Ankara’da bir firmanın; aort damarına uygulanan basınçla ağır yaralanmalarda kan kaybının önüne geçen patentli abdominal turnikenin sahtesini ürettiği; Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) satın aldığı bin 175 adet sahte turnikenin de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girdiği ortaya çıktı.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “Nerede üretildiği belli olmayan, testleri yapılmamış sağlık ürünleriyle askerimizin hayatıyla oynamaktan vazgeçin” dedi. Cumhuriyet’in “Kan donduran skandal” başlığıyla kamuoyuna duyurduğu Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nda (TİTCK) Ürün Takip Sistem (ÜTS) kaydı bulunmayan medikal bir ürünü satın almak için girişimde bulunan Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bir başka skandala daha imza attığı ortaya çıktı.
Ankara’da bir firmanın, ağır yaralanma durumlarında kan kaybının önüne geçen ABD patentli “Abdominal Aortik Turnike”nin sahtesini ürettiğini ve bunu da SSB aracılığıyla Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) sattığı iddia edildi.
Firma, ihaleyi erteletti
CHP’li Emir, ABD ve NATO ülke orduları tarafından yaygın bir şekilde kullanılan ve vücuda sarıldığı andan itibaren teknolojik bir donanımla basıncı ölçerek kontrolü sağlayan ABD patentli ürünün orijinalinin ilk olarak 2016 yılında TSK envanterine girdiğini kaydetti. Emir’in verdiği bilgiye göre operasyonlar sırasında etkinliğinin kanıtlanması üzerine SSB yeterli miktarda ürün alımı için 2018’in temmuz ayında ihale hazırlığına başladı.
Süreç normal bir şekilde ilerlerken Ankara’da askeri medikal ürünleri üzerine faaliyet gösteren bir firma, ürünün yerlisini üreteceği iddiasıyla ihaleyi erteletti. Daha sonra ürünün bir benzerini üreterek SSB’ye sundu.
Bu sunumun ardından SSB orijinal ürünü almaktan vazgeçerek, sahte turnikeden bin 175 adet satın aldı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın kullanımına sundu.
“Kanun dışı bir kopya”
Turnikenin patentine sahip firma da yaptığı araştırmalar sonucunda ürünün üzerine konulan CE belgesinin sahte olduğunu ortaya çıkardı. MSB ile SSB’ye hitaben mektup yazan firma, ürünün üzerinde CE işareti bulunmasına karşın AB onayı için herhangi bir araştırma veya test sunulmadığının anlaşıldığını vurguladı. Avrupa Komisyonu’na resmi bir kınama yazısı yazdığını belirten firma, mektubunda TSK’nin kullandığı ürün için “kanun dışı bir kopya” dedi.
Hayati ürün
Emir, söz konusu ürünle ilgili olarak Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nda yapılan Ürün Takip Sistemi kaydı sırasında herhangi bir uygunluk beyanının yapılmadığını da belirlerken; “Uygunluk testlerinin de yalnızca makineler üzerinde yapıldığını ve herhangi bir insan testinin yapılmadığını öğrendik. CE belgesinin AB’de karşılığı yok, kalite ve güvenilirlik testleri yapılmamış. Bu ürün askerlerimiz tarafından kullanılmak üzere tedarik edilmiş. Böyle hayati bir ürünün gerekli testlerinin yapılmadan kullanıma başlanmış olması başlı başına bir skandaldır” değerlendirmesinde bulundu.
Emir, yanlış ya da eksik bir müdahale sonucunda askeri hayatta tutmak yerine ölümüne bile neden olabilecek böylesine bir hayati ürünün sahtesinin TSK envanterine nasıl ve ne şekilde girdiğini sorarken; “MSB’yi bir an önce bu yanlıştan dönmeye çağırıyorum” dedi.