GazeteDuvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Meclis’te gazetecilerle bir araya geldi ve soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ”Gazze’deki bir avuç sivil karşısında yüreği de bacağı da titreyen İsrail’in gerçek bir orduyla gerçek bir güçle karşı karşıya geldiğinde paramparça olacağı muhakkaktır” sözlerini değerlendiren Davutoğlu, “’İsrail’e borcumuz yok’ diyor Erdoğan. Borcunuz yoksa İsrail’e jet yakıtı nasıl gidiyor? Kimse bunu soramıyor cumhurbaşkanına. Tek taraflı söylemler kolay” dedi.
‘CUMHURBAŞKANI YANLIŞ ANLIYOR, GAZZE’DEKİ BAŞARININ SIRRI DÜZENLİ ORDU DEĞİL’
Gazze’de aynı anda düzenli dört ordunun 6 günde yenildiğini belirten Davutoğlu, “Kendi topraklarını korumak için direnen bir halktan daha güçlü bir ordu yoktur” ifadelerini kullanırken, “Gazze’dekilerin başarılı olmasının sebebi düzenli bir ordu değildir. Yüreklerindeki imandır, vatanlarına bağlılıklarıdır. Cumhurbaşkanı yanlış anlıyor. Başarının sırrı eylemle söylem arasındaki bağdır. Gazzeliler söylemleriyle eylemleriyle korudukları için başarılı oldular, düzenli orduya sahip olup olmadıkları için değil” diye konuştu.
‘CUMHURBAŞKANI’NIN ORDU SÖZÜNÜN ARKASINI TÜRK DONANMASINI DOĞU AKDENİZ’E GÖNDERMEK DOLDURUR’
Cumhurbaşkanına çağrıda bulunan Davutoğlu, “Gurur duyduğumuz donanmamızı Doğu Akdeniz’de görmek istiyorum. Magosa, İskenderun, Mersin arasında ticaret gemileri gideceğine donanmamız orada dursun. Bir görsünler donanmamızı. Eğer sizin donanmalarınız orada gözükmüyorsa bu sözün hiçbir anlamı yok. Donanmamız orada diye savaşa girsin anlamında söylemiyorum. Bu sözün arkasını dolduracak şey o. Ayrıca Amerikan donanması, Çin donanması, Rus donanması Doğu Akdeniz’deyse Türk donanmasının orada tedbir almasından daha doğal ne olabilir?” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL’E DERS VERMEK İSTİYORSAN HAVA SAHANI KAPAT, TÜM SEVKİYATLARI DURDUR’
“İsrail’e ders vermek istiyorsan hava sahanı kapat, bütün sevkiyatı durdur, Mavi Marmara dosyasını tekrar aç, bütün anlaşmaların geçersiz olduğunu söyle” diyen Davutoğlu, tüm bunların bir kararnameyle halledilebileceğini söyledi.
‘İSRAİL İLE TİCARET YAPAN ÜLKELER, HÜKÜMET İSTESE DE O MALLARI GÖNDERMEYİN’
İsrail ile ticaret yapan şirketlere de seslenen Davutoğlu, “İleride kara listeye alınmak istemiyorsanız, boykot listesine girmek istemiyorsanız hükümet size gönderin dese bile o malları gönderemeyin. İsrail’e destek veren şirketler kategorisine girmeyin” diye konuştu.
‘ERDOĞAN’IN SÖZÜNÜN AĞIRLIĞI KALMADI’
Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretine de değinen Davutoğlu, Erdoğan’ın daha önce Yunanistan’a yönelik bir konuşmasında “Bir gece ansızı gelebiliriz” dediğini ve güncel ziyaretinde ise bir soru üzerine sözlerinin PKK’ya yönelik olduğunu söylediğini hatırlattı. Bu tablonun kendisini üzdüğünü ve ülke adına utanç duyduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu: “Ben o ifadeyi kullanmayı doğru bulmam. Ama bir şekilde ağızdan çıkmışsa söylenecek söz şudur: ‘Evet o gün öyle dedim, Yunanistan’da bizi tehdit ediyordu, karşılıklı bir gerilim vardı. O gün söylediğim o gün için geçerliydi. Bugün söylediğim sözler ilişkileri düzeltme çabamızın gerektirdiği sözlerdir.’ Karşınızdaki de size der ki bu adam samimi. Ama derseniz ki ‘Ben bunu size değil, PKK’ya söyledim’; o andan itibaren sözünün ağırlığı kalmaz. Şu anda Cumhurbaşkanı’nın sözünün bu anlamda ağırlığı kalmadı.”
‘HER PARTİYLE GÖRÜŞÜRÜZ’
Yerel seçimlerde ittifak ve işbirliği ile ilgili soruları da yanıtlayan Davutoğlu, yerel seçimlerin doğasının genel seçimlerden farklı olduğunu kaydetti. Yerel seçimlerde yerel ölçekte iş birlikleri yapılabileceğini belirten Davutoğlu, “Bizim prensibimiz şu; halkın hak ettiği en iyi adayın çıkmasını sağlayacak şekilde çalışma yapacağız. Birinci aşama kendi adaylarımızdır” dedi. Saadet Partisi ile olabilecek yerlerde ittifak yapacaklarını belirten Davutoğlu, “Bir şehrin hak ettiği iyi bir aday varsa her partiyle görüşürüz” diye konuştu. Kapının ve diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini belirten Davutoğlu, 28 Mayıs sürecinin siyasete güveni sarstığını söyledi ve Türkiye’nin bu güvene ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı’nın 50+1 ile ilgili sözlerini de hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: “50+1’i geri çekti Erdoğan. Perde gerisinde Bahçeli ile ne konuda anlaştılar bilmiyoruz. AYM-Yargıtay meselesinde perde gerisinde ne döndü bilmiyoruz. İnfaz yasasında bırakılan isimlere bakıyoruz, orada bir pazarlık mı döndü bilmiyoruz. Şeffaf olmayan bir durum var. İki tarafta da rahatsızlık var. Hatta İçişleri Bakanı, daha önceki içişleri bakanı başka bir partidenmiş gibi, başka bir ülkenin içişleri bakanıymış gibi onu tasfiye etmekle meşgul. Bu siyasete güveni sarsıyor.”
‘İKTİDAR DA BİRBİRİNE DÜŞTÜ, SOYLU İLE YERLİKAYA’YI YANYANA GETİRMEK MÜMKÜN MÜ?’
Kamuoyunda muhalefetin birbirine düştüğü yönünde bir kanaat olduğunu belirten Davutoğlu, “İktidar da birbirine düştü, Ali Yerlikaya ile Süleyman Soylu’nun politikalarını yan yana getirmek mümkün mü? İkisini aynı odada buluşturmak mümkün mü? Mehmet Şimşek’in politikaları ile Nureddin Nebati’nin politikalarını yan yana getirmek mümkün mü?” diye sordu.
İktidarda da muhalefette de güven sarsıcı pozisyonlar olduğunu belirten Davutoğlu, siyasete güvenin tekrar kazandırılması gerektiğini söyledi.