Bölgeler ve yöreler arasında Hızır orucunun tarihi değişirken, aynı yörede yaşayan aileler bile orucunu farklı tarihlerde ( bir iki hafta arayla ) tutarlar.
Sivas, ve Varto bölgelerinde yaşayan Aleviler Şubat ayının birinci ve ikinci haftaları Hızır orucunu tutarken Tunceli’de Ocak ayının son haftası oruç tutulup lokma dağıtılır.
Hızır orucu geleneğinin ve inancının güçlü olduğu Tunceli’de halk ziyaret olarak kabul ettiği Munzur kıyısında lokma dağıtıp dua etti.
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de katıldığı Hızır lokması erkânında Hızır duasını Alevi Dedesi Yaşar Toprak yaptı.
Dinselden ziyade geleneksel
Alevi literatüründe net ve kesin bilgilere rastlanmıyorsa da, araştırmacı Lütfi Kaleli, Hızır orucunun dinsel olmaktan daha çok geleneksel olarak yaşandığını, değişik yörelerde değişik anlam ve geleneklerle tutulduğunu söylüyor.
Karacaahmet Sultan Dergahı’nın kaynaklarında ise Hızır orucu ile ilgili şunlar yazılı:
“Hızır yoldaşın ola,
Yetiş Ya Hızır,
Kul bunalmayınca Hızır yetişmez.”
Halk arasında kullanılan bu deyimlerden de anlaşılacağı gibi Hızır yardıma muhtaçların, darda kalanların yardımına koşan bir kurtarıcıdır. Halk inançlarına göre ölmezlik sırrına ulaşmış bir ermiş kişidir.
Oruç, lokma, kurban
Alevilerde her yıl üç gün Hızır Orucu tutulur. Hızır lokması pişirilip, Hızır kurbanı kesilip komşularla paylaşılır.
Hızır halk arasında ak sakallı nur yüzlü bir yaşlı bilge ve kurtarıcıdır. O, kendisinin yardıma çağıran herkese boz atıyla uçarak, koşarak yetişir.
Bastığı yerlerde, güller, çiçekler açar. Ekinler yeşerir, bülbüller ötmeye başlar. Elini sürdüğü kişi dertlerden, hastalıklardan, uğursuzluklardan arınır, ömür boyu sürecek mutluluk sırrına ulaşır.
Nuh’un gemisinden bu yana
Bir söylenceye göre; Nuh peygamberin gemisi fırtınaya tutulmuş, halk, “ya Hızır, bizi kurtar!” diye yalvarıp yakarmış. Allah halkın duasını kabul edince fırtına da dinmiş. İşte o zaman Allah’a, kurtarıldıkları için üç gün oruç adamışlar.
Bu oruç, o günden bu güne değin aralıksız tutulmuştur. İnsanlar bu orucu darda kaldıklarında, Hızır’ın yardımcıları olması için tutarlar. Hızır orucu Alevilikte yaygın olarak tutulan bir oruçtur.
Rüya ve içilen su
Değişik yörelerde değişik geleneklerle Hızır Orucunun tutulduğunu belirtmiştik. Mesela Tunceli bölgesindeki Aleviler, üç günlük Hızır orucunun üçüncü gününde “niyaz” ya da “miaz”olarak adlandırılan lokma pişirip dağıtırlar.
Bir gün sonra da kurbanlar kesilir. Arpanın kızgın saçta kavrulup daha sonra un haline getirilmesiyle elde edilen unla pişirilen bir çeşit helva olan “Kavut” da Hızır ayı içinde pişirilir ve komşulara dağıtılır.
Hızır ayında üç gün oruç tutan bekar gençler ise su içmezler… Orucunun üçüncü gününde rüyalarında kendisine su veren kız veya oğlanla evlenileceğine inanılır.
Rüyasında bir kız ya da oğlanın elinden su içmese bile su ile ilgili rüyasına giren herhangi biri, yapacağı evlilik konusunda bir işaret olarak algılanır ve yaşlı kadınlarca bu işaretin ne anlama geldiği yorumlanır.