İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Afyonkarahisar’daki değerlendirme kampında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu, “İstifalardan etkilenmedim. Arkadaşlarım da hiç etkilenmemiş. Yenileri de olabilir. Sorumluluklarının icaplarını yerine getirmeyen ve o sorumluluğu taşımayan insanlar çıkarsa bunların sıfatları ne olursa olsun onlardan ben de istifalarını isteyebilirim onlara fırsat bırakmadan” dedi. Sinan Ateş davasına ilişkin de Dervişoğlu, “Kim ne yaparsa yapsın o gerçeklerin ortaya çıkmasını da engelleyemeyecek. Sinan Ateş’in katli alçaklıktır. Bir siyasi hareket için utançtır, utanç. Bu ülke için de utançtır” diye konuştu.
İYİ Parti, 13-14 Temmuz’da Afyonkarahisar’da milletvekilleri ve GİK üyelerinin katılımıyla “Her gün yeniden doğarız” temasıyla değerlendirme kampı düzenledi. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kampın ikinci gününde düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları cevapladı.
Geçmişte yapılan hataların değerlendirildiğini ve özeleştiri yapıldığını belirten Dervişoğlu, kamp sürecini şöyle değerlendirdi:
“Herkes kendini eleştirdi, yanlışlıklarını eleştirdi. Almış olduğumuz kararların siyasi sonuçları üzerinden bir değerlendirme yaparak kararların yanlış olduğunu konuştuk. Her şey güllük gülistanlık değil ki İYİ Parti açısından. Önemli olan rahat bir ortamda bunların telaffuz edilmesini temin edebilmek, konuşulabilmesini sağlamak. Şahsımla ilgili eleştiriler de söz konusu oldu. Ben bazı olaylarda fazla gelenekçi olduğum için müdahil olmam. Yani özellikle bu istifa vesaire konularında ‘etme, eyleme’ demem kimseye. Çünkü ben siyasette küs barıştırarak küslüğün biteceğine inanmıyorum. Küslük olmayacak bir hoşgörü iklimi yaratacaksınız ki bunu önleyebilirsiniz. Siyasi partilerin genel başkanlarının yapması icap eden şey, insanların birbirine küsmesine vesile olabilecek ortamı doğru bir hale getirmektir. Çok fazla sorunumuzun olmadığını müşahede ettim yani o görüşmelerde. Dışarıdan bakıldığında İYİ Parti’nin içinde sürekli tartışma varmış gibi de bir algı var. Gayet de iyi durum. İstifaların bizi etkilemediğini konuştuk. Bu istifalardan partinin geleceğine dair bir endişeye mahal olmadığı durumunu tespit ettik.”
İSTİFALARDAN HİÇ ETKİLENMEDİM, ARKADAŞLARIM DA ETKİLENMEMİŞ
Dervişoğlu, parti teşkilatının kendisinden beklentileri ve İYİ Parti’deki istifaların partilileri etkileyip etkilemediğine ilişkin soruya şöyle cevap verdi:
“Benim sürekli sahada olmamı ve sahada daha faydalı olduğunu söylediler. Küçük meselelerle zaman kaybetmememiz icap ettiğini ifade ettiler. TBMM tatile girdiği andan itibaren milletvekillerimiz seçim çevrelerinde bir müddet hem istirahat edecek hem çalışacaklar. Ondan sonra da Anadolu yollarına düşecekler. Geldiğimiz günden beri de sürekli sanki çok önemli şeyler varmış gibi tartışmaların içinde boğulmaya zorlanıyoruz. İYİ Parti kurulduğu günden beri zaten bu tür şeylerle uğraşıyor. Saldırılarla uğraşıyor. Bir türlü bir kısım medyaya kendimizi beğendiremedik. İstifalardan etkilenmediğimi söyledim. Arkadaşlarım da hiç etkilenmemiş. Bunlar siyasette olur. Yenileri de olabilir. Sorumluluklarının icaplarını yerine getirmeyen ve o sorumluluğu taşımayan insanlar çıkarsa bunların sıfatları ne olursa olsun onlardan ben de istifalarını isteyebilirim onlara fırsat bırakmadan. Geride bıraktığımız dönemde travma sayılabilecek olaylar yaşadık. Yeni de bir partiyiz zaten, aidiyet noktasında da yapılması icap eden çok sayıda işimiz var.”
Dervişoğlu ayrıca, Konya Milletvekili Ünal Karaman ve İstanbul Milletvekili Burak Akburak’ın kampa katılmamasıyla ilgili “Ünal Bey’in Artvin’de evinin yağışlardan ötürü çatısı çökmüş. Oraya gitti ve bilgilendirdi bizi. Sayın Burak Akburak, herhangi bir mazeret beyanında bulunmadı bu kampa katılmamak noktasında. Ayrıca kendisini izliyorum, grup toplantılarına da katılmıyor. Dolayısıyla arkadaşlarımı görevlendirip kendileriyle görüşmelerini sağlayacağım” dedi.
KORAY AYDIN’IN İSTİFASINA ÜZÜLMEDİĞİMİ SÖYLEYEMEM
Dervişoğlu, eski İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi ve Ankara Milletvekili Koray Aydın’ın istifasını şöyle değerlendirdi:
“Koray Bey’in istifasını diğer istifalardan ayırırım. Koray Bey, partinin kurucusu. İki yüz kurucudan biri. Ayrıca kurucu teşkilat başkanı. Dolayısıyla onun istifasına üzülmedim dersem yalan olur. Biz öyle şeyler yaşadık ki bu küçük meselelere bakarak duygusal davranamayız. Bazı unutmamamız gereken dönemler geçirdik biz. O dönemin doğru anlaşılması ve o dönemin hatırına birtakım işler yaparken özen gösterilmesi kanaatini taşıyorum. Onun için Koray Bey’in istifasına üzülmediğimi söyleyemem. Tabi bütün istifalara insan üzülür. Neticede partinizden istifa ediyorlar ve sizin kendinizi sorgulamanıza sebep oluyorlar. Ben arkalarından en küçücük laf etmemeye çaba sarf ederken bazı arkadaşlar istifa ederken koca koca laflar ediyorlar.”
Araştırma şirketlerinin anketlerinde yükselişte olduklarını belirten Dervişoğlu, yurttaşlar arasında tanınmışlığının az olduğunu ancak bunun kendisi açısından dezavantaj olmadığını söyledi. Dervişoğlu, kendilerini doğru tanıttıkları takdirde bambaşka bir tablonun ortaya çıkabileceğini de ifade etti.
Dervişoğlu, partisinin sahada yapacağı çalışmalara ve ülkedeki ekonomik sorunlara ilişkin gelen soruya şöyle cevap verdi:
“Sahada bir İYİ Parti göreceksiniz, iktidara talip bir İYİ Parti göreceksiniz. Kuruluş ayarları doğrultusunda yola devam eden bir İYİ Parti göreceksiniz. Geride bıraktığımız dönemde oluşmuş zaaf alanlarını telafi etmiş bir İYİ Parti göreceksiniz. Milletle buluşmuş bir İYİ Parti göreceksiniz. Haksızlığın karşısında haklının hakkını arayan ve ülkenin menfaatleri üzere hareket eden bir İYİ Parti göreceksiniz. Biz kurulduğumuz günden beri dezavantajlı grupların hakkını ve hukukunu savunan bir siyasi parti olma özelliğimizle temayüz ettik. Bir gün öğrencilerle, bir gün işçilerle, bir gün çiftçilerle, bir gün emeklilerle, bir gün dul ve yetimlerle uğraşmış olsanız ve siyasetle iştigal eden herkes bunu yapsa yine de o dertlerin ve zaaf alanlarının üzerinin kapatılmasını temin edemeyiz. Türkiye çok kötü durumda. Türkiye’yi bu kötü durumdan çıkarıp yarının aydınlık ufuklarıyla buluşturabilmek için de Türkiye’nin kafayı değiştirmesi lazım. İktidarın da bu kafayı değiştirmesi lazım. Ekonomik problemlerin asıl sebebi bu ülkede hukuk ve adaletin olmaması. Siz hukuk ve adalet alanındaki yanlışlıkları ortadan kaldıramadıktan sonra ekonominin neyini değiştirirseniz değiştirin. Bir tek göstergeler ve istatistikler değişir. Yoksa alım gücü değişmez.”
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARINI UZUN VADELERİ SENETLER GİBİ GÖRÜYORUM
Erken seçim tartışmalarını spekülatif bulduğunu belirten Dervişoğlu, “Türkiye bir yıl içinde üç tane seçim yaptı. Vatandaşta bir bıkkınlık hali de var artık ama demokrasilerde sorunların çözümünün temininin yolu elbette ki vatandaşın önüne sandığın koyulmasıdır ama ben böyle bir süreçte bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Erken seçim istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum” diye konuştu.
Türkiye’deki sığınmacı sorununa ilişkin bir göç doktrini, demografik yapının olumsuz etkilendiğini ve sığınmacıların 3 yıl içinde gönderileceği bir plan hazırladıklarını belirten Dervişoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’nin sığınmacı belasından kurtulması ve kurtarılması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Esad’la görüşmeyi arzulamasının geç kalınmış bir durum olduğunu söylüyorum. Bunu ilk öneren de İYİ Parti’dir. Bu problemin çözülmesi noktasında Suriye hükümetiyle ilişki kurulması gerektiğini ifade ettik defalarca. Ama şimdi gündeme getirildi hükümet tarafından. Bu olumsuzluklar yaşanırken o bölgede olup bitenlerin ne olduğuna da bakmak lazım dikkatlice. Artık sıradan ve şahsi ilişkilere dayalı görüşmelerle çözümlenebilecek bir sorunla karşı karşıya değiliz. Daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Ayrıca Türkiye’de yaşayan çok sayıda sığınmacı da var. Bunlar, Türkiye’nin demografik yapısını da olumsuz yönde etkiliyor. Bununla ilgili bir süreç planımız da var bizim. Üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde Türkiye’nin sığınmacı belasından kurtulmasına vesile olabilecek adımları atmak mümkün.”
SİNAN ATEŞ’İN KATLİ, BİR SİYASİ HAREKET İÇİN UTANÇTIR
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından açılan soruşturma ve devam eden davanın MHP’ye uzanmasına ilişkin gelen soruya Dervişoğlu, şöyle yanıt verdi:
“Sinan Ateş’in nasıl katledildiğini gencecik yaşında, çocuklarının o hale nasıl düşürüldüğünü, babasının acıdan acıya dayanamayıp vefat ettiğini herkes biliyor. ‘Bu memlekette adalet varsa adalet olacak, yoksa kıyamet’ diyoruz, daha ne diyelim. İki tane adamın ucunu oraya dayarsak, güzel haberler çıkarabiliriz ama ne Sinan’ın ruhu şad olur ne anasının gözyaşı diner. O kadar şey yaşadım ben, Sinan’ın annesiyle beraber olduğum anı hazmedemiyorum. ‘Bu çocukların onlarcası gelip benim hanemde yemek yiyordu. Ben bu çocuklara yemek yapıyordum’ diyor kadıncağız. Ne diyebilirsin? Onları bir tek adalet mutlu eder. Acılarını bir tek adalet dindirir. Kim ne yaparsa yapsın o gerçeklerin ortaya çıkmasını da engelleyemeyecek. Ama bunu doğru o camia açısından bizim içimizde olan bir olay başkalarının istifade etmeye çalıştığı bir olaya dönüştü deyip bütün işin ters dönmesine sebep olunabilir. Sinan Ateş’in katli alçaklıktır. Ya utançtır yani. Bir siyasi hareket için utançtır, utanç. Bu ülke için de utançtır.”
Dervişoğlu’na ayrıca, Koray Aydın’ın da partiden istifa ederken dikkat çektiği ve parti yönetiminden açıklama beklediği önceki dönem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sarayda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi soruldu. Ancak Dervişoğlu, “Muhataplarına sormak lazım, bu konuda bir açıklama yapma ihtiyacım yok benim” şeklinde cevapladı.
KAYNAK: ANKA