CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e vergilerin nereye gittiğini sordu. Başevirgen, “Bu iktidar; okulları bile temizleyemiyor, çocuklara bir öğün ücretsiz yemek veremiyor. Yeni doğan bebekler hastanede, çocuklar okulda, kadınlar sokakta güvende değil. Sağlık sistemi ranta, eğitim sistemi tarikat ve cemaatlerin eline bırakılmış; huzurevleri tıka basa dolu, bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? Siz hiç aramayın, toplanan vergiler, yandaşların, yandaş müteahhitlerin cebinde” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda; Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor. Aleyhte söz alan CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, yaptığı konuşmada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e vergilerin nereye gittiğini sordu. Bütçenin halkın ihtiyaçlarına değil, bir avuç yandaşın cebini doldurmaya yönelik olduğunu belirten Başevirgen, iktidarın bütçe hazırlanırken vatandaşın sesini duymadığını ifade etti.
BU BÜTÇE CUMHURBAŞKANI’NIN BÜTÇESİDİR, SARAYIN BÜTÇESİDİR
Bütçenin mevcut sistemin ‘tek adam’ karakterini ortaya koyduğunu söyleyen Başevirgen, “Bütçe teklifinde Cumhurbaşkanı 69 kez, Cumhurbaşkanlığı 61 kez, ‘Cumhurbaşkanı yetkilidir’ ibaresi 17 kez geçiyor. Plan Bütçe Komisyonu’nda tek bir virgülünün dahi değiştirilmediği, halkın hiçbir söz sahibi olmadığı bu bütçe, halkın bütçesi değildir. Bu bütçe Cumhurbaşkanı’nın bütçesidir, sarayın bütçesidir, tek adamın bütçesidir” dedi.
BU BÜTÇE HALKA SIRTINI DÖNEREK BİR AVUÇ YANDAŞIN CEBİNİ DOLDURMAYI HEDEFLİYOR
Bütçenin milyonların ihtiyaçlarını değil, saraya yakın çevrelerin çıkarlarını koruduğunu da sözlerine ekleyen Başevirgen, “Bu bütçe, işçiye, emekçiye, çiftçiye, esnafa, gençlere, kadınlara sırtını dönerek bir avuç yandaşın cebini doldurmayı hedefliyor. Bu bütçede eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara, halkın yaşamını doğrudan kolaylaştıran alanlara ayrılan paylar tamamen gözden çıkarılmış. Yap-İşlet-Devret projelerine ayrılan faiz ve rantın kaynakları ise arttırılmıştır. Bu durum adaletsizliği, ekonomik eşitsizliği, toplumsal vicdanı yaralıyor” ifadelerini kullandı.
YILIN 11 AYINDA 8 TRİLYON 580 MİLYAR LİRA VERGİ ÖDEDİK, YETİREMEDİK
Yılın on bir ayında 8 trilyon 580 milyar lira vergi ödendiğine dikkat çeken Başevirgen, “Halkın vergi yükü artarken, alım gücü günden güne düşüyor. İktidar, bütçenin açığını yine dar gelirlilerin sırtına yüklüyor. Büyük şirketlere sağlanan teşvikler, vergi afları devam ediyor. Küçük bir kesim sefa sürsün diye 80 milyon insanımız yoksullaştırılıyor. Bu iktidar 22 yılda 10 trilyon 950 milyar lira vergi topladı, kuruş kalmadı. Yılın ilk 11 ayında; dakikada 16 milyon, saatte 972 milyon, günde 26 milyar, ayda 780 milyar, toplamda 8 trilyon 580 milyar lira vergi ödedik. Yine yetmedi, yine yetiremedik” diye konuştu.
TOPLANAN VERGİLER, YANDAŞLARIN, YANDAŞ MÜTEAHHİTLERİN CEBİNDE
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de seslenen Başevirgen, “Bu iktidar; okulları bile temizleyemiyor, çocuklara bir öğün ücretsiz yemek veremiyor. Yeni doğan bebekler hastanede, çocuklar okulda, kadınlar sokakta güvende değilse, bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? Sağlık sistemi ranta, eğitim sistemi tarikat ve cemaatlerin eline bırakılmışsa, huzurevleri tıka basa dolu, yaşlılarımız yaşam savaşı veriyorsa, bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? Çiftçi üretemiyor, vatandaş alamıyorsa, buna rağmen ülke her gün yeni vergilere uyanıyorsa bugüne kadar toplanan vergiler nerede Sayın Bakan? Sayın Bakan, toplanan vergiler nerede biliyor musunuz? Siz hiç aramayın, toplanan vergiler, yandaşların, yandaş müteahhitlerin cebinde” dedi.
İKTİDAR ÇİFTÇİYE BORCUNU ÖDESEYDİ ÇİFTÇİLERİMİZİN DE BUGÜN BANKALARA BORCU OLMAYACAKTI
Ülkedeki en büyük sorunun açlık ve yoksulluk olduğuna dikkat çeken Başevirgen, “TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile gıda enflasyonu yüzde 50’ye dayandı. Çiftçi ürettiğinden para kazanamazken, vatandaş tezgahlara yaklaşamıyor. Et ve süt ürünleri evlere girmiyor. Çünkü sorun üretimden, ithalata bağımlı hale getirdiğiniz tarladan başlıyor. AKP iktidara geldiğinden beri nüfus 25 milyon arttı ama 500 binin üzerinde çiftçi üretimi bıraktı. Çiftçilerimizin bankalara borcu 768 milyar lira. Tarım Kanunu’nun çıktığı günden bugüne kadar, çiftçilerimize ödenmeyen para 853 milyar lira. Yani iktidar çiftçiye borcunu ödeseydi, çiftçilerimizin de bugün bankalara borcu olmayacaktı. Bu bütçe çiftçinin de üreticinin de bütçesi değil. Bu bütçe ithalat lobilerinin, sarayın, tek adamın bütçesidir” dedi.
KAYNAK: ANKA