CHP Gölge Sağlık Bakanlığı ve Gölge Milli Savunma Bakanlığı (MSB) iş birliğinde “Askeri Sağlık Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması Toplantısı” yapıldı. Toplantıda konuşan Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, “Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), askeri sağlık sistemi olmayan nadir ordulardan biri haline gelmiştir” dedi.
CHP Gölge Sağlık Bakanı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ve Gölge Milli Savunma Bakanı Yankı Bağcıoğlu’nun koordinasyonunda, dün CHP Genel Merkezi’nde “Askeri Sağlık Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması Toplantısı” yapıldı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlıkçı milletvekilleri ve askeri hekimlerin katıldığı toplantıda, CHP iktidarında nasıl bir askeri sağlık sistemi uygulanacağı masaya yatırıldı.
Aksaz Şahbaz, toplantının açış konuşmasını yaptı. Aksaz Şahbaz, şunları söyledi:
“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), askeri sağlık sistemi olmayan nadir ordulardan biri haline gelmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından GATA dahil Türkiye’nin dört bir yanında kurulu 34 askeri hastane bir OHAL KHK’sıyla Sağlık Bakanlığı’na ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne devredilmiştir. Bu hastanelerden iki tanesi kapatılmış, 24 tanesi bulundukları illerdeki devlet hastanelerine ek bina olarak poliklinik hizmeti verir hale getirilmiştir. Bağımsız hastane olarak hizmet veren hastaneler ise askeri hastane niteliğini kaybetmiş, yatak sayıları çok azaltılmış halde Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Dünyanın önemli ordularının neredeyse tamamının kendine bağlı sağlık hizmetleri ve buna bağlı uzmanlık alanları mevcutken etrafı adeta ateş çemberinde olan ve sürekli askeri harekâtta bulunan, dünyanın en büyük ordularından olan TSK’ya bağlı bir sağlık sisteminin bulunmaması büyük bir eksikliktir.
SİVİL HEKİMLER, İKİ AYLIK GEÇİÇİ GÖREVLENDİRMEYLE HAREKAT BÖLGELERİNDE GÖREVLENDİRİLMEKTEDİR
Tecrübeli ekiplerin dağılmasıyla özellikle harp cerrahisi gibi alanlarda doktor eğitimi ve müdahale yeteneği olumsuz yönde etkilendi. Askeri hastanelerin sivil hastane olarak Sağlık Bakanlığı’na devredilmesiyle TSK, geniş çaplı harekât görevleri yapan ve teröristle mücadele harekâtı icra eden ancak askeri sağlık sistemi olmayan nadir ordulardan biri haline gelmiştir. Operasyonlarda yaralanan, mayın gibi ağır vücut travması yaşayan ve çok hızlı ve özel müdahale gerektiren yaralılarımızın sivil hastanelerde yeterli tecrübesi olmayan ekipler tarafından gerekli cerrahi ve tıbbi müdahalelerin yapılmasında aksamalar yaşanmaktadır. Askeri eğitimi olmayan sivil hekimler, iki aylık geçici görevlendirmeyle harekât bölgelerinde görevlendirilmektedir. Kendi can güvenliğini sağlayamayan sivil hekimlerin ne kadar faydalı olabilecekleri de tartışmalıdır.
GATA VE ASKERİ HASTANELERİN DEVRİYLE ASKERİ HEKİMLİĞİN 100 YILI AŞKIN TECRÜBESİ ORTADAN KALDIRILMIŞTIR
GATA başta olmak üzere tüm askeri hastanelerin Sağlık Bilimleri Üniversitesi aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlanmasıyla TSK’nın sağlık hizmeti ihtiyacının ne ölçüde karşılandığı, niteliğinin tespiti ve neticesinde GATA ve diğer hastanelerin yeniden açılmasına ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi amacıyla TBMM’de CHP grubu tarafından verilen önergeler ne yazık ki AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Türkiye tıp tarihi ve eğitiminde de askeri hekimliğin yeri çok önemlidir. GATA gerek verdiği sağlık hizmeti, gerekse yetiştirdiği hekimler, hocalar, sağlıkçılarla benzersiz bir yere sahiptir. GATA ve askeri hastanelerin devriyle askeri hekimliğin 100 yılı aşkın tecrübesi ortadan kaldırılmıştır. GATA ve askeri hastanelerin hizmet verdiği dönemde ihtiyaç halinde gönderilen tecrübeli ve yetkin ekiplerce hızla ilk müdahale, değerlendirme ve transferin yapıldığı bir sistem yok edilmiştir.”
Bağcıoğlu ise şunları söyledi:
“Askeri sağlık sisteminde yapılacak çalışmalarda bir ayak eksik kalıyor. Bu da kullanıcının ihtiyaçları. Şu anda düğmeye basılsa askeri sağlık sistemi için eski randımanın alınması için kaç yıl gerekeceğini bilemiyorum. Askeri sağlık sisteminin ebetteki zafiyeti vardı ama bu kapatılmasını gerektirmiyordu. Çok basit bir revizeyle, ufak dokunuşlarla düzeltilebilecek bir sistemdi. Diyanet İşleri Başkanlığı’na yüzlerce FETÖ’cü sızdı ama kapatılmadı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki üyesi FETÖ’cülükten tutuklandı ama AYM kapatılmadı. GATA’yı ise hem davalarla hem haysiyet cellatlıklarıyla yıprattılar. Sonrasında ise kapattılar. İlk anda korku ve panikle kapatılmış olabilir ancak sekiz senedir hala kapalıysa bu konuda bir sıkıntı vardır demektir.”
Toplantıda askeri sağlık sistemi, şu 12 başlıkta ele alındı: “Askeri Sağlık Hizmetinin Tanımı, Tarihsel Gelişimi, Düşük Yoğunluklu Çatışma Alanındaki Deneyimleri; Askeri Sağlık Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılmasının Gerekçeleri, Barışta ve Savaşta Görev Tanımları; Dünyada ve NATO’da Asker Sağlık Sistemi Örnekleri; Yeniden Yapılanmada Sistemin Kurgulanması; Çatışma Alanı ve Birinci Basamak Hizmetleri; Tahliye Sistemi, Bölge Hastaneleri Lokasyon, Görev ve Kadro Planlaması; GATA’nın Üniversite Olarak Yapılanması, Fakülte ve Yüksekokullar İle Enstitülerin Planlanması; İnsan Kaynakları Sorununa Çözüm Önerileri; Askeri Tıp Fakültesi ve Sağlık Meslek Yüksekokulu’nda Ek Askeri Dersler ve Uygulamalar; Muharip Sıhhiye ve Muharebe Alanındaki Müdahaleler.” Konu başlıklarına ilişkin katılımcılar sunumlarını yaptı, talep ve önerilerini sıraladı. Yapılan genel değerlendirmelerle toplantı sona erdi.
KAYNAK: ANKA