Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun birinci, Türkiye’nin ise 13’üncü Ramsar Alanı olup Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan Kuyucuk Gölü, ülkede göç eden birçok kuş türüne ev sahipliği yapan göller arasında yer alıyor.
Yaklaşık 245 hektarlık göl ve 416 hektarlık Ramsar alanına sahip kuş cenneti, deniz seviyesinden 1627 metre yükseklikte bulunuyor.
Kars Valiliği öncülüğünde yürütülen proje kapsamında 2019’da tamamen kuruyan göle sondaj çalışmasıyla “can” suyu verildi. İlkbaharda su seviyesi yükselen Kuyucuk Gölü, binlerce göçmen kuşu ağırladı.
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve etkili olan kuraklık nedeniyle Kuyucuk Gölü, ikinci kez kurudu.
ZİYARETÇİLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI
Bölgeye gelen misafirler, gölün kuruduğunu görünce hayal kırıklığı yaşadı.
Göl ziyaretinde hüzünlenen Kuyucuk köyünden Taner Göktaş da kuruyan göl ortasında bağlamasını eline alarak yazıp bestelediği “Kurudu çöl oldu Kuyucuk Gölü” türküsünü söyledi.
Taner Göktaş, AA muhabirine, Kuyucuk Gölü’nün daha önce kuruduğunu ancak sondaj çalışmasıyla su verildiğini hatırlattı.
Gölün bu yıl şiddetli kuraklık nedeniyle yine kuruduğunu anlatan Göktaş, şöyle konuştu:
“Gölü kupkuru görünce ciğerim yandı. Var ile yok olmayı burada gördüm. Dün burası vardı, hatıralarımız vardı ve bugün yok. Su yerine simsiyah toprak var. Bu gölde hatıramız çoktu. Kışın 40-50 santim kar olurdu ve buzla kaplanırdı. Buzun üzerinde topaç oynardık, kızaklarla kayardık, atlarımızı yıkardık ve burada yüzerdik. Şimdi gölün tam ortasındayım, ne yazık ki suda değil, karada toprağın üzerindeyim. Bu bana çok acı verdi, bizim için çok büyük bir kayıptır.”
KuzeyDoğa Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu’nun göle büyük emekleri olduğunu ve dünyaya tanıtılmasında katkı sağlandığını anlatan Göktaş, gölün kuruduğunu görünce hüzünlendiğini ve bunun üzerine yazıp bestelediği türküyü söylediğini dile getirdi.
“FOTOĞRAFLARDAN GÖRMÜŞTÜM, ÇOK GÜZELDİ”
Almanya’dan memleketi Kars’a ziyarete gelen Melisa Taşkapu ise ilk defa bölgeyi ziyaret ettiğini belirterek, “Herkes gölden çok bahsetmişti, görmek istiyordum ama nasip değilmiş. Her yer kupkuru, inşallah seneye görürüm. Bizimkiler hep bahsediyordu. Babam burada doğup büyüdü ama bir şey göremedim. Fotoğraflardan görmüştüm, çok güzeldi. Şimdi yürüyerek gölün ortasına geldik.” diye konuştu.
Köy sakinlerinden Bülent Taşkapu da en son köye 2016’da geldiğini ve o zaman göldeki su seviyesinin iyi durumda olduğunu aktardı.
Bu yılki manzara karşısında şok yaşadığını söyleyen Taşkapu, “Maalesef gölün o güzelliklerini göremedik. İklim değişikliği bizim gölü de etkiledi, çok hüzünlüyüm.” ifadelerini kullandı.