Akif Beki, bugünkü yazısında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yaptığı görüşmeden notları aktardı.
“Seçimi kazanırlarsa izleyecekleri ortak politikalar, iş bölümü ve eylem planları tamamlandı sayılır. 30 Ocak’ta kamuoyuna açıklayacaklar. Sıra, cumhurbaşkanı adaylarının kim olacağını belirlemeye geldi. Peki Akşener, kimi istiyor? Kılıçdaroğlu’nu istemiyor mu? Veya İstemediği çıkarımları doğru mu?” diye yazan Beki, yazısını şöyle sürdürdü:
Dolaylı ve doğrudan soruldu…
Akşener yine de ketumluğunu bozmadı.
Altılı Masa adına konuşmaktan da Altılı Masa’dan önce gazetecilere konuşmaktan da kaçındı. Masa’ya ve Masa’dakilere saygısızlık olacağı gerekçesiyle.
Bütün sıkıştırmalara rağmen masaya ayıp etmeme tavrından taviz vermese de iki şeyi anladık.
Dananın kuyruğu 26 Ocak’ta kopmayabilir, o toplantıdan bir isim çıkmayabilir, bu bir.
İkincisi de Altılı Masa, artık açık açık isim konuşmaya başlayacak. Kartlar açılacak. En nazik meselede herkes rengini belli edecek, masadaki sır perdesi kalkacak.
Akşener’le söyleşimizde bir nazik mesele daha vardı. Altılı Masa’nın adayı, HDP oyları olmadan seçimi nasıl kazanacak?
Özetle şöyleydi yaklaşımı…
Oyların sahibi, partiler değil seçmenlerin kendisidir. İYİ Parti de HDP seçmeni dahil her bir vatandaşın oyuna talip.
İYİ Parti’nin HDP yönetimine mesafeli durması, ortak adaylarının Kürt seçmene ulaşmasına engelmiş gibi gösteriliyor. Buna katılmadı.
Partilerle seçmenlerin sıklıkla karıştırılmasından, seçmenin iradesinin partilere ipotekli görülmesinden şikayetçiydi. Yanıltıcı buluyor.
Ayrıca Altılı Masa’daki diğer partilerin HDP’ye uzak ya da yakın durmalarına karışmadıklarını, kimseye engel olmadıklarını tekrarladı.