CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç ve CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, esnaf ve vatandaş ziyaretleri için Karabük’te… Kılınç ve Erbay, ziyaretleri öncesinde; CHP Karabük İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; CHP Karabük İl Başkanı Abdullah Çakır, il yöneticileri ile partililer katıldı.
Yüksel Mansur Kılınç, şunları söyledi:
“Altılı masa’ aslında ‘millet masası.’ Bu masanın içinde Türkiye’nin sorun yaşayan, umutlarını yitirmiş; ama umutlarını filizlendirmek zorunda olduğumuz, bize bu görev düşüyor, umutsuz toplum her türlü sorunu yaşayabilecek toplumdur. Dolayısıyla yeni umudun adıdır altılı masa. Altılı masanın, Genel Başkanımızın önderliğinde ortaya koyduğu program; Türkiye’nin sorunlarını sistematik bir biçimde çözme çabasıdır. Bu güç birliğinin içine Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren seçmenlerimizi de çağırıyoruz, ülkücü kardeşlerimizi de çağırıyoruz.
Dolayısıyla Türkiye’nin umuda, umudu büyütmek için birliğe, gelecekte Genel Başkanımızın 3 Aralık tarihinde açıklayacağı vizyonu yaratmaya yönelik olarak da birliğimizi büyütmeye, ülkenin bütünlüğüne ihtiyacı var.
Altılı masanın şu anda bir Cumhurbaşkanı adayı açıklaması gibi bir durum söz konusu değildir. Altılı masanın bir Cumhurbaşkanlığı açıklaması sadece 6’lı masada liderlik yapan parti liderlerinin sorumluluğundadır. 3 Aralık tarihinde CHP olarak genel başkanımız bir gelecek vizyonu açıklayacaktır onu da hep beraber izleyeceğiz.
“ÜLKENİN KAYNAKLARINI KENDİ YANDAŞLARINA PEŞKEŞ ÇEKMEKTELER”
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay yaptığı açıklamada şu sözleri söyledi:
“Gerçekten insanlarımız aç. Yani temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Kiralarını, elektrik faturalarını, su faturalarını, çocukların harçlıklarını ödeyemez durumda. Bunun biz farkındayız. Toplum bunu hissediyor. Bu da mevcut AKP iktidarının yanlış politikalarının sonucudur. Çocuklar ilkokulda gıdalarını alamaz durumda. Bunun sorumlusu AKP iktidarıdır, saray düzenidir. Bu ülkenin kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmesidir. Bunu toplumun görmesi lazım. Bizim mücadelemiz her sektörde çalışan işçi kardeşlerimizin emeğinin karşılığını almasıdır. Bu uğurda insanların refah içinde yaşaması için asgari ücretin belirlenmesi için görüşlerimiz var.
Bu noktada üst yöneticilerimizin açıklamasına göre 15 bin TL en az olması gereken asgari ücrettir. Bu sağlanırken de işverenlerin durumu göz önüne alınmalıdır. Onlara da vergi yükleriyle yok ederek değil, emek veren insanların emeğini alacağı şekilde bir düzenleme gerekir. Ama mevcut iktidarın böyle bir derdi yok. Tamamen 5’li çeteyi nasıl doyurabilirim kendi yandaşlarını nasıl doyurabilirim derdinde, halk onların umurunda değil. Bizim önerdiğimiz asgari ücret, en az 15 bin TL olacak şekilde yapılmalıdır.”