CHP ve DİSK Dev Maden-Sen heyeti incelemelerde bulunmak için Erzincan İliç’e gitti. Ancak DİSK Dev Maden-Sen heyeti, madenin olduğu bölgeye alınmadı. Dev Maden-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Remzi Atasoy, “Valilik kararıyla geçişimize izin vermediler. Sadece birinci derece akrabalar, çalışanlar ile arama kurtarma ekiplerine izin var. Toprak altında kalan bizim de bir üyemiz var. Ailesine ulaşamıyoruz. İki kere yoldan çevrildik” dedi.
‘DENETİM YAPILMAMIŞ’
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre alanın çok büyük olduğuna işaret eden Atasoy, “Arama kurtarma çalışmalarının 5-6 ay sürebileceğini söylüyorlar. Daha fazla üretim baskısı bu hale getirmiş. Hesapsız kitapsız ÇED artırımları da var. Sonucu bu” ifadesini kullandı.
Madencilerin bir gün öncesinden çatlaklar olduğunu söylediklerini dile getiren Atasoy, “Orada her şey ters. Siyanürlü toprağın biriktirildiği kitlenin altına işçilerin uyuması için konteynerler koymuşlar. Orada işçilerin uyuması için. Bu tür yerlerin göçme olasılığı var. Dünyanın her yerinde göçüyor. Onun altına konteyner konulur mu? Çok büyük aymazlık var” değerlendirmesini yaptı.
Bölgede yağmur olduğuna dikkat çeken Atasoy şöyle devam etti: “Sülfürik asitle siyanür verilmiş. Siyanürlü olduğu toprağın renginden de belli. Büyük ihtimalle siyanür sızıyordur. Yağmurla birlikte hem atmosfere hem suya karışıyordur. Fırat’ın koluna ulaşmaması imkânsız.”
‘FIRAT’A KARIŞMA OLASILIĞI VAR’
CHP heyetinde yer alan eski Çevre Mühendisleri Odası Başkanı CHP PM üyesi Baran Bozoğlu, depolama alanının kapasitesinin 2019’da 53 milyon tondan 83 milyon tona çıkarıldığına dikkat çekti. Bozoğlu, “Çökme olduğunda yağmur yok, deprem yok, kar yok. Bu da kapasitesinden fazla atık döküldüğünü gösteriyor. Yani göz göre göre gelmiş. Denetim sağlıklı yapılmamış” dedi.
Bozoğlu, valilik ile toplantı yaptıklarını, kendilerine bakanlığın mobil laboratuvarlarının geldiğinin söylendiğini anımsatırken şöyle devam etti: “Herhangi bir risk olmadığı, Fırat Nehri’ne bulaşma olmadığı söylendi. Ancak biz bu sahada mobil laboratuvar araçlarını göremedik. Analizleri, raporları talep ettik. Burası Sabırlı Deresi. Bu dere direkt Fırat Nehri’ne açılıyor. Şu an yağış var. Yeraltı suyuyla Fırat Nehri’ne karışma olasılığı var. İzleme laboratuvarlarının Fırat Nehri’nin yanına kurulması gerekiyor. Ayrıca sondajla izleme de gerekiyor.”
Bozoğlu, göçen depolama alanının dere yatağının tepesine kurulduğuna da işaret ederek “Olası bir yıkıntı riskine karşı baraj oluşturulması gerekiyordu. O da yok. Oysa burası deprem bölgesi” ifadesini kullandı.