CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun talimatıyla kurulan Toplumsal Felaket ve Mağduriyetler Komisyonu’nca Sahte İçki Raporu hazırlandı.
Sahte içkinin temini, üretimi, tüketim artışı, ekonomik, sosyal ve siyasi boyutu ile sağlık boyutunun ele alındığı raporda, sahte içki arzı ve tüketiminin en önemli nedeninin alkollü içeceklere son yıllarda yapılan zamlarla alınan yüksek vergiler olduğu iddia edildi.
Uluslararası istatistik kurumlarının ve Sayıştay raporlarının yayımladığı verilerin, alkollü içecek fiyatlarının olağanüstü düzeylerde arttığını ortaya koyduğu savunulan raporda, şunlar kaydedildi:
“Alkol fiyatlarının artırıldığı ve içki yasağı ve ideolojik söylemlerin yaygınlaştığı ortamda, sahte içkiye yönelim artacaktır”
“Sahte içki tüketimi, kişisel tercihten ziyade bandrollü içkilerin yüksek fiyatlar nedeniyle satın alınamamasının bir sonucudur. Sosyo-ekonomik açıdan, giderek yoksullaşan halk kesimleri, iktidar tarafından seküler yaşama müdahalenin artmasıyla birlikte içki tüketimini bu anlamda daha ucuz ve kaçak yollardan temin etmektedir. Alkollü içecek fiyatlarının sürekli artırıldığı ve içki tüketimine ilişkin yasak ve ideolojik söylemlerin yaygınlaştığı bir ortamda ne yazık ki sahte içkiye yönelim de artacaktır. Alkol satışı yapan mekanların fiili olarak kapatılması, etil ve metil alkole ilişkin yeterli ve etkili denetimlerin yapılmaması da yine sahte içkiye bağlı ölüm ve kalıcı sağlık sorunlarının artmasına neden olacaktır.”
Raporda sahte içkiden ölümlerin son bulması adına iktidara çağrı yapılarak, şu önerilere yer verildi:
Yasaklar ertelenmeli
“Alkolden alınan başta ÖTV olmak üzere yüksek vergilerin makul seviyeye çekilmesi gerekmektedir. Alkol satış saatlerine ilişkin yasak esnetilmelidir. Öte yandan, salgın gibi alkol tüketimiyle doğrudan ilgisi olmayan gerekçelerle alkollü içecek satan işletmelere yönelik fiili kapatma kararları alınmamalıdır. Tekel bayilerine keyfi olarak uygulanan satış yasakları kaldırılmalıdır. Alkol satışı kısıtlamasına uyulmaması nedeniyle yüksek meblağlarda kesilen ceza tutarları makul bir seviyeye indirilmelidir.
Alkol kaçakçılığı ve merdiven altı üretimlere karşı denetim ve tedbirlerin artırılması ve metil alkol içeren içki satışı yapan kişi veya işletmelere etkili cezai işlemlerin uygulanması gerekmektedir. Alkol tüketimine ilişkin ideolojik ve kutuplaştırıcı söylemlerden vazgeçilmesi ve içki tüketiminin seküler bir yaşam tercihi olduğu göz önüne alınarak içki tüketen bireyler üzerinden politika yapmaktan vazgeçilmelidir.”