Aytekin, “Zeytinlik alanlarda yapılan hırsızlık basit hırsızlık gibi görülmekte ve failler ya beraat etmekte ya da para cezasıyla kurtulmaktadır. Oysa bazı yerlerde hasat zamanı neredeyse tüm mahsulün yarısı hırsızlığa konu olmaktadır” dedi.
Aytekin, teklifin gerekçesinde şu görüşleri dile getirdi:
“ORGANİZE BİR FİİLE DÖNÜŞMÜŞTÜR”
“Ülkemizde, son yıllarda zeytin hırsızlığı deyim yerindeyse bol kazançlı ve ucuz emekli bir işe dönüşmüştür. Önceleri hasat zamanı, bir iki çuvalla yapılan hırsızlık suçu, günümüzde bazı alanlarda toplam hasadın neredeyse yarısına yakın kısmını kapsayacak organize bir fiile dönüşmüştür. Buna karşın, failin yakalanması halinde yargılama aşamasında mahkeme ilgili suçu TCK’nın 147. maddesinin girişinde ifade edilen ‘ağır ve acil ihtiyacı karşılamak üzere işlenmesi halinde’ hükmüyle ele almakta ve failler ya beraat etmekte ya da en az bir para cezası ile kurtulmakta ve yapılan iş, mal sahibini ciddi şekilde mağdur etmektedir. Ülkemizde özellikle de Kuzey Ege bölümünde zeytin hasadı mevsimi ekim- şubat ayları arasına yayılmıştır. Bu hasat zamanında ekipler halinde toplanmış zeytinin yanı sıra üzerinde mahsul olan ağaçların toplama aletleriyle acımasız bir şekilde toplanması ile gerçekleşen hırsızlık fiili ve çuvallanmış olan zeytinin birden çok failce planlı olarak haksız şekilde elde edilmesi hırsızlık fiilini organize suça sokmakta, ürün gaspı olarak ele alabileceğimiz şekilde hasadın neredeyse ana miktarına yakın oranlarda üretime ve üreticiye zarar verilmesine sebep olmaktadır. Buna karşın ilgili yasa hükümleri suçluya karşı etkin bir ceza verilmesine engel olmaktadır. Bu konuda; mülki idare amirleri, kolluk kuvvetleri, Çiftçi Koruma Malları yetkilileri de yasal çerçevenin eksikliği yüzünden etkisiz kalmaktadır.
“COĞRAFİ İŞARET TEHLİKE ALTINA GİRİYOR”
Hırsızlık malı zeytin, yağ yapımı için zeytin sıkım tesislerine gittiğinde elde edilen zeytinyağı kaynağı bilinmeyen ürün olarak piyasaya sürülmekte, üretici mağdur olmakta, coğrafi işaret tehlikeye girmekte, tüketici yanıltılmakta ve son noktada ise devlet büyük bir vergi gelirinden mahrum kalmaktadır. Hepsi toplu olarak ele alındığında ise ülke ekonomisi ciddi bir zarar görmektedir. Tüm bu gerekçeler ışığında, söz konusu kanun teklifi ile TCK 142. maddeye ek bent eklenerek, zeytin hırsızlığının nitelikli hırsızlık kapsamına alınması ve cezai müeyyidenin arttırılması ön görülmüştür.”
TBMM’nin 1 Ekim’de açılacağına dikkat çeken Aytekin, “Bu sorun, hepimizin sorunu. Umarım ve dilerim ki bu haklı teklif AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilmez, onlar da buna destek verir. Ve her anlamda herkes kazanmış olur, ayrıca emsal oluşturacağı için diğer mahsul ekimlerinde de benzeri hükümleri uygulamak mümkün olur” dedi.