İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grubu toplantısında konuştu. Akşener, Meclis’in yeni döneminin ilk grup toplantısına Sinan Ateş cinayetinde katillerin açığa çıkarılmaması ve Gezi davası kararına tepki göstererek başladı.
Akşener, Mart ayındaki yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkaracaklarını ve sokak sokak çalışacaklarını kaydetti. İttifak siyasetini reddettiklerini vurgulayan İYİ Parti lideri, “Herkesin, kendi iktidar sahasında, halinden gayet de memnun olduğu, statüko siyasetini reddediyoruz. Ceketlerin, kola kutularının, millete seçenek olarak sunulduğu, dayatma siyasetini reddediyoruz. Her türlü öfkeyi, kini, kutuplaşmayı besleyen, popülist siyaseti reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
SİNAN ATEŞ ÇIKIŞI: KATİLLER GÜÇLÜ DİYE ÖZGÜR OLMAYACAK
Akşener sözlerine, “Haksızlıklara çağına hak mührünü vurmaya gelenlere, hürriyet kavgasına omuz verenlere selam olsun” diye başladı.
İYİ Parti lideri, Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini hatırlattı ve şunları söyledi:
“Başkentin göbeğinde bir babaya, bir eşe, Sinan Ateş’e kıyılmasının üzerinden 278 gün geçti. Onlar ilk baştan itibaren onu unutturmaya çalıştılar, bizler unutmadık. Kimsenin unutmasına da unutturmasına da asla izin vermeyeceğiz.
Arsızlar güçlü diye haklı olmayacak. Katiller güçlü diye serbest kalmayacak. And olsun ki çevrilmek istenen dümenleri kabullenmeyeceğiz. Katillerin elini kolu sallayarak gezmesine izin vermeyeceğiz. Sinan Ateşin katilleri yakalanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
GEZİ DAVASI KARARINA TEPKİ
Vatandaşların ağaçları için bir araya gelmesinin, 27 Mayıs 2013 tarihinin AKP için bir travma olduğunu belirten Akşener, şunları kaydetti:
“Bir milletin ağaçlarına sahip çıkmak için Gezi Parkı’nda birleştiğini görmek onlar için travmadır. Türk gençlerinin milli şuuru ayağa kaldırdığı Gezi ruhunu karşılarında görmek onlar için travmadır. Ülkücüsünden solcusuna, muhafazakarından sekülerine, kadınından erkeğine, gençlerimizin, o dönem, yaklaşık 10’uncu yılında olan, bir müstemleke rejimine karşı sergilediği bu asil duruşu; her ne kadar, türlü müdahalelerle, rayından çıkartmış olsalar da, türlü provokasyonlarla, kirletmiş olsalar da, türlü ayak oyunlarıyla, karalamış olsalar da, bir türlü hazmedemediler, hazmedemeyecekler.
Gezi AKP için öyle bir travma ki üzerinden 10 yıl geçse de yetmiyor. AKP, Gezi travmasını aşamıyor. Hala intikam almaya çalışıyorlar. Yargı sopasını dilediğince savurarak millete gözdağı vermeye çalışıyorlar. Sakın ola bir daha birleşmeyin demeye çalışıyorlar. O yüzden geçtiğimiz hafta Gezi davası AK Partinin stres bozukluğunun bir neticesidir.”
Akşener, Gezi davasında çıkan kararı eleştirerek, “Ülkemizde ne yazık ki bir kez daha hukuk koltuklara hizmet etmiştir. Ne yazık ki vesayet bir kez daha toplumun üzerine çökmüştür” ifadelerini kullandı.
GAZETECİLERİN TUTUKLANMASINA TEPKİ: TÜRKİYE BÖYLE BİR REZİLLİĞİ DAHA FAZLA TAŞIYAMAZ
Yakın zamanda tutuklanan gazetecilerin cezaevinde saçlarının kesilmesine tepki gösteren, İYİ Parti lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorsunuz gazeteci gençlerimiz, tam 12 gündür tutuklu. Neden? Sığınmacılarla ilgili, haber yaptıkları için. Şu rezalete bakar mısınız? Sığınmacıların, ülkemizi içine soktuğu, toplumsal ve güvenlik krizinin, boyutları ortadayken; sorunu çözmek yerine, sorunu dile getirenlerden, “işine gelenleri tutuklamak” tam da, AK Parti’nin zihniyetine yakışır bir tutum. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle bir ciddiyetsizliği, daha fazla kaldıramaz. böyle bir rezilliği, daha fazla taşıyamaz. böyle bir basiretsizliğe, daha fazla maruz kalamaz.
Muhteremler; kendi beceriksizliğinizin üzerini örtmek için, yargıyı aparat haline getiremezsiniz! Kendi çıkarlarınızı, bir millî ideolojiymiş gibi Türkiye’ye dayatamazsınız! Kendi ellerinizle sebep olduğunuz krizin bedelini, hiçbir Türk evladına ödetemezsiniz! Türk milletinin hiçbir ferdine, öz yurdunda garip, öz vatanında parya gibi davranamazsınız! Bu konuyla ilgili, geçtiğimiz günlerde, yeni bir şey daha öğrendik. Gençlerimiz, aileleri üzülmesin diye saklamışlar ama; Tutuklandıkları ilk gün, “rutin uygulama” denilerek, saçları kazınmış… Olay duyulunca, apar topar soruşturma açıldı ama; kepazelik ortada duruyor… Rutin uygulamaymış… Bu kime yapılır? Teröriste yapılır. Yuh olsun, yazıklar olsun! Bir yanda, hiçbir suçu olmadığı hâlde, evlatlarımız, terörist muamelesi görüyor.”
“HİÇ Mİ UTANMIYORSUNUZ”
Bir imamın Hatay depremiyle ilgili sözlerine de tepki gösteren Meral Akşener, şu ifadeleri kullandı:
“Sığınmacıların oluşturduğu tehditlere, tepki gösterenler; ırkçı olacak, tutuklanacak… Ama haysiyetsizin biri çıkacak, rahat rahat; Hatay’da, depremde şehit olan vatandaşlarımızın, cesetlerinin koktuğunu, ama bir Suriyelinin, “naaşının”, mis gibi koktuğunu söyleyecek, öyle mi? Türk olmaktan gurur duyanlar, saldırılara hedef olacak… Ama Türk milletine, alenen hakaret eden bir ahlaksıza, hakkında, “dostlar alışverişte görsün” misali, başlatılan bir inceleme dışında, hiçbir şey olmayacak, öyle mi? Allah aşkına, hiç mi utanmıyorsunuz?”
“NE YAZIK Kİ, BUGÜNLERE GELMEMİZE, ENGEL OLAMADIK”
Akşener, ittifak siyasetine kapıları sert eleştiriler yaparak kapattı:
“İşin en acısı da, ne biliyor musunuz? Bugün yaşadıklarımızın, tek suçlusunun, Ak Parti olmasına rağmen, mesuliyetin, sadece Ak Parti’de olmaması… Eğer ki siyasetin; Popülizmle değil, akılla, şahsi çıkarlarla değil, milletin sesiyle yapılmasını sağlayabilseydik, bugün, her şey çok farklı olabilirdi.
İYİ Parti olarak biz, sadece yaptıklarımızdan değil, yapamadıklarımızdan da, mesuliyet hissedenleriz. Çünkü, bizim anlayışımıza göre, mesuliyeti reddederek, siyaset yapılmaz.
Evet, ne yazık ki, bugünlere gelmemize, engel olamadık. Ancak, yarın için mücadele etmekten, vazgeçecek değiliz.
Einstein der ki: ‘Delilik, aynı şeyleri yapıp, farklı sonuç beklemektir.’ İşte bu yüzden biz, herkesin, kendi iktidar sahasında, halinden gayet de memnun olduğu, statüko siyasetini reddediyoruz! Ceketlerin, kola kutularının, millete seçenek olarak sunulduğu, dayatma siyasetini reddediyoruz! Her türlü öfkeyi, kini, kutuplaşmayı besleyen, popülist siyaseti reddediyoruz! Toplum vicdanının yaralarını, merhem elindeyken, kaşıyıp kanatmayı seçen, çıkarcı siyaseti reddediyoruz! Her daim siyaset esnafının kazanıp, milletin kaybettiği,
basiretsiz siyaseti, reddediyoruz! Ez cümle; Milletten değil, pazarlıktan medet uman, ittifak siyasetini reddediyoruz!”