CHP’nin Antalya’da iki gün süren TBMM grubu 28’inci dönem 1’inci çalışma ve değerlendirme toplantısı bugün sona eriyor.
ANKA’nın haberine göre, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, toplantı ve gündeme ilişkin şunları söyledi:
“Arkadaşlarımız, 14 gün boyunca her gün aşağı yukarı 10 saat bütçe üzerine konuşma yapacak. Çok iyi bir hazırlık var. Türkiye’nin bütçesine hakim olmak, burada sağlam eleştiriler getirmek ama bunun yanında ne kadar kötü yönetildiğini göstermek ve çözüm önerilerini ortaya koymak Meclis Grubu’nun en temel işidir. 1 Ocak’tan itibaren yerel seçim takvimi başlayacağı için siyaset TBMM’den dışarıya kayacak. Milletvekili arkadaşlarımız gruplar halinde yerel seçim öncesi aday saptama ve raporlama çalışmaları için sahada olacaklar. Bir grup arkadaşımız Meclis’te, bir grup arkadaşımız sahada, Anadolu’nun her yerinde 31 Mart’a kadar çalışmalarımızı sürdürecek.”
‘500 SAATİ AŞKIN SÜRE MECLİSİ TERK ETMEDİK’
Günaydın, Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararına rağmen Yargıtay tarafından tahliyesi engellenen tutuklu milletvekili Can Atalay’a ilişkin ise şunları söyledi:
“Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararına uymaması ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, Cumhurbaşkanlığı’nın da adeta Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında hakemlik görevi görmesi ve bütün bunları bir üst dille söylemeye çalışması bir devlet krizidir. Üzülerek ifade ediyorum ki bunu Meclis’te ciddiye alan tek grup CHP oldu. Biz, 500 saati aşkın bir süre Meclis’i terk etmedik. Şimdi bunu alana indirme zamanı. Yerel seçimlerde hem ekonomi gündemini çok iyi tutacağız hem de Türkiye’de yasama, yürütme ve yargı arasındaki erkler ayrılığının tümüyle ortadan kaldırıldığı bir popülist, otokratik rejimin de deşifresini yapacağız.
‘MİLLETVEKİLİ KENDİNİ SİYASİ AKTÖR OLARAK GÖRMÜYOR’
Türkiye’nin demokratik ve ekonomik bakımdan dünya sıralamasında hızla gerilediğine vurgu yapan Günaydın, “Biz Gazi Meclisi diyerek her gün nutuklar atıyoruz ama Meclis’in yasama faaliyeti önemli ölçüde azaltıldı. Çünkü Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle TBMM yasama faaliyetine tecavüz ediliyor. Milletvekili kendini işlevli, gündem oluşturabilecek bir siyasi aktör olarak görmüyor. Bu da motivasyonu önemli ölçüde azaltıyor. Bu sadece kişisel bir sorun değil, partisel bir sorun değil, aynı zamanda sistemsel bir sorundur. İkinci husus da Meclis’in denetleme işlevi. Sözlü soru ve gensoru ortadan kaldırıldı. Bu bağlamda hem milletvekillerinin hem de yasama faaliyetlerinin ağırlığının azaldığı bir yapı Türkiye’yi tek adam rejimine doğru hızla sürükledi ve sadece demokrasi karnesinde değil aynı zamanda iktisat karnesinde de Türkiye, dünyanın en düşük ligine doğru geriledi. Gıda enflasyonunda dünyanın ilk beşinde bu memleket” dedi.