Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca’nın, “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminde kullanılan eserler için kendisinden izin alınmadığı gerekçesiyle açtığı davada, film için tedbir kararı verildi. Konuyla ilişkin açıklama yapan Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca, “Babamın eserlerine ait hakların 4’te 3’ü bana ait. Bu şahıs kendisine ait olan 4’te 1 hakkını 2018 yılında bir müzik şirketine sattı” dedi.
Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca, sanatçının hayatını konu alan ve dün gösterime giren “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filmi için kendisinden izin alınmadığı gerekçesiyle dava açmıştı. 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında film için mahkeme tedbir kararı aldı. İlkim Karaca’nın 3.5 milyon lira yatırması halinde filmin gösterimi duracak.
DHA’nın haberine göre, mahkeme kararıyla ilgili basın açıklaması yapan Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca, “Enteresan bir süreçten geçiyoruz. Muhteşem bir galanın sonunda çok emek verilmiş ve gerçekten galaya gelen herkesin ve ilk gün itibarıyla sinemaya giden tüm izleyicilerin neredeyse tam not verdiği bir filmin sonunda, gösterime girdiğimiz ilk hafta böyle bir durumla karşınızda olmaktan dolayı gerçekten üzüntülüyüz” dedi.
“Davacı taraf babamın son eşidir. Evler filan zaten babamın vefatıyla her şey paylaşıldı” diyen Emrah Karaca, “2018 yılına kadar babamın eserleriyle ilgili 4’te 1 hak kendisine aitti. Bu konu benim bu filme verdiğim 4 bölüm 3 şarkı haklarıyla ilgilidir. Kendisinden filmle alakalı bir izin almamızı gerektirecek bir durum olmamıştır. Çünkü kendisine ait olan 4 bölüm 1 hakkını 2018 yılında Mine Aksu’ya satmıştır. Şarkıları yüzlerce diziye, filme, belgesele, yurt içi yurt dışı onlarca reklama, onlarca albüme vermişizdir. Bunlarla ilgili ödemeler alınmıştır. Bugüne kadar bunlarla ilgili herhangi bir sorun çıkarmayan şahıs sadece bu filmle alakalı kendisine doğan bir haktan bahsetmektedir. Haklarını satmasıyla alakalı olarak da dolandırıldığını iddia etmektedir. Zaten bu konuyla alakalı da başka bir dava görülüyor” ifadelerini kullandı.
‘BU KADAR BÜYÜK BİR YATIRIMDA BÖYLE BİR TEMİNAT KOMİK’
İlkim Karaca’ya avukatlar aracılığıyla ulaştıklarını öne süren Emrah Karaca, “Kendisi, ‘Bana sorulmadı, benim haberim yoktu’ diyor. Kendisine avukatlar, yapımcılar aracılığıyla ulaşıldı ve soruldu. Ancak yapımcılardan 500 bin Euro yani 16 milyon TL para talep etti. Talebi karşılanmadığı için de bu agresiflik söz konusu. Enteresan bir şekilde bir günde ikinci bir bilirkişi raporuna başvurulması ve bilirkişi raporunun anında çıkması ve bir anda anlamadığımız bir şekilde bu durdurma kararının çıkması bizi gerçekten şaşkına çevirmiştir” diye konuştu.
Filmin 90 milyon liraya mal olduğunu söyleyen Karaca, “Yapımcılar filmin 90 milyonluk bir bütçeye mal olduğundan söz ediyorlar. Karşı tarafın teminat olarak ödemesi istenen rakam ise 3.5 milyon olduğunu gördük. Bu kadar büyük bir yatırımda böyle bir teminatın komik olduğunu ve bu teminatın hangi zararı karşılayacağının gerçekten şüphesini duyuyoruz” dedi.
‘BABAMIN MEZARINI AÇTILAR KARŞIMIZDA NORMAL BİRİ YOK’
İlkim Karaca’nın daha önce kendisinin Cem Karaca’nın oğlu olmadığını iddia ettiğini hatırlatarak DNA raporunu gazetecilere gösteren Emrah Karaca, “Bu kişi daha önce benim Cem Karaca’nın oğlu olmadığımı iddia etmişti. Ben de bu konuyla alakalı kendisine tazminat davası açtım. Mahkeme kararınca DNA testi yaptırmam sonucuna varıldı. Babam öldükten sonra biz onun acısını yaşayamadık, yaşatmadılar. Beni iki tane polis kolumdan tuttu, adli tıpa götürdü. Hadi beni geçtim, gittiler babamın mezarını açtılar. Oradan kemik örnekleri aldılar. Bize bunları yaşattılar. Bunun amacı neydi? Miras kavgası. Yüzde 99.9 Cem Karaca’nın oğlu olduğumun ispat edildiği bir DNA testi raporum var. Bu şahıs bu raporu bile tanımadı çünkü karşımızda normal biri yok” şeklinde konuştu.
‘EVDEKİ TABLOLALARI KAÇIRDI’
İlkim Karaca’nın, Cem Karaca ve ailesine ait tabloları sattığını da iddia eden Emrah Karaca, şunları söyledi:
“Kendisi ‘Cem Karaca’yı çok seviyorum. Bizim sevgimiz şöyleydi’ falan diyor ya bakın arkadaşlar şöyle bir şey gösteriyorum. Bu bir delildir. Burası bizim evimizdi, babamın onunla beraber yaşadığı ev. Burada bulunan üç tane tablo var. Bu tablolardan biri babaannem, bir tanesi dedem, bu da babam. Bu şahıs tabloları müzayedede satışa çıkardı. Bunların aslında 4’te 3’ü benim olması gerekirken, bunları bizim evimizden kaçırdı ve satmaya kalktı. Satıldı mı, satılmadı mı bunu da bilmiyorum. Biz Cem Karaca’nın ismi daha çok yayılsın, daha çok konuşulsun, daha çok bilinsin, şarkıları daha çok insana ulaşsın diye yıllardır çaba sarf ediyoruz. Mahkemenin vermiş olduğu bu karar Türk hukuk tarihinin inanılmaz bir kara lekesidir. Bu dosyada hakimin önüne gittiğinde bu davayı direkt reddetmesi gerekirdi. Çünkü 4’te 3 hakkın sahibi benim. 4’te 1 hakkın sahibi de burası. Sizin bir hakkınız var mı? Yok. Şarkılar üzerine nasıl bir hak iddia edebilirsiniz? Zaten satmışsınız.”
‘HALKIMIZI, SİNEMA SALONLARINA DAVET EDİYORUZ’
Karaca’nın avukatı Kaya Türkü ise “Mahkemenin vermiş olduğu tedbir kararı bir meblağ karşılığında verilen bir tedbir kararıdır. Bu meblağın ödenmesinden sonra durdurma işlemleri maalesef gerçekleşecek. Bu durumda biz itiraz hakkımızı kullanacağız. Talep ve isteklerimiz mahkeme tarafından karşılanmaz, reddedilir ise maalesef filmin gösterimi bu şartlarda yapılamayacak. Zannetmeyin ki şu an gösterimler yapılmıyor. Şu an devam ediyor. Halkımızı, sinema salonlarına davet ediyoruz. Belki kısa bir zamanları var. Bu süreyi de iyi değerlendirmelerini tavsiye ederim” dedi.