncü çeyreğinde 1.428 kişinin başvurusu reddedildi. Bu, son 10 yıldaki toplam retlerin üçte birinden daha fazlasını oluşturuyor.
Her çeyrekte yapılan başvuru ve ret oranları ise değişkenlik gösteriyor. Başvurunun yapılması ile sonuçlanması arasında üç aya yakın süre geçtiği için başvurular sıklıkla bir sonraki çeyrekte reddediliyor.
31 Aralık’tan sonraki itirazların durumu
Namlı, Ankara Anlaşması başvuruları reddedildiğinde itiraz yolunun açık olduğunu ancak itirazların ortalama yüzde 3’ünün kabul gördüğünü söylüyor.
Peki 31 Aralık’tan önce başvuran kişilerin dosyaları o tarihten sonra reddedilirse itiraz yolu hâlâ açık olacak mı?
Namlı, bu yolun açık olmasını beklediklerini fakat İngiliz hükümetinin aksi yönde karar almasının da ihtimal dışı olmadığını söylüyor.
Ankara Anlaşması yapanların motivasyonu ne?
İnsanların Ankara Anlaşması’na başvurarak ülke değiştirmelerinin arkasındaki en büyük motivasyonu sorduğumuzda ise ilk nedenin “daha mutlu bir hayat” olduğunu anlatıyor:
“Profesörler, çok büyük şirketlerin genel müdür yardımcıları Ankara Anlaşması ile İngiltere’ye gidiyor. Türkiye’deki rahat hayatlarını bırakıp yeni bir hayata adım atmalarının en büyük nedenlerinden biri çocuklarının eğitimi.
“Çocuklarının okullarına yıllık 70-80 bin TL para veriyorlar Türkiye’de. O parayı oraya harcamaktansa İngiltere’de Ankara Anlaşması ile oturup çocuklarını okula ücretsiz göndermek daha mantıklı geliyor.
“Türkiye’de iyi para kazanan, iyi eğitim almış insanların temel amacı çocuklarının eğitimi.
“Bazı insanlar da Türkiye’de hissettikleri mutsuzluk nedeniyle gitmeye karar veriyor. Türkiye’de hayat pahalılığı çok fazla, geçinmek zor.”
Ankara Anlaşması, yıllardır İngiltere’de iş kurmak isteyen Türkler için önemli bir araç oldu. Bu anlaşma yürürlükten kalkmadan faydalanmak isteyenlerin önlerinde ise bir aydan kısa bir süre bulunuyor.