Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı verilerine göre, ülkenin farklı noktalarında, toz taşınımı nedeniyle atmosferin hava kalitesini etkileyen partikül madde oranlarında artış görüldü.
Dünya Sağlık Örgütü’nün metreküp başına 50 mikrogram olarak belirlediği partikül madde sınır değeri, özellikle Nevşehir, Kırşehir ve Yozgat’ta 300-500 mikrogram olan “tehlikeli”, Hatay’da 200-300 mikrogram olan “kötü” ve Amasya, Rize, Niğde ile Aksaray’da ise partikül madde sınırı 150-200 mikrogram olan “sağlıksız” değerlere ulaştı.
Partikül madde sınır değeri, Akdeniz, Güneydoğu’nun batısı, Orta ve Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun bazı kentlerinde 100-150 mikrogram olan “hassas” değerlere çıktı.
Haritanın “yeşil” renge büründüğü Ege, Marmara, Batı Karadeniz ile Diyarbakır, Bitlis, Van, Adıyaman, Tunceli ile Karaman’da ise partikül madde sınırı 0-50 mikrogram olan “iyi” seviyelerde seyretti.
Ankara, Şanlıurfa, Batman, Şırnak ve Kars’ta harita, 50-100 mikrogram olan “orta” değerleri gösterdi.
ARALIKLARLA DEVAM EDECEK
Bakırçay Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, yaptığı açıklamada, Kuzey Afrika üzerinden gelen Sahra toz bulutunun bir kez daha Türkiye’yi etkisi altına aldığını belirtti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre, 17 Nisan pazar günü başlayan söz konusu durumun yarına kadar devam etmesinin beklendiğini ifade eden Tağıl, “Kuzey Afrika’daki Sahra kökenli toz bulutlarının bir kez daha etkisi altına girdik. Nisan ayı başında da ülkemiz üzerinde etkisini göstermişti. Tahminler, nisan boyunca da aralıklı da olsa etkisinin devam edeceğini göstermekte” dedi.
Kuzey Afrika’da birçok toz kaynağı kuru göl yatakları bulunduğunu vurgulayan Tağıl, “Bu göl yataklarından rüzgar hızı yüksel olduğundan havalanan tozlar bölgeyi terk ederek küresel sistemin bir parçası olarak hareket etmekte” diye konuştu.
ASTIM HASTALARINA UYARI
Prof. Dr. Şermin Tağıl, şunları kaydetti:
“Sahra Bölgesi’nde çölleşmenin de etkisiyle rüzgar hızının artması, yağış, bitki örtüsü ve nemliliğin azalması küresel sistem üzerinde gün geçtikçe daha fazla tozun girdiğini göstermekte. Tabii ki bu toz, hava kalitesinin düşüşüne neden olmakta. Özellikle akciğer, astım rahatsızlıkları olan hassas gruplar üzerinde dikkat edilmesi gerekiyor. Tabii ki bu artan etki, önümüzdeki yıllarda daha fazla iklim-toz ilişkisinin modellenmesi gerektiğini, aynı zamanda tozun kimyasal ve fiziksel özelliklerinin çalışılması gerektiğini ortaya koymakta.”
(AA)