Karasu, “2 Temmuz 1993 günü 33 aydınımızın, cumhuriyetin temellerinin atıldığı, Pir Sultan’ın, Aşık Veysel’in yetiştiği topraklarda, Sivas’ta vicdanları kararmış bir güruh tarafından katledilmesinin üzerinden tam 28 yıl geçti. 28 yıldır bu toplumsal acı, ülkemizin üzerinde kara bir leke olarak durmaya devam etmektedir” dedi.
“2 Temmuz başlı başına Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılmasına dönük gerici bir kalkışmadır” diyen Karasu, “O gün ‘Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’ sloganı atanları biz Menemen’den, Maraş’tan tanıyoruz. İskilipli Âtıflardan, fesli saray tarihçilerine kadar uzanan ve bugün de devam eden cumhuriyet düşmanlığı, 2 Temmuz günü Sivas’ta cumhuriyetimizi, laikliği ve demokrasiyi hedef almıştır. O gün Türkiye, yeniden Orta Çağ’ın karanlık zihniyetine hapsedilmeye çalışılmıştır. Orada Alevi’si Sünni’si, Hristiyanı, ozanı, sanatçısı, şairi, emekçisi katledilerek yüzlerce yıldır bu coğrafyada ekilen barış ve kardeşlik tohumlarına darbe vurulmak istenmiştir” şeklinde konuştu.
Bugün de bu toplumu inanç üzerinden, etnik kimlik üzerinden ayrıştırmaya çalışan bir siyasi iktidarla karşı karşıya olduklarını belirten Karasu, “Ama şunu bilin ki bugün Anadolu, Suriye olmuyorsa, Irak olmuyorsa, Yemen olmuyorsa bunu cumhuriyete, cumhuriyetin kurucularına ve başta da Mustafa Kemal Atatürk’e borçludur” ifadelerini kullandı.
Madımak Oteli’nin yerine yapılan Bilim ve Kültür Merkezi’nin kapatılması gerektiğini söyleyen Karasu, sözlerini şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu raporunda bile katliamcı güruhta yer aldığı sabit olan 2 kişinin ismi bugün Madımak’ta hayatını kaybedenlerle yan yana anılıyor. Bu kişilerin ismi orada durdukça Madımak’ta yaşanan acı dinmeyecek. Bilim ve Kültür Merkezi bir an önce kapatılmalı, Madımak Utanç Müzesi haline gelmeli ve katliamın failerinden 2 kişinin adı silinmelidir. Hak, hukuk, adalet arayışımızın en önemli noktalarından biri Madımak Katliamı’dır. Hasret Gültekinleri, Muhlis Akarsuları, Behçet Aysanları ve nicelerini katleden karanlık, aydınlığa çıkmadan Türkiye’de gerçek anlamda demokrasiden söz edilemez. Bu vesileyle Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden canlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Sivas’ın ışığı sönmeyecek”