Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, 40-45 yaşından sonra yakın gözlüklerin kullanılmaya başlandığını söyleyerek en güncel tedavinin akıllı mercekler olduğunu belirtti.
Bu mercekler sayesinde hastanın yakını görebildiğini ve katarakt ameliyatı olmasına gerek kalmadığını söyleyen Doç. Dr. Coşkunseven, bu özel yapıdaki lensler sayesinde göze dışarıdan bakıldığında parlamanın da ortadan kalktığını ifade etti.
“YAKIN GÖZLÜĞÜ KULLANMADAN HAYATIMIZA DEVAM ETME ŞANSIMIZ VAR”
Pandemiyle birlikte çoğu kişinin evde çalışmaya başladığını belirten Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, “Eğitimleri evden almaya başladık. Bu da tabletlere ve bilgisayarlara bağımlılığımızı artırdı. Maalesef hepimizin yaşamak zorunda olduğu ergenlik, menopoz ve andropoz gibi bir dönem var. Biz buna presbiyopi dönemi diyoruz. Maalesef 40-45 yaşından sonra yakın gözlüklerini kullanmak zorunda kalıyoruz. Artık yakın gözlüğünü kullanmadan hayatımıza devam etme şansımız var” dedi.
“MERCEĞİN DIŞARIDAN FARK EDİLMESİ MÜMKÜN OLMUYOR”
Bugün en güncel tedavinin akıllı mercekler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Coşkunseven, şöyle konuştu:
“Biz buna özel bir yapıda trifokal ya da edof dediğimiz özellikli mercekler adını veriyoruz. Bu merceklerle yakını görebilmek mümkün. Daha önce bu merceklerde hastalarımızın çok şikayetçi olduğu bir konu vardı. Katarakt ameliyatları sonrasında bu mercekleri taktığımızda, hastalar bu merceklerin dışarıdan fark edilmesinden şikayet ediyordu.
Yeni teknolojilerde yapılan yeni merceklerde artık bu durum ortadan kaldırıldı ve merceğin dışarıdan fark edilmesi neredeyse mümkün olmuyor. Hastaların uzağı, ortayı ve yakını görme şansları da olabiliyor ve çok kısa sürede de buna alışabiliyorlar. Ameliyat yaklaşık 5-10 dakika sürüyor. Hastalarımızın ameliyattan sonra yatmalarına gerek kalmıyor ve hemen sosyal hayatlarına dönebiliyorlar.”
“KATARAKT AMELİYATIYLA AYNI ÖZELLİKLERE SAHİP”
“Bu yöntem katarakt çağında olan, kataraktı olan hastalara uygulanabildiği gibi kataraktı olmayan ya da az olan 40-45 yaşın üzerindeki hastalarda yapılabilir” diyen Doç. Dr. Coşkunseven,şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce başka çeşitli yöntemlere başvurulurken şu anda en güncel olan ve dünyada en çok kabul edilmiş yöntem trifokal ve edof dediğimiz özelliklere sahip olan lenslerin kullanılması. Bu ameliyat aslında bir katarakt ameliyatıyla aynı özelliklere sahip ve bu ameliyatı geçiren hastalar bir daha da katarakt ameliyatı geçirmelerine gerek kalmıyor. Hastaların en çok şikayetlerinden biri dışarıdan başka insanları onlara baktığında kedi gözü gibi bu gözlerin parlamasıydı. Gece, bir restoranda oturduklarında çevrelerindeki diğer insanların bir ameliyat olduğunu fark etmeleri onları rahatsız ediyordu.
Artık bu özel yapıdaki lensler sayesinde bu durum neredeyse ortadan kalktı. Gece ışık dağılmaları etkisi çok azaldı. Burada en önemli konu doğru hastaya doğru merceği seçmek. Bunu araştırabilen özel yöntemler ve cihazlar var. Bu cihazlarla hangi hastaya hangi merceği seçeceğimize karar veriyoruz. Hasta daha önce lazer tedavisi geçirmiş mi, korneasında herhangi başka bir problem var mı, bunlar değerlendiriliyor. Bunların ışığında özelliğine göre doğru mercek seçilerek hastalara yardımcı olunuyor.”
“ÖMÜRLÜK BİR AMELİYAT”
15-20 yıl önce lazer tedavisi olup, şimdi bu ameliyatı olmak için gelenlerin de olduğunu söyleyen Doç. Dr. Coşkunseven, “Tabi ki çok özel yöntemlerle bu gözün korneasında ne gibi bir değişiklik olduğunun önce değerlendirilmesi lazım. Bu değerlendirildikten sonra bu özellikli lenslerden hangisini seçeceğimize karar veriyoruz ve hastalarımıza bu şekilde yardımcı oluyoruz. Bu mercek sayesinde hastanın daha sonradan bir kataraktla karşılaşması da mümkün olmuyor çünkü tümüyle katarakt yapan merceği değiştirmiş oluyoruz. Bu ameliyat ömürlük bir ameliyattır” dedi.
(DHA)