Habertürk yazarı Nagehan Alçı, “Teşekkürler Tayyip Bey…” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretini kaleme aldı.
Alçı yeni süreçte terör örgütü elebaşı Öcalan’ı işaret etti. Öcalan’ın “Biz Kürtler, Türkler arasındaki siyasal kavgada taraf olmayalım. Ne zaman taraf tuttuysak hep biz bedel ödedik ve düşmanlıklar körüklendi. Ne AKP ile ne CHP ile ittifak kurmayalım” sözlerini paylaşan Alçı şunları kaydetti:
“Haziran 2019’da PKK üzerine uzman olan akademisyen Ali Kemal Özcan’ın Abdullah Öcalan ile görüşmesinde de Öcalan’ın söylediği yine aynı tezdi. Yani “Türkler arası politik kavgada Kürtler taraf tutmasın. Eğer taraf olursak ağır bedel ödüyoruz. Yanında durduğumuz taraf da bize sahip çıkmıyor” tezi. Fakat bu görüşme 23 Haziran 2019 öncesine denk getirilme gibi bana göre de çok büyük bir yanlış yapıldı. Olay bağlamından koparıldı.”
İLK KEZ YAZIYORUM
Alçı, akademisyen Ali Kemal Özcan ile Öcalan’ın 23 Haziran 2019’daki seçimden bir gün önceki görüşmeden detaylar aktardı.
“O görüşme ile ilgili bazı detayları burada ilk kez şimdi yazıyorum” ifadelerini kullanan Alçı şunları kaleme aldı:
“Aslında Öcalan’ın yukarıdaki sözleri Ali Kemal Özcan ile görüşmesinden sonra Asrın Hukuk Bürosu tarafından açıklanacaktı. Bu gecikince ikinci bir görüşme gerçekleşti. O görüşmede Öcalan sinirlendi ve Özcan’a şöyle söyledi:
‘Onlar benim avukatım, HDP’nin ya da birilerinin avukatı değil. Benim bu açıklamamı Kürt halkına duyurmak zorundalar. Sen git ve o açıklamayı Asrın Hukuk Bürosu’na yaptır. Sakın benim bu sözlerimi kendin kamuoyuna aktarma. Öyle yaparsan sana devletin provokatörü gözüyle bakar Kürt halkı. Söylediklerin onlar üzerinde hiçbir etki yaratmaz. Hatta tam aksi netice verir ve inadına bu kavgada İmamoğlu’ndan yana tavır koyarlar.’
PANİKLE YAPTIRDILAR
Öcalan’ın bu uyarılarına rağmen maalesef 23 Haziran öncesi panikle Ali Kemal Özcan’a Mudanya’da o açıklamayı yaptırdılar. Netice tam da Öcalan’ın dediği gibi oldu.
Öte yandan Haziran 2019’dan beri geçen 2 senelik süre içinde Öcalan’ın “Türkler arasındaki kavgalarda taraf olmayalım. Taraf olursak kaybeden Kürt halkı oluyor” tezinin haklı olduğu HDP içinde de konuşulmaya başlandı.
“HİÇBİR ŞEY İSTEMEDİK”
Aslında hem Erol Katırcıoğlu’nun hem Sırrı Süreyya Önder’in son dönemde verdiği kimi röportajları bu bağlamda okumak gerekir. Mesela Erol Katırcıoğlu bir söyleşisinde şöyle diyor:
‘Biz CHP’ye tam 10 büyük belediye kazandırdık. Bizim sayemizde 10 belediye aldı CHP. Onlardan da hiçbir şey istemedik. Peki Deniz Poyraz kardeşimizin katledilmesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu genel merkezimizi ziyaret edemez miydi? İki genel merkezin arası 3 dakika. Ben CHP de iktidarda olsa Kürt meselesinde durumun daha da beter olacağını düşünüyorum.”
Alçı’nın yazısında “23 Haziran öncesi panikle Ali Kemal Özcan’a Mudanya’da o açıklamayı yaptırdılar” ifadeleri dikkat çekti. Alçı yazısında bu sorunun yanıtını ise vermedi.
İBB SEÇİMİ ÖNCESİ…
Alçı’nın yazısı o süreçte yaşananlara gözleri çevirdi, peki o hafta neler yaşandı… 23 Haziran 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminden önce Demirtaş, 18 Haziran günü avukatları aracılığıyla sosyal medya hesabından Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun ‘destek’ çağrısında bulundu.
Demirtaş’ın açıklamasının hemen sonrasında akademisyen Ali Kemal Özcan’ın Öcalan ziyareti sonrası 21 Haziran gecesi devletin resmi ajansı Anadolu Ajansı tarafından da ‘son dakika’ geçilen haberde; Öcalan’ın “tarafsızlık çağrısı yaptığı” iddia edilmişti.
KAPANANA KADAR MANŞET
AKP’ye yakın medyanın seçim günü sandıklar kapanana kadar birinci manşetlerinden tuttuğu haberle ilgili Erdoğan “Burada aslında bir iktidar mücadelesi var. Bu iktidar savaşında HDP, PKK kanadında yaşanan bu savaş, tabii Öcalan ve Demirtaş noktasında da ciddi bir iktidar mücadelesine doğru bir kayma gösteriyor. Hatta daha da ileri, dağ da bu işin içerisinde” diye konuşmuştu.
ERDOĞAN’A DEMİRTAŞ’TAN CEVAP
Erdoğan’ın ardından da Demirtaş “İktidar savaşı vb şeyler bize yabancı ve yadırgatıcı söylemlerdir. Kimse bu türden gayrı ciddi söylemlere prim vermemelidir. Böyle bir polemiğin ve oyunun tarafı olmayacağımızı da belirtmekte fayda görüyordum. Herkesi ve bütün tarafları daha dikkatli davranarak, psikolojik harekatın parçası olmamaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.
ÖCALAN’IN AVUKATLARI NE DEDİ
Asrın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada ise “Özcan’ın gerçekleştirdiğini söylediği görüşmesine dair ifade ettiği hususlar, bunları kamuoyu ile paylaşma biçimi ve kullandığı kavramlar kendisini bağlayacak hususlardır. Bizim müvekkilimizle görüşmeden bunları teyit etmek ya da yanıt vermek durumumuz bulunmamaktadır” denilmişti.
“KARARLARI HDP VERECEK”
Öcalan’ın HDP ile ilgili sözlerinin yanlış değerlendirilmemesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verilmişti:
“Öcalan HDP’de vücut bulan demokratik ittifakı anlayışının güncel seçim tartışmasına taraf ve payanda yapılmaması gerektiğini ifade ederken, toplumsal uzlaşıyı kast ettiğini, kutuplaştırmaya, ikili duruma tuz biber olunmaması gerektiğini söylemiştir.
Kutuplaşma siyasetinin hakaret söylemleri ve demagoji ile bir çatışma ve savaş siyaseti olduğunu, HDP’nin kendi yolunu koruması gerektiğini düşünmektedir. Bu hususların HDP ile görüşülmesini ve tartışılmasını söylemiş, bununla birlikte siyasi bir parti olarak HDP’nin çalışmalarını HDP’nin kendisinin yaptığını ve kararlarını da HDP’nin vereceğini belirtmiştir.”