Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından, daha sonra da yönetmen koltuğunda oturduğu dizi ve filmlerle kaç kuşağın hafızasında ve kalbinde yer eden Kartal Tibet, 83 yaşında hayata veda etti. Doğuştan gelen yeteneği ile çizgi kahramanlarından tarihi kahramanlara sıçrayış yaptı efsane isim. Kartal Tibet’in, Suat Yalaz’ın “Karaoğlan” çizgi karakterine benzemesi ve bu rolü farkında olmadan kabul etmesi, ilginç tesadüf olarak sinema tarihine geçti.
Büyülü Yeşilçam filmlerinde yakışıklılığıyla gönlümüzü çalan Kartal Tibet, milyonlarca kişinin gönlünde “Tarkan” olarak yer etti. Oyunculuğa veda ettikten sonra da aralarında Süper Baba gibi, TV izleyicisinin hafızasından hiç silinmeyen dizilere ve filmlere yönetmen olarak imza attı. Belki kendisinin avukat olmasını isteyen babasının “hayallerini yıktı” ama kendi istediği yolda başarıyla yürüdü ve geride unutulmaz yapımlar bıraktı.
TİYATROLAR GÜNÜ’NDE DOĞDU
27 Mart 1939’da öğretmen bir anne ve babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi Kartal Tibet. Belki doğduğu günün Tiyatrolar Günü olması bile onun kaderinin çok önceden çizildiğinin göstergesi. Onun oyunculuk ile ilgili yeteneği “doğuştan geliyor” demek yanlış olmaz. Çünkü daha ilkokuldayken öğretmenlerinin ilgisini çekti bu alanda. Radyo Çocuk Kulübü’nde, Ayşe Abla piyeslerinde, başrolü kimseye kaptırmadı.
SANAT İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN
Oyunculuğun yanı sıra şiire karşı da bir ilgisi ve yeteneği vardı Tibet’in. İlkokuldan başlayarak üniversiteyi bitirinceye kadar katıldığı şiir yarışmalarında birincilik ödülleri kazandı.
Öğrenim hayatı sürecinde konu meslek seçimine geldiğinde ise bir tür ikilemde kaldı Kartal Tibet. Beden eğitimi öğretmenliğini bitirdikten sonra Hukuk Fakültesi’ne giren ve avukat olan babası, onun da kendi mesleğini seçmesini istedi. Öte yandan öğretmenleri de onun yeteneğini fark edip tiyatroya yönlendirdi. Fakat her ikisi de Kartal Tibet’e çok da çekici gelmedi.
Avukat olmak istememesinin duygusal bir sebebi vardı aslında. Babası avukat olduktan sonra annesinden boşanmıştı. Bu durum da Tibet’in hafızasına “avukat olanların ailesi yıkılır” düşüncesinin yerleşmesine neden oldu. O sırada dayısı mimarlık okuyordu, ondan etkilenerek Kartal Tibet de mimar olmak istedi.
TİYATRO SERÜVENİ
Tiyatro bölümünü bitirdikten sonra mezun olduğu 1960 yılında Albert Camus’nun yazdığı Mahir Cahova’nın yönettiği Caligula’da sahneye çıktı. Bir yıl sonra da Ankara’nın ilk özel tiyatrosu olan Meydan Sahnesi’nin kurucuları arasında yer aldı. Bu toplulukla birlikte dört oyun yönetti, 20 tane oyunda da rol aldı.
ÇOCUK YAŞTA YETENEĞİ İLE ETKİLEDİ
Aslında onu tiyatroya yönlendiren kişilerden biri de Heyecan Başaran. Kartal Tibet’i kelimenin tam anlamıyla “tuttu kolundan” ve Çocuk Tiyatrosu’na yönlendirdi.
ÜCRETİ BEĞENMEYİNCE
O dönemde Kartal Tibet’in sinema serüvenine giden yolun da ilk adımları atılmaya başlandı. Askere giden Göksel Arsoy’un yerine bir jön aranıyordu. Kendisine yapılan teklife Tibet “Göksel Arsoy’un aldığı ücreti alırım” dediği için o role seçilemedi. Fakat daha sonra Suat Yalaz’ın Karaoğlan teklifine “Siz hangi ücreti uygun görürseniz” yanıtını verdi ve böylece sinema serüveni başladı. Bu rol için ata binme ve dövüş dersleri aldı.
İLGİNÇ TESADÜF
Bu filmle ilgili çarpıcı bir tesadüf de var. Suat Yalaz’ın ona teklif götürmesinin nedenlerinden biri Tibet’i hiç tanımadan çizdiği Karaoğlan karakterinin ona şaşırtıcı şekilde benzemesiydi.
YÖNETMENLİK MACERASI
Kartal Tibet’in yönetmenlik macerası da 1977’de başladı. Tosun Paşa filmiyle yine unutulmaz bir yapıma imza attı. Sonra da tam 56 sinema filminde Tibet yönetmen olarak çalıştı. Yönettiği 20 filmde Kemal Sunal ile çalıştı Tibet. Şalvar Davası, Gırgıriye, Zübük, Gol Kralı, Davaro gibi yapımlarda ikisi birlikte çalıştı.
UNUTULMAZ YAPIMLAR
Tibet, sinema filmlerinin yanı sıra TV dizilerinde de yönetmenlik yaptı. Bunların arasında Türk TV tarihine geçen Süper Baba’nın yanı sıra Bizim Aile, Ah Bir Zengin Olsam gibi yapımlara imzasını attı.
İSMİNİ DEĞİŞTİRMEDİ
Kartal Tibet, Yeşilçam’da ünlü oyuncuların özellikle de jönlerin takma isim kullandığı dönemde kendi adını değiştirmeyen sayılı ünlülerinden biriydi. Çoğu Yeşilçam oyuncusundan farklı olarak, sahiden adı Kartal, soyadı Tibet. Babası bu soyadını ”Tibet yaylaları gibi hep yüksekte olsunlar” diye seçmişti.