Tüketici Birliği Federasyonu, konut kiralarında yaşanan sorunlara ilişkin kamuoyu araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
2022 Ekim ayında, Tüketici Birliği Federasyonu Tüketicinin Nabzı Çalışma Grubu tarafından gerçekleştirilen “BA-RI-NA-MI-YO-RUZ!” başlıklı araştırma ile yaşanan ekonomik kriz sürecinde tüketicilerin barınma sorunu ilişkin veriler yer aldı.
Tüketicinin Nabzı Çalışma Grubu Başkanı Merve Kazancı araştırma ile ilgili internet sitesinde “Yüzde 25’in adı var” başlığı ile yaptığı açıklamada, “2022 Eylül ayından bu yana ülke ekonomisinde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle konut kiraları ve satım bedellerinde olağandışı yükselişler yaşanmış; kira bedellerindeki bu hareketlilik bir yandan ödenebilir kira bedeli ile kiralık konut bulma sorununa yol açmış, diğer yandan kiralayan-kiracı ilişkilerinde gerilim hattı oluşturarak, toplumsal barışı zedeleyecek seviyeye ulaşmıştır” dedi.
“Kira artışına getirilen yasal sınır kâğıt üzerinde kaldı” diyen Kazancı şunları söyledi:
Ekonomi yönetimi tarafından yaşanan bu yakıcı sorunun giderilmesi amacıyla toplu konut projeleri devreye sokulmuş, öncesinde 11 Haziran 2022 – 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenecek kira sözleşmeleri için kira artış oranı yüzde 25 ile sınırlandırılmıştır.
Ancak getirilen bu sınırlandırma, yaşanan sorunu gidermemiş; bir yandan kira ilişkisinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar mahkemelerde yığılmaya başlamış, diğer yandan kiralayan – kiracı ilişkilerinde yaşanan olumsuzluk olumsuzluk daha da artmıştır.
“KİRACILAR EV SAHİPLERİNİN BASKILARI NEDENİYLE HAKLARINI KULLANAMIYOR”
Araştırmanın sonuçlarında ise bilgiler yer aldı:
Kiracıların yüzde 65’inin, son bir yıl içinde kiralayan ile sorun yaşadıklarını, sorun yaşayan kiracıların yüzde 40’ının da, yasal sınırların çok üzerinde, yüzde 75 – 100 oranında kira artışı talebiyle karşı karşıya kaldıklarını göstermektedir.
Ortaya çıkan önemli sonuçlardan biri, kiralayan ile kira artışı nedeniyle sorun yaşayan kiracıların yüzde 58’inin, istenilen kira artışını yapmak zorunda kalmış olmalarıdır.
Getirilen yüzde 25 oranındaki artış sınırlaması, kiracıların neredeyse tamamı tarafından bilindiği halde yüzde 73.6’sı kiraya verenin baskı ve tacizi nedeniyle bu haklarını kullanamamışlardır.
Araştırma ile elde edilen çarpıcı sonuçlardan bir diğeri, hane halkının toplam gelirinin yarısına yakınının kira için ayrılmak zorunda olmasıdır.