CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan’ın cezaevine girecek olmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Barış Pehlivan’ın cezaevine çağrılmasının tamamıyla siyasi olduğunu ifade eden CHP’li Başarır, “Maalesef Türkiye’de tecavüzcüler, tacizciler, silahlı saldırganlar, mafyalar, uyuşturucu baronları dışarıda cirit atarken eleştirilerde bulunan bir gazeteci cezaevine giriyor. İşte neden ülkemizin basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke içerisinde 165’inci sırada olduğumuzu böylelikle anlıyoruz. Bu durum da Türkiye siyasetinin nereye doğru gittiğinin açık bir göstergesidir. Bakın daha talik olan, duruşması yapılmamış bir dava için böyle bir karar almak nerden bakarsanız bakın siyasidir. Daha ceza alacağı belli olmayan bir davadan şimdiden kesin bir sonuç çıkarmak ancak AKP iktidarında olabilir. Bu şekilde verilen kararlar uluslararası anlamda ülkemizin itibarını zedeliyor” dedi.
“BU YASA BARIŞ PEHLİVAN’I DA KAPSIYOR”
Yeni düzenlemenin Barış Pehlivan’a uygulanmıyor olmasını hukuksuzluk olarak gören Başarır, “Hukuk herkese eşit uygulanmalıdır. Hukuk devleti normundan ayrılmadan adaletin tesis edilmesi gerekir. Bakın, 15 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayımlanan 7456 sayılı kanunla birlikte, Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler hakkında Denetim Serbestlik Tedbiri uygulanmasına infaz hâkimi tarafından karar verileceği ve hükümlüler hakkında denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmaya devam edileceği belirtilmiştir. Bu yapılan düzenlemenin Barış Pehlivan’ı kapsamasına rağmen denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağına yönelik karar alınması akılla ve mantıkla açıklanabilecek bir şey değildir” ifadelerine yer verdi.
“DERHAL BU HATADAN DÖNÜLMESİ GEREKİYOR”
Derhal bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirten Başarır, “Kanunun çıkarılış amacındaki amaçtan farklılaşan bir yorumla karşı karşıyayız. Barış Pehlivan’a henüz yargılama olmamış bir davada cezası kesinleşmiş gibi, hapis kararı çıkmış gibi davranılması bir hukuk devletinde olabilecek durum değildir. Bu açıkça masumiyet karinesinin bir ihlalidir. Barış Pehlivan kanundaki tüm şartları sağlıyorken bu hükümden yararlandırılmaması büyük bir haksızlığa sebep olacaktır. Denetimli serbestlik talebinin reddedilmesi hem anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır hem de yapılan bir çifte standarttır. Bu sebeple derhal bu hatadan dönülmesi gerekiyor” dedi.