Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Değerli dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, değerli basın mensupları bu haftaki toplantımızın başında hepinizi hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımıza yürekten selamlarımı iletiyorum.
“TÜRK DEMEK AYNI ZAMANDA TÜRKÇE DEMEKTİR”
Dünyayı Türkçe okuyuşumuzun, Türkçe bakışımızın dayanağı merhum Ziya Gökalp’in düşünce temelinde oluşmuş ve olgunlaşmıştır. Geçtiğimiz pazar günü saygı ve rahmetle andığımız Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi Türk demek aynı zamanda Türkçe demektir.
Başta bölgemiz olmak üzere yerkürenin her köşesine hızla kayan tehdidi yaygınlaşan anlaşmazlığı tedbirli şekilde takip etmeliyiz. Baş döndüren kaotik gelişmelerin ilerleyişini lehimize çeviremeyiz. Tarihe mühür vurmalıyız ve bunun için de gerilmiş yay gibi pozisyon almalıyız. Nefret, şiddet ve ihanet ile hastalıklı güruhu önümüzden ve ömrümüzden cesaretle ayıklamalıyız. 6 Kasım 2024’te Kırgızistan’da toplanan Türk devletleri teşkilatları zirvesi heyecanlarımızı kamçıladı.
Türk Devletleri Teşkilatı uzun sayılamayacak mazisine rağmen kurumsal bir çatı haline döndü. Zirvede Cumhurbaşkanımızın Erdoğan’ın ülke başkanlarına verdiği simgesel para takdimi takdir edilecek bir durumdur. TDT dünya çapında huzur, güvenlik ve barış markası olmaya sonuna kadar devam edecektir.
‘ORTAK TÜRK ALFABESİ’NE DESTEK
Ortak alfabe konusunda anlaşılmıştır. 34 harften oluşan alfabe konusunda uzlaşılmıştır ve bu gelişme tarihi bir adımdır. Türkiye-Azerbaycan ve KKTC’nin ortak alfabeye hazır olması mutlu edicidir. Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan da ise inisiyatif başlamıştı. Hakiki mana mecrasına kavuşacaktır. Türk Dünyasının bir çatı altında buluşmasına öncülük eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.
“DÖNEN DÖNSÜN BİZ YOLUMUZDAN DÖNMEYİZ”
Demlenenlere, devrilenlere, satanlara, kaypaklara korkaklara aldırmadan bizim yolumuz Türk devrimidir. Dönen dönsün biz yolumuzdan dönmeyiz. Yıllarca bir hayal peşinde koşup aldandığını ve aldattığını söyleyenler şimdi korku halindedir. Cemil Meriç’in şu sözü “Yürümesini bilmeyenler koşanlara kızarlar.” Ülküsü olmayanlar, bizi susturmaya çalışanlar başarısız olmuşlardır. Kahraman dava arkadaşlarımız bunu canlı kanıtıdır. Tarihi baştan aşağı yeniden yazmak elimizdedir. Türk birliği hayal safhasında kalmamalıdır.
“TÜRK MİLLİYETÇİSİ OLARAK DOĞDUK, ÖYLE DE ÖLECEĞİZ”
Fırat’ın kenarında bir kuzuyu canavar kapsa dert bizim derdimizdir. Dünyanın neresinde bir Müslüman ıstırap çekse gece başımızı koyduğumuz yastığın taş kesilmesi mukadderdir. Tarihi baştan aşağı yeniden yazmak elimizdedir. Bu fırsat kaçmamalıdır. Biz Türk milliyetçisi olarak doğduk, öyle yaşadık öyle de öleceğiz. Hayatımızın özü ve özeti bu şekildedir. Düşünü kurduğumuz ne varsa Allah ecelden aman verirse Türk birliğini mutlaka göreceğiz.
“SİYONİST BARBARLIĞI SABIRLARIMIZI ZOLUYOR”
İsrail kanlı saldırılarını aşama aşama devam ediyor. Siyonist barbarlığı sabırlarımızı zorluyor. İsrail-İran arasındaki restleşmeler yaygın maliyette savaş hazırlığına da gözler önüne seriyor. Dünyanın geleceği için akut bir güvenlik meselesidir. Başta Türkiye olmak üzere bu durum tüm ülkeleri ilgilendiriyor. Vahşet ile medeniyet, vandallık ile merhamet zalim ile mazlum aynı kategoride duramaz.
İnsanlık dehşet sarmalına hapsedildi. Mazlum milyonlar can çekişmekte. İsrail kanlı saldırılarını bölgenin tamamına aşama aşama genişletme hevesindedir. İsrail’in durdurulması ateşkes rejiminin temini, iki devletli çözüm sükunet gereğidir. Barışa geçilmesi yalnızca savaşan tarafların değil başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerin çıkarınadır.
ABD’DEKİ BAŞKANLIK SEÇİMİ
* Küresel statüko sarsılmaktadır. Almanya’daki koalisyonun dağılması erken seçime yol açmıştır. ABD’deki başkanlık seçiminde ikinci defa seçilen Trump’ın nasıl politika sergileyeceği tartışma meselesidir. Bu seçimde Türkiye’de fil ile eşek arasında sıkışık kalanlar. Trump seçildikten sonra yasa boğulanlar şaşkına çevirmiştir. Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eşek arasına sıkışması Trump’ın seçilmesi ile karalar bağlaması akıl ve mantıkla izah edilemeyecek garabettir. Bu utanç duyulacak köksüzlüktür. Biden işbirlikçileri ile dayanışma halinde sayın cumhurbaşkanını devirme planları tuzla buz oldu. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır düşüp de kalkamayan Biden ve Kamala’dır.
