Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Özel’in konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:
“Son haftalarda hakkını teslim etmek lazım sayın Ali Yerlikaya belli sayıda Cumartesi Annesi’nin Galatasaray Meydanı’na ulaşmasına izin veriyor ama etraflarına utanç bariyerleri çekiliyor. Bu hafta 1000’inci hafta. Sayın Ali Yerlikaya’dan talepleri vardı. Sayın Bakan randevu vereceğini söyledi. Ve bu hafta Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci haftasında Türkiye’yi utandıracak değil, hep birlikte normalleşmenin, hak aramanın aslında Anayasal bir hakkın kullanımına şahitlik etmek istiyoruz.
CHP yöneticileri her hafta olduğu gibi yine orada olacağız. 12 Eylül darbe döneminde yaşayan kayıpların anaları var orada… 80’lerin, 90’ların karanlık dönemlerinde yaşanan kayıpların anneleri var orada. Bu hak aramaya kapıları kapıyorsanız o bütün hukuksuzluklara sahip çıkıyorsunuz demektir. Buradan çağrımız, Cumartesi Anneleri’nin etrafındaki utanç bariyerlerini kaldırın.
KOBANİ DAVASI KARARI
Ülkemizin siyasetini ve yargısını uzun süredir işgal eden bir siyasi davanın karar duruşması vardı. 10 kişiye yakın bir milletvekili heyetimiz Kobani davasının karar duruşmasını takip ettiler. HDP’nin eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı davada hukuki değil, siyasi kararların verildiğine hep birlikte şahitlik ettik.
O olaylarda hayatını kaybeden 16 yaşındaki evladımız Yasin Börü’nün öldürülmesinden sorumlu tutuluyorlardı. Yargılama yapıldı, bitti. Ne Demirtaş ne de bir başkası Yasin Börü’nün ölümüyle bağlantılı bulunmadı. Hiç birisi o süreçle ilgili ceza almadılar. Attıkları tweetlerden, Attıkları tweetlerden, başka zamanlarda kullandıkları ifadelerden ceza aldılar.
“MAHKEME HEYETİ, AYM’NİN BAL GİBİ BOZACAĞI BİR KARAR VERDİ”
Sayın Demirtaş, Yüksekdağ ve bazılarına çok ağır cezalar verdiler. Bu cezalar aslında Erdoğan’ın siyasi adreslemesiyle uyumlu. Erdoğan’ın ‘yatsın’ dediklerini yatıran, ceza veren ama cezaları konuşmalardan veren yani istinaf, Yargıtay olmadı AYM’nin bal gibi bozacağı bir kararı mahkeme heyeti verdi. Sorumluluğu siyasilerin sırtına bıraktı.
BAHÇELİ’YE YANIT
Bugün Sayın Bahçeli, bana 4 tane anormal soru sormuş. 4 tane soruyu okumaya utanırım. Sorular CHP’nin genel başkanına sorulacak sorular değil. Ben bu soruların kime sorulacağını biliyorum da ben bu seviyeye inmek istemiyorum. Sayın Bahçeli, dönmüş prompterdan okumuş. Ben o promptera kimin yazdığını biliyorum. Şu meşhur ikili var ya. Gerçek MH’Plilerin tüylerini diken diken eden ikili. Gece bir elinde bardak, bir elinde tweetler atan, ‘Meclis’in uzman çavuşuyum‘ diyen var ya… O ikisi 4 tane soru yazmış promptera. Ben o 4 soruyu okumam da size bu soruları yazan kişiler önce bu 4 soruyu cevaplasın.
– Bu 2 kişinin isimleri Sinan Ateş iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından ayıklanmıştır?
– Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış birinin ölümünden sonra kimse tweet atmayacak, taziye bildirmeyecek diyen hangi ikisidir?
– Tetikçiyi kaçıran aracın fotoğrafları ortaya çıkıp, bu aracın trafikte ceza yemeyecek statüye kavuşturulmasını hangi ikisi sağlamıştır?
– Sinan Ateş davasının üzerine sis çöktürürken bu ikisinin bu sisteki payı nedir?
Bu 4 soruyu cevaplayın, benim 4 soruya bakarız. Koskoca parti 2 meczuba teslim edildi. Yazıklar olsun.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Şimdi 9. Yargı Paketi geliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkarken yaptıklarını savunmaya başladılar. Şimdi o kanunun en önemli maddelerinden birisi eşine, kadına şiddet uygulayanların uzaklaştırılması, zorlama hapsine itiraz yolunu açıyorlar. 6284’ün içini boşaltacak diye kadın örgütleri uyarıyordu, şimdi tazyik hapsini kaldırmaya yönelik itiraz mekanizmasını getirmeye.
İkinci husus AYM’nin bir kararı var. Kadın isterse kızlık soyadını kullanabilir. Onu düzenleyeceklerine onu yasaklayan kanun maddesi getirmişler. AYM’nin 153’üncü maddesinin arkasından dolanıyorlar. CHP olarak kadının ister evlilik sonrası eşinin soyadını, ister önceki soyadını, ister ikisini birden kullanmasını savunuyoruz. Bu mücadelenin arkasında olacağız.
ATA EMRE AKMAN CİNAYETİ
Ata Emre Akman, motokuryelik yapıyor. Önüne bir araç geçiyor ve 23 yerinden bıçaklanarak hayatını kaybediyor. Babası Albay Erol Akman’ı aradım. ‘Benim evladım gitti. Lütfen bu konuda bütün siyasetçiler bir şey yapın, ben yandım, başka babalar yanmasın’ diyor. Kurye Hakları Derneği’nin sesine bir kulak vermemiz lazım. Diyorlar ki; mesleki yeterlilik belgesi aranmadığı için motorun üzerine çıkan herkes kurye… Bu konuda mutlaka tedbirler alınmalıdır diyorlar. Her gün trafikte yanımızdan geçen, sipariş verdiğimizde geciktiğinde yüzümüzü asmaya kalktığımız o insanlar aslında hayata pamuk ipliğinde bağlılar.
EKONOMİK KRİZ
OVP’de enflasyon hedefi bu yıl için yüzde 33’dü, şimdi 38 olarak revize ettiler. Enflasyonla mücadele edemedikçe dar gelirlinin yüzünü güldürmek yerine onlara kemer sıktırmaya, emekliyi perişan etmeye devam ediyorlar. Memurun servisiyle uğraşıyorlar, öğretmenin atamasını yapmamayı marifet sayıyorlar… Bir yandan da geçtiğimiz hafta köprü ve otoyollara zam yaptılar.”