Tuzla’da konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ‘para sayma’ görüntüleriyle ilgili konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çok sert ifadelerle yüklendi. İmamoğlu “Utanmadan iddianame yazıyor, Talimat vermeye yüzü yok, ekranlardan veriyor” ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tuzla Halk Buluşması’nda konuştu. İşte İmamoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar:
“Bakın bugünün iktidarı bir kültür var etti; yapılan destekleri lütuf gibi anlattı. Biz bunu şiddetle reddediyoruz. Vatandaşına yapılan destek bizim sorumluluğumuz. Bu vazifedir, vazife. Böyle görüp böyle yapacağız. Biz benzer sosyal yardımları yapıyoruz. Biz göreve geldik 100 bin üniversite öğrencisine burs verdik, 7500 lira. Bunu 15 bin liraya çıkarıyoruz. Kreşler açarak anneleri rahatlattık, daha da açacağız. Tuzla’da da Eren Ali başkan projelerini anlattı. Hepsi adaletli, halkçı, sosyal demokrat projeler. 250 bin çocuğumuza Halk Süt dağıttık. Bunlar dağıttığımız sütü bile küçümsediler. Allah akıl fikir versin. Barınma sorunu çekmesin diye İstanbul’a gelen gurbetçi gençlerimiz için 14 yurt açtık. 5 bin 200 gencimiz bu yurtlarda kalıyor. Bu dönem bu sayıyı 15 bine çıkaracağız. Kent Lokantaları açtık. İnşallah bir tanesini de Tuzla’da Şifa Mahallesi’nde açıyoruz. Kent Lokantaları şimdi Ramazan’da da açık. İftarda vatandaşımıza hizmet veriyor. Bizden önce bu dayanışma yoktu. Hiçbir insanımızı parti, memleket, etnik köken diye ayrıştırmadık. O yüzden milletimizle dayanışmamız çok güçlü oldu. Bizden önce 16 milyon İstanbullu ile değil bir avuç ayrıcalıklı insanla bir dayanışmaları vardı. Onu önemsiyorlardı. Kamu kaynakları halka değil başka bir kişi ve gruplara ayrılıyordu. Ne için yurt açamadılar, ne için burs veremediler? Çünkü akıllarında partizanlık ve kayırmacılık vardı. Biz bunları kestik, milletin parasını millete verdik.
‘BUNLARIN DERDİ İHALE’
Hükümetin bizden daha çok gelir var. Buna rağmen bizim icraatımız onların beş katı. Onlar hep ‘Hem hükümet hem belediye bizde olsun, çok hizmet olur’ diyorlar, toptan yalan. Hiç inanmayın. Onlar daha fazla hizmet getirmek için değil daha fazla götürmek için uğraşıyorlar. Buna müsaade etmeyin. Metro inşaatlarını durduran onlar değil miydi? Tuzla-Pendik-Kaynarca metro hattının şantiyesi, projesi yoktu. Sadece ihalesi vardı. Parasını bulduk, sürecini başlattık. Bizden önce duruyordu. Bir işe başlarken önce projesi hazırlanır, sonra fizibilitesi yapılıp kaynağı bulunur. Kaynağı bulunur sonra ihalesi yapılır ve iş başlar. Bunların derdi o değil, ihaleyi yapalım hemen gitsin. Başka dertleri yok. Ekonomiyi perişan ettiler, ihaleleri iptal edildi. Biz daha başlattık. İşinle dertleneceksin kardeşim, bunu yapmazsan her şey senin olsa da bir işe yaramaz. Tuzla’yla hiç dertleri yok, bunu yapmayın. Tuzla’yla dertlenen biziz.
‘YAYIN YASAĞI ALDIRTMIŞ ONUN İÇİN NAKLEN ANLATIYORUM’
Üç kişiye burs verdiler üç. Birini İBB’de işe aldılar, işe girdiği gün ona burs çıkıyor. Hem de birisi yurt dışında yaşıyor. Hem işe giriyor, hem burs çıkıyor. Bu nasıl bir şans? İnsanın göktaşı düşmesi gibi bir şey. Biri de Metro A.Ş’de işe giriyor. Ona ne bursu çıkıyor? Siyaset bilimi bursu. Metroda siyasetin işi. Bunlar burs kazanmadılar, burs planladılar. Bizim inim inim inleyerek 100 bin gencimize 7 bin 500’er, seneye 15’er bin lira burs vermek bütçeden 1.5 milyar lira ayıracağız. Onlar ne yaptılar. Birine 100 bin dolar, diğerine 150 bin dolarcık burs verdiler. Suç duyurusunda bulunduk, mahkemeleri sürüyor. Şansa bak o üç kişiye ne oldu, üçü de milletvekili oldu. İçlerinden biri mahkemeye gidip yayın yasağı aldırtmış. Onun için naklen buradan anlatıyorum. Gülüyoruz ama ağlanacak hal. Onun için İstanbul’da iş yapamadılar. İstanbul’un, milletin parasının bereketi kaçtı. Bunlar yaşanırken hem belediye hem merkezi yönetim onlardaydı.
‘HER AY KUL HAKKI YEDİNİZ, BARİ RAMAZAN’DA DURUN’
Geldik ‘Seni topal ördek yapacağız’ dediler. Ancak ne oldu, kafaları karıştı. Açılışlara, temel atmalara gün akşam yetmiyor. Dün gece 10’da açılış yaptım. Bize şimdi atom karınca diyoruz ama öyle çalışacağız ki bize koyacak isim bulamayacaksınız. Yeni evli çifte 30 bin lira destek sunacağız. 45 bin aileye yeni doğan destek paketi sunacağız. Tek asgari ücretle geçinen ailelerde bir kişiye yıllık 10 bin lira ulaştırma, yıllık 10 bin lira pazar alışverişi yapacağız. Önümüzdeki