MHP’nin kurucu ismi Alparslan Türkeş’in oğlu ve AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Gezi Davası’ndan hüküm giyen Osman Kavala ve diğer Gezi Davası tutuklularına yapacağı ziyareti değerlendirdi.
Osman Kavala ve diğer Gezi tutuklularını ziyaret için Adalet Bakanlığı’na bulunduğu başvuru 27 Temmuz’da onaylanan Türkeş, ziyareti 10 gün içinde gerçekleştirmeyi planladığını söyledi.
Gazeteci İsmail Saymaz’a konuşan AKP’li Türkeş, cezaevi ziyareti için kendisine iznin geç çıkması hakkında “Cumhur İttifakı’nın etkileneceği düşünülmüş olabilir” yorumu yaptı. Ziyaretin sebebini “Ben hukuksuzluğa itiraz ediyorum” diye açıkladı.
Ziyaret sebebi olarak ‘hukuksuzluğa itiraz ediyorum’ diyen Türkeş “Adamı Gezi Parkı’ndan alıyorsun, bir şey çıkmıyor, salıyorsun. Casusluktan alıyorsun, beraat ediyor, beraat ettiğini anlayınca tekrar Gezi Parkı’ndan içeri atıyorsun. TV’de adamın biri avukat sıfatıyla diyor ki: ‘Casusluktan beraat etmiş olsa dahi bu konuda kuvvetli emareler var.’ Yetkim olsa bu herifi barodan atarım. ‘Bunu mahkum etmeye karar verdik, mahkemenin beraatini kaale almıyorum’ (diyor.) Sen nasıl avukatsın ya, sana nasıl vekalet veririm. Buna itiraz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türkeş’in yanıtlarından bazıları şöyle:
“– Sizi arayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç mu?
Evet. Yılmaz (Tunç) bizim arkadaşımız. Beraber milletvekilliği yaptık.
– Aradığında sizin kendisine yönelik eleştirinize cevap verdi mi?
Dedi ki: ‘Tam o gün biz sana haber verecektik, araya bir şeyler girdi, o arada sen tweeti yayınlamışsın.’
– Ne zaman cezaevine ziyarete gidiyorsunuz?
İşlerimi bitireceğim. Ondan sonra bakanlıkla gün kesişiriz. Bu hafta sonunu hedefliyorum ama en geç önümüzdeki hafta bu görüşme yapılacak.
– 10 gün içinde diyebiliyor muyuz?
Evet, 10 gün içinde.
– Tek mi gideceksiniz?
E kimle gideyim? (MHP Genel Başkan Yardımcısı) Feti Yıldız’la mı gideyim avukat olarak? (Gülüyor)
– Daha önce Osman Kavala ile görüşmüş müydünüz?
Yok ya, karşılaşmadım bile.
–Telefonla?
Yok, hiç birini tanımıyorum bunların.
– Daha önce cezaevine ziyarete gittiniz mi?
Babama gittim.
– Onun dışında?
Öyle hapishane ziyaretim yok benim.
– Neden gitmek istiyorsunuz?
Süreç öyle gelişti.
– Şiddet eylemlerinin sorumlusu olarak Osman Kavala ve diğer tutukluların yargılanıyor olmasına mı itiraz ediyorsunuz?
Hayır. Ben hukuksuzluğa itiraz ediyorum.
– Hangi hukuksuzluğa?
Adamı Gezi Parkı’ndan alıyorsun, bir şey çıkmıyor, salıyorsun. Casusluktan alıyorsun, beraat ediyor, beraat ettiğini anlayınca tekrar Gezi Parkı’ndan içeri atıyorsun. TV’de adamın biri avukat sıfatıyla diyor ki: ‘Casusluktan beraat etmiş olsa dahi bu konuda kuvvetli emareler var.’ Yetkim olsa bu herifi barodan atarım. ‘Bunu mahkum etmeye karar verdik, mahkemenin beraatini kaale almıyorum’ (diyor.) Sen nasıl avukatsın ya, sana nasıl vekalet veririm. Buna itiraz ediyorum.
– Partinizden nasıl tepkiler geldi?
Olumlu. Negatif bir şey duymadım.
– Cumhurbaşkanın sizi KKTC’ye götürmesi destek gibi algılandı?
Ben her sene giderim Kıbrıs’a.
– Cumhurbaşkanı sizin Gezi Parkı Davası’na ilişkin tutumunuzdan rahatsız değil diye yorumlandı.
Bu son işte (Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi) kendisine danışıldığını düşünüyorum.
– Diğer tutukluları ziyaret edeceksiniz değil mi?
Evet, beşini de edeceğim. Cezaevindekilerin mutlu beklentileri var. Oradaki insanların gönlünü alayım diye gidiyorum.
Lütfü (Türkkan) ile konuşuyorduk. O ayda bir tutuklu geziyor. “İzin çıksın, tek araba ile gidelim, yolda laflarız” diye konuştuyduk. Benim izin çıkmayınca Lütfü, “Nasıl çıkmadı, sekreterime söylüyorum, dilekçeyi yazıyoruz, ertesi gün gidiyorum, sana nasıl gelmiyor” dedi.
Bizim Avrupa Konseyi Parlamenterler Grubu’na bilgi verdim. Gruptan DEM Partili bir milletvekili mesaj attı. “Aynı arkadaşları biz de ziyaret ediyoruz, kısa zamanda izin çıkıyor” dedi. Bu ayıp yani, bu ayıp!
– Size neden izin çıkmadı?
Tahminim, Cumhur İttifakı’nın etkileneceği düşünülmüş olabilir. Çünkü yargıya ilişkin tasarruflar adeta bir grubun etki alanına müdahale sayılıyor. Orada bir tereddüt olmuş olabilir. Yoksa ben AK Parti’de problem olacağını zannetmiyorum.”