“SİYASET HEM GÖNÜL HEM DE GÖRGÜ İŞİDİR”
Biz kimin kazanıp kaybettiğinden daha çok Türkiye ilişkilerini analiz ediyoruz. Trump’ın ilk döneminden farklı bir sistem uygulaması temennimizdir. Asıl mesele milli çıkarlarımızdır. Türkiye ve ABD arasında hiçbir çözülemeyecek sorun yoktur. Siyaset hem gönül hem de görgü işidir. Trump’ın İsrail ile Filistin arasında, Rusya ile Ukrayna arasında, Suriye’den ABD askerlerini çekip çekmeyeceği, Doğu Akdeniz meselesine nasıl bakacağı en önemlisi ülkemizi hakkaniyetli okuyup okumayacağının sonucunda bizimde tavrımızla ilgili kuşkunuz olmasın.
“GELİN BOZKURT İLE YÜRÜYÜN”
Türkiye bir NATO ülkesidir. Her ülkenin bağımsızlığına saygımız tamdır ancak aynı saygıyı görmek de en tabii hakkımızdır. Bu aşamada ABD’deki partilerin içimizdeki havarilerine diyorum ki fil ile eşek arasında papatya falı açmayın, gelin bozkurt ile yürüyün. Bozkurt ayakta iken fil ile eşeğin arkasına düşmeyin. Gelin bozkurt ile yürüyün.
Türkiye Yüzyılı huzurun dönemi olacaktır. Terörün bitmesi gereği muhakkak bir hakikattir. Bölücü örgüt için son yaklaşmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir yer kalmamıştır. Kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. Hıyaneti gerçekleştirmeye, demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur. MHP, siyasetindeki tutarlılığından kopmadan, milli birlik ve kardeşlikten yanadır.
“SÖYLEDİĞİM HER ŞEYİN ARKASINDAYIM”
Terörün kolunu kesmek milli bekadır. Silah varsa demokrasi yoktur. Şiddet varsa sevgi ve barış dili yoktur. Dün söylediklerini tekzip edecek milli birlik ve kardeşliğini destekliyoruz. Söylediklerim her şeyin arkasındayım. Torunlarımızın aynı felaketle karşılaşmasını istemiyoruz. Geleceği kurmanın samimi düşüncesindeyiz. Ülkü ile yanıp tutuşan dava neferlerinin saldırıları aşarak Türk milletine adamalarını şeref kadar değerli olmasına önem gösteriyoruz.
ANKETLERE TEPKİ
Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş. Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir. Böyle terörün bitmesi milli ülküdür. Mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Değil elimizi gövdemizi yatırmaya kararlarıyız. Bunun üzerinden siyaset yapan zillet simalarına Türk milleti en etkili cevabı verecektir. Enternasyonel marşı söyleyen maskaraların kararlılığımızı kundaklamasına müsaade etmeyeceğiz. Oy kaygısı içinde değiliz.
‘KAYYUM’ ÇIKIŞI: ÖZGÜR ÖZEL’İ HEDEF ALDI
Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasından sonra CHP ile DEM’in nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü görülmüştür. Şeyh Sait ve Seyid Rıza güzellemesi kimin nerede durduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şeyh Sait ve Seyid Rıza dönemin hainlerindir, devlet düşmanlarının hak ettiği gibi de cezalandırılmışlardır. DEM’in otobüsüne binen CHP Genel Başkanı, siyasi istikbalini PKK’ya devretmiştir. Kabuk bağlamış yaraların deşilmesi sinsiliktir. Kimsenin kararlılığımızı köreltmesine izin vermeyiz.
KONSER HARCAMALARI
CHP’li belediyelerin konser şölenlerine hazine kaynaklarını peşkeş çekmeleri, sıra vatandaşa gelince bir tas çorbayı reva görmeleri kepazeliktir. Neymiş bir sanatçıya ödenen 65 milyon değil de 45 milyonmuş. Hadi halkımızdan utanmadınız, Allah’tan da mı korkmadınız? Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmaları İstanbul ve Ankara’ya nankörlüktür. Milletimiz bu iş bilmez kifayetsiz muhterislere muhtaç olmamalıdır.
Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ayak bağları çözülüp atılacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi imkanları ile toplumsal ayrışmanın izleri yönetimde kaynaşma ile silinecektir. Milli hedefleri maksimize edip iç ve dış tehditleri minimize etmek ortak görevimizdir. Hiçbir terörist için güvenli bir alan kalmamıştır. Kürtler de Aleviler de bizim canımızdır.
Bugüne kadar Türkiye’de kimse ikinci sınıf muamelesi görmemiştir; kimse bu ülkenin zencisi sayılmamıştır. Türkiye etnik ve mezhebi toplulukların gevşek koordinasyonu ile kurulmadı. Ne Kürt kardeşlerimiz ne Alevi kardeşlerimiz göz ardı edilecek değersizliğe havale edilmemiştir. Amacımız ve acımız bir olduğu kadar geleceğimiz bir, dostumuz bir, düşmanımız aynıdır. Barışın savunma siperlerinin insanların kafasında kurulması gerekir. Kafa kayaya verip birbirimize sarılıp nifak cephesini bir etmeliyiz.