Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç ile eski AKP milletvekili Mehmet Metiner arasındaki gerilim artıyor. Arınç dün yaptığı konuşmada, “Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileri var. Havanın suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin, bağırmanın zamanıdır. Kral çıplak demenin vaktidir. Allah cesur olana izzet verir” ifadelerini kullanmıştı.
Metiner ise Arınç’ın sözleri üzerine, “Bizim gönlümüzde bir yeri kalmamıştır. Bizim gönlümüzde bir yeri kalmamıştır. İnşallah partimizden de ihraç olur gider. Bülent Arınç’ın ismini duymak istemiyoruz, yeter artık. Onu partide tutanlara da yazıklar olsun diyorum. Kim olurlarsa olsunlar” dedi.
Arınç, sosyal medya üzerinden Metiner’in açıklamalarına sert çıkarak “Kifayetsiz, muhteris ve müfteri Metiner, sözüm sana!” ifadeleri ile başlayan bir paylaşımda bulundu.
Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV ekranlarında yayınlanan Seda Selek ile Perdenin Önü Arkası programında, yayın öncesi Arınç ve Metiner ile yaptığı konuşmanın ayrıntılarını anlattı.
Saymaz, Arınç ile yaptığı röportajla ilgili olarak şunları söyledi,
“Ben önce şeyi sordum Arınç’a iktidarın 6’lı masaya bakışı ‘bunların hepsi terörist, masanın altında HDP var, bunlar dış bağlantılı, ülkenin kaderini tehdit ediyorlar’ diye bakarken siz 6’lı masaya saygı duyduğunuzu söylediniz. O da dedi ki, ‘Ben zaten bir seneye yakın zamandır zillet demeyelim bunların adı millettir, kendimize tanıdığımız hakkı neden başkasına tanımıyoruz diye ihtar ediyorum. En azından 20 milyon insanı temsil ediyorlar. Bunlar bizim evimizdekilerdir, bizim akrabamızdır, bizim komşumuzdur. Zillet diyerek onları karşı bir kampanyaya götürmek doğru değildir’ diyor.
AKP’DEN AYRILIYOR MU?
Ben de, ‘sizin bu çıkışınız acaba Ak Parti’den ayrılıyor mu gibi bir kanaat oluşturdu. Bu kral çıplak demenizi öyle yorumladılar. Ne diyorsunuz?’ dedim. Dedi ki, ‘Ben AK Parti’de kalacağıma söz verdim. Cumhurbaşkanımın yanında da olacağıma söz verdim. Bu sözüm hala devam ediyor. Ama bu sözün yanında ben bir bireyim ve siyasette 50 yılımı doldurmuş bir insanım. Toplumun bana dair bir kanaati var. ‘Bu adam namusludur, bu adam vicdanlıdır, muhakeme sahibidir’ şeklinde bir kanaat var. Ben bu yüzden bildiklerimi söylemek zorundayım. Bildiklerimi söylerken de partime ve cumhurbaşkanına zarar vermeyi düşünmem ama isterim ki vicdanlar harekete geçsin, yanlışlar da yanlış işlerde doğruya dönsün. Tek arzum budur’ dedi.”
Mehmet Metiner’le girdiği diyaloğu da soran Saymaz şunları söyledi,
YAZDIKLARIM, YAZMAK İSTEDİKLERİMİN EN ZAYIFIDIR
“Metiner için şu ifadeyi kullandı Arınç, ‘Bugün yazdıklarım yazmak istediklerimin en zayıfıdır, en hafifidir. Kendisi muhatap alınmak istiyor. Ben onu babası öldüğü zaman aradığımda bana, ‘ben sana çok haksızlık yaptım hakkını helal et’ demişti. Ben helal ettim demedim. Adam da her akrep misali fırsatta sokmaya çalışıyor. Bu onun karakteridir, böyle bir huyu var’ şeklinde bir ifade kullanıyor. Aynı zamanda partiyi uyardığını, Mehmet Metiner parti adına konuşuyorsa ona kendisinin partinin eski Meclis başkanı olduğunun hatırlatılmasını söylediğini anlatıyor. Bunu üzerine kendisine ‘o reisi savunuyor o yüzden pek kendisine müdahale etmiyoruz’ denildiğini anlatıyor.
Arınç’ta buna karşılık bu yüzden kendisine müsemma edildiğini belirterek, ‘Reisi tuttu diye hakaret etmek zorunda mıdır?’ şeklinde karşılık verdiğini belirtiyor. Genel merkezde de Metiner’in tutulduğunu ifade ediyor. ‘Dolayısıyla ona verilen bütün imkanlar def-i bela kabilindendir’ diyor. ‘O da buna mukabil, oraya git’ diyorlar gidiyor, ‘konuş’ diyorlar konuşuyor’ diye bir tanım kullanıyor hakkında.
BENİM AÇIMDAN BİR GRAMLIK KIYMETİ YOK
‘Kendisinin düellosuna cevap verecek misiniz?’ dedim. ‘Hayır. Zaten benim açımdan bir gramlık kıymeti yok. Ona daha cevap vermeyi bile düşünmüyorum’ dedi.
‘Partiden bir tepki geldi mi?’ dedim. ‘Hayır gelmedi. Ama gelmez mi gelir mi diye düşünmüyorum. Benim sözlerimi bir yerde makes bulduğunu görüyorum. Öyle insanlar arıyorlar ki bunlar kamuoyu önünde bu görüşlerini söylemezler ama bu söylemleri bile benim için bir nimettir’ dedi. Pişman olmadığını ifade etti.'”
Arınç’ın Metiner için, “Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alakalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum” sözlerini hatırlatan Saymaz Metiner’im sözlerini şöyle aktardı,
“‘Ne kadar ayıp. Bu bir FETÖ taktiğidir, ayıptır. Ben Deniz Baykal’a operasyon çekildiği zaman bile karşı çıkmış bir insanım. Arınç’a hitaben ‘sen kendi özel hayatı üzerinden saldırıya uğramış bir insansın.
DÜN NE SÖYLEDİYSEM BUGÜN O ÇİZGİDEYİM
Benim HADEP Genel Başkanı olduğum dönemde bugün savunduklarım dışında bir tek demecimi söylesinler. Etnik milliyetçilik yaptığıma, PKK’yı savunduğum bir tek demecimi göstersinler. Silaha ve teröre hayır dedim. Etnik milliyetçiliğe hayır dedim. HADEP’ın Diyarbakır binasında kahrolsun Kürtçülük diye bağırdım. Tamamen birlikten ve beraberlikten yana oldum. Bir tek Kürt kimliği kabul edilsin istedim. Dün ne söylediysem bugün de aynı çizgideyim’ diyor.”
YANLIŞ DA OLSA HAKARET DEĞİLDİR
Geçmişte Metiner’e ait Erdoğan’dan demokrat çıkmayacağına dair sözlerinin yer aldığı ses kayıtlarını hatırlattığını ifade eden Saymaz, Metiner’in konuya ilişkin cevabını şu sözlerle bildirdi,
‘Ben onu inkar etmedim ki ama bunlar çarpıtılarak sunuldu. Ben o zamanlar HADEP’te değildim, gazeteciydim. Dediğimde ‘Erdoğan’la Erbakan tıpkısının aynısı’ gibi bir cümleydi. Yani yanlış da olsa hakaret değildir. Ancak bu Bülent Bey’i ilgilendiren bir durum da değildir. HADEP’le de bunun bir ilgisi yoktur’ dedi.”
Saymaz, “Majestelerinin gazetecisi derken sizi kast etmiyor sanırım neden bu kadar öfkelendiniz” sorusuna Metiner’in verdiği yanıtı şöyle aktardı, “‘Hayır bizi kast ediyor. TBMM’de haftanın 5 günü AK Parti’yi savunan biziz. Davutoğlu döneminde beni partiden ihraç ettirmeye çalıştı. O zaman madem öyle majestelerinin gazeteci kimse çıksın söylesin. Özel hayat üzerinden tehdit savurmasın. Bu hangi ahlaka sığar. Eğer onun bizim hakkımda duydukları varsa, bizim de onun hakkında duyduklarımız var. Ben ona diyorum ki Pensilvanya’nın ağzıyla konuşuyorsun. FETÖ’ye sahip çıkıyorsun. Sert olabilir. O da bana bu şekilde yanıt versin, özel hayattan vermesin’ diyor.”