Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, son olarak Türk Telekom’un satın alarak gündeme gelen ancak kurulduğu günden bu yana denetimden kaçırılan Türkiye Varlık Fonu’nun Sayıştay denetimine açılmasını öngören bir kanun teklifi hazırladı. Teklifin gerekçesinde, “‘Kaynak yaratacak’ diye kurulan Türkiye Varlık Fonu, son dönemde yaptığı işlemlerle kaynak değil yeni borçlar yaratan bir kurum haline gelmiştir. Bu durumun gelecekte ülkemize yeni faturalar çıkaracağı açıktır. Bu faturalar gelecek nesillerimizi tehdit edecektir. Bu kanun teklifiyle Türkiye Varlık Fonu’nun Sayıştay denetimine tabi tutulması ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığının daha sıkı şekilde denetlenmesinin önü açılacaktır” ifadesi kullanıldı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi, kuruluşundan itibaren Sayıştay denetiminden kaçırılan Türkiye Varlık Fonu’nun Sayıştay denetimine açılarak, denetlenemeyen bu fon ve alt fonlarının Sayıştay ve dolayısıyla TBMM denetimine açılmasını öngörüyor. Önergenin gerekçesinde, fonun 2016 yılında kurulduğu, 7 farklı sektörden 28 şirket, 2 lisans ve taşınmazlardan oluşan bir portföye sahip olduğu anımsatıldı. Varlık Fonu bünyesinde; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ’nin tamamı, Türkiye Halk Bankası AŞ’nin yüzde 75’i, Türkiye Vakıflar Bankası TAO’nun yüzde 36’sı, Borsa İstanbul’un yüzde 80,6’sı, Türkiye Sigorta AŞ’nin yüzde 81,10’u, Türkiye Hayat Emeklilik AŞ’nin tamamına, Türk Hava Yolları’nın yüzde 49,12’si, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin yüzde 49’u, Turkcell’in yüzde 26,2’si, Platform Ortak Kartlı Sistemler AŞ’nin yüzde 20’si, Kayseri Şeker’in yüzde 11,1’i, İzmir Alsancak Limanı, PTT, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, TVF Enerji, TVF Rafineri ve Petrokimya, Türksat, Çaykur, Türkşeker, TVF Maden ve Eti Maden’in tamamının bulunduğu belirtildi. Gerekçede, şunlar kaydedildi:
FONUN YÖNETİM KURULU BAŞKANI AKP GENEL BAŞKANI
“Türkiye Varlık Fonu’nun denetimi kurulduğu günden yana sürekli tartışma konusu olmuştur. Yapılan bağımsız denetim hem tatmin edici bulunmamış hem de denetim raporları kanunda belirtilen tarihlerde sunulamamıştır. Örneğin, 2020 yılına ilişkin denetim raporları, 2021 Ekim ayında görüşülmesi gerekirken ancak Ocak 2022’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülebilmiştir. Bu nedenle Türkiye Varlık Fonu’nun Anayasanın 165’inci maddesi çerçevesinde denetlenmesi çok önemlidir. TVF, kamu bankaları da dahil geniş bir portföye sahiptir. Kanunla kurulmuş olan Fonun Yönetim Kurulu Başkanlığını Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın yapıyor olmasına rağmen, Fon tarafından kurulan Türkiye Varlık Fonu Enerji, Türkiye Varlık Fonu Maden ile Türkiye Varlık Fonu Rafineri ve Petrokimya şirketleri kurulduğu günden bu yana hiçbir esaslı denetime tabi olmamıştır.
KAMU KAYNAKLARI DAHA SIKI DENETLENECEK
‘Kaynak yaratacak’ diye kurulan Türkiye Varlık Fonu, son dönemde yaptığı işlemlerle kaynak değil yeni borçlar yaratan bir kurum haline gelmiştir. Bu durumun gelecekte ülkemize yeni faturalar çıkaracağı açıktır. Bu faturalar gelecek nesillerimizi tehdit edecektir. Fonun borçlarının ciddi boyutlara yükselmesi, fonun denetiminin önemini çok daha artırmıştır. Türkiye Varlık Fonu A.Ş. ve alt fonları Turkcell ve Türk Telekom gibi alımlar yapmış, kamu bankalarının sermaye artışları için ciddi şekilde borçlanmıştır. Fonun ciddi bir denetime tabi tutulmaması bu işlemlerdeki soru işaretlerinin açığa çıkmasına engel olacaktır. Hazırlanan bu kanun teklifiyle Türkiye Varlık Fonu’nun Sayıştay Kanunu ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’dan istisna tutulmasına ilişkin hükümlerin kaldırılmasıyla Anayasanın 165’inci maddesi çerçevesinde denetime tabi tutulması ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığının daha sıkı şekilde denetlenmesinin önü açılacaktır.”