Anayasa Mahkemesi (AYM), HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davada, usulen eksiklik tespit ettiği iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’ye kapatma talep edilen iddianamesini inceleyen Anayasa Mahkemesi (AYM) raportörü, ilk incelemeye ilişkin raporunu tamamlayarak AYM heyetine dün sunmuştu. Raportör usuli eksikliklerin giderilmesi için iddianamenin iadesini istemişti.
Davayla ilgili ilk incelemesini gerçekleştiren AYM Genel Kurulu, iddianameyi bütünüyle Yargıtay Cumhuryet Başsavcılığı’na iade etti. Yüksek Mahkeme, kararı oy birliğiyle aldı.
Yargıtay’ın iddianamedeki eksiklikleri tamamlama konusunda süre sınırlaması bulunmuyor.
GEREKÇESİ BELLİ OLDU
İade kararının, “partinin yetkili organlarının eylemleriyle Anayasa’nın 68 ve 69. maddesinde düzenlenen ‘odak olma’ fiili arasında gerekli ilişkilendirmelerin yapılmadığı” tespitine dayandığı öğrenildi.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Anayasa’nın 68 ve 69. maddesindeki “odak olma” fiili kapsamında partililerin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla ilgili eylemlerinin iddianamede yeterince işlenmediği tespitini yaptı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan iddianamede, HDP’nin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği belirtilmişti.
ANAYASA NE DİYOR?
Anayasa’nın 69’uncu maddesinin parti kapatmayla ilgili bölümde şu satırlar yer alıyor:
“Bir siyasî partinin 68’inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.”