CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024-2028 Strateji Planı’nda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin halen çalışmadığını itiraf ettiğini belirterek, “‘Sisteme uyum sürecinin teşkilat ve kanun değişiklikleriyle beraber, Bakanlığımız görev alanına ilişkin ikincil mevzuatta uyumlaştırma çalışmaları da tamamlanmalıdır’ diye Bakanlık sorunun çözümünü öneriyor ancak 6 yıldır bir sistemi oturtamadılar. Sorunun asıl kaynağı bu geçilen sistemin kendisi ama Bakanlık bu sistemin tam oturmadığını itiraf ederken bir taraftan da üstü kapalı ‘Bu sistemle olmuyor’ demeye çalışıyor. Bakanlık bunu açık yüreklilikle itiraf etmeli” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024-2028 Strateji Planı’ndaki tespitlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Akkuş İlgezdi, planda “Bakanlığımız 2022-2023 Stratejik Planında yer alan hedeflerimizin gerçekleşmesi yüzde 74,55 olmuştur. Plan uygulama döneminde Covid-19 pandemisinin etkisinin devam ediyor olması ve ülkemizde yaşanılan 6 Şubat depremleri nedeniyle bazı gösterge hedeflerine ulaşılamamıştır” denilerek pandeminin ve depremlerin 2 yıllık döneme bahane olarak kullanıldığını kaydetti.
Akkuş İlgezdi, Bakanlığın kadın istihdamına yönelik politikalarında yetersiz kaldığının planda itiraf edildiğine vurgu yaparak, planda bu eksikliğin giderilmesi için “mevzuat yetersizliğine” sığınıldığını belirtti. Akkuş İlgezdi, plandaki o bölümü şöyle aktardı:
“‘Kadınların istihdamının artırılması ve çalışma hayatında fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla hedef ve sorumlulukları içeren 2010/14 sayılı Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Başbakanlık Genelgesi ülkemiz koşulları ve kadın istihdamının güncel ihtiyaçları doğrultusunda yetersiz kalmaktadır. 2010/14 sayılı Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Başbakanlık Genelgesinin güncellenmesi gerekmektedir’ deniyor ancak kadınları ev içi emeğe sığdıran, sadece çocuk yapan bir canlı olarak gören ve kadının kendi başına bir şey yapamayacağına inanan bir zihniyetinle kadınların ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesi düzelmeyecektir. Ancak kadınlar bu zihniyete karşı İstanbul Sözleşmesini savunduğu gibi haklarını da savunmaya devam edecektir, en başında da çalışmak hakkı geliyor.”
“ÇALIŞANLAR İŞTEN ÇIKARILMA KAYGISI İLE AĞIR BASKI ALTINDA KALIYOR”
Akkuş İlgezdi, Çalışma Hayatı İletişim Merkezi ALO 170’e Mart 2011’den Kasım 2023’e kadar 133 bin 637 mobbing şikâyet başvurusu yapıldığını belirtti. Bu veriye rağmen bakanlığın yine mevzuat güncellemesine sığındığına dikkat çeken Akkuş İlgezdi, “Çalışanlar işten çıkarılma kaygısı ile ağır baskı altında kalıyor. Bu da işyerlerinde mobbing olarak daha çok üzerlerine gelinmesine neden oluyor. Bu sayının büyüklüğünü anlamak için bu oranın saatte 1.2, günde 29, ayda 870, yılda ise 10 bin 585 olduğunu söylemekte fayda var. Çalışanlarımıza iliklerine kadar mobbing yapılıyor” dedi.
“BAKANLIK SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ ÖNERİYOR ANCAK 6 YILDIR BİR SİSTEMİ OTURTAMADILAR”
Akkuş İlgezdi, Çalışma Bakanlığı’nın yapamadığı işler konusunda topu TBMM’ye attığına dikkat çekti. Bakanlığın “TBMM’nin yoğun gündemine bağlı olarak bazı yasal düzenlemelerde gecikmelerin yaşanabilmesi. İkincil mevzuatta düzenleme çıkana kadarki süreçte oluşan boşluğun Bakanlık görev alanına olumsuz etkisi” dediğini aktaran Akkuş İlgezdi, şunları kaydetti:
“‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine uyum sürecinin teşkilat ve kanun değişiklikleriyle beraber, Bakanlığımız görev alanına ilişkin ikincil mevzuatta uyumlaştırma çalışmaları da tamamlanmalıdır’ diye Bakanlık sorunun çözümünü öneriyor ancak 6 yıldır bir sistemi oturtamadılar. Sorunun asıl kaynağı bu geçilen sistemin kendisi ama Bakanlık bu sistemin tam oturmadığını itiraf ederken bir taraftan da üstü kapalı ‘Bu sistemle olmuyor’ demeye çalışıyor. Bakanlık bunu açık yüreklilikle itiraf etmeli. Bu sistem çalışana da zarar, esnafa da zarar, Türkiye’ye de zarar, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine de zarar.
‘İnsan kaynağının nicelik olarak yetersizliği. Çalışma ortamının yetersizliği. Personelin motivasyon düzeyinin istenilen seviyede olmaması. Personelin aidiyet duygusunun istenilen seviyede olmaması. Stratejik yönetim anlayışının istenilen seviyeye ulaşmaması’ deniyor. Sınavlarda mülakat ile nitelikli gençleri elerseniz, torpille adam işe alırsanız, o personel yattığı yerden maaş almak ister. Millet hizmet gibi bir duygusu olmaz, siz de ‘Bakanlığa aidiyet duymuyorlar’ diye yakınırsınız. Milletin çocuğunun hakkını yediniz, şimdi kendi kadrolarınızdan şikayet ediyorsunuz.”