HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Netflix’te yayınlanan ve Fatih Terim’in kariyerini anlatan “Terim” belgeselini eleştirdi. Altaylı, yapım için “Şişirme bir belgesel, felaket bir hikaye anlatımı, rezalet bir kurgu, dahası berbat bir senaryo” ifadelerini kullandı.
Türk futbolu ve Galatasaray’ın efsane isimlerinden Fatih Terim’in hayatını konu alan “Terim” belgeseli, dijital medya platformu Netflix’te bu hafta yayına girdi. Belgeselin yankıları sürerken gazeteci Fatih Altaylı, yapımı sert sözlerle eleştirdi ve şunları kaydetti:
“Netflix’in büyük bir tanıtım kampanyası ile yayına soktuğu Fatih Terim belgeselini dün gece Galatasaray maçının ardından, hepsi Terim’i yakından tanıyan, dostu olan birkaç arkadaşımla beraber izledim. Kimse kızmasın ama bu belgesel falan değil. Netflix bu ‘şeyi’ belgesel diye kimseye yutturmaya kalkmasın, kimse de bu ‘şeyi’ belgesel diye izlemesin. Buna belgesel denmez. Böyle filmler falan vardır ama bunlar belgesel değildir. Buna ‘documentary’ değil ‘tribute’ denir. Gerçekler değil, gerçeklerin hoşa gidecek tarafları anlatılır. Yapılan şey tam bir ‘Fatih Terim övgüsüdür”
“GERÇEK TANIKLAR YOK”
“Terim” belgeselinde birçok eksik olduğunu söyleyen Altaylı, “Belgeselde olumlu, olumsuz, tartışmalı her şey gerçekçi bir biçimde, doğru ve gerekli tanıklarla anlatılır. Bu sözde belgeselde ise böyle bir şey yok. Gerçek tanıklar yok. Olayların kahramanlarının bazıları tarihten silinmiş, yok sayılmış. İşin içindeki insanların tanıklıkları yok. Kritik anlarda yaşananlar yok. Bunları anlatacak kimse yok. Terim’in Galatasaray’dan nasıl ayrıldığı yok. Üstünkörü bir anlatım, bolca yalakalık ve bolca övgü. Terim kutsaması” ifadelerini kullandı.
“Terim’in başarıları elbette tartışmanın ötesinde ama başarısızlıkları, arkasındaki nedenler hiçbir şekilde anlatılmıyor” diyen Fatih Altaylı, belgeseli şu sözlerle eleştirdi:
Çok önemli futbolcuların transferlerine karşı çıkışları, yanlış transferleri, İtalya’daki günleri ile ilgili futbolcu ve yönetici tanıklıkları, hiçbiri yok. Galatasaray’ı bırakıp İtalya’ya gittiği ev toplantısında neler olduğu bile yok. Şişirme bir belgesel. Dahası berbat bir senaryo.. Felaket bir hikaye anlatımı. Rezalet bir kurgu. Netflix böyle berbat bir işi nasıl kabul etmiş anlamak mümkün değil. Aynı platformda yayınlanan ve Michael Jordan’ı anlatan Last Dance belgeseline bakın, bir de buna. Ya da Luis Figo’nun Barcelona’dan Real Madrid’e transferini anlatan Figo Vakası belgeseline bakın bir de buna. Bu tam bir “Bonne pour L’Orient” hikayesidir. Buna belgesel demek belgeye de, sele de hakarettir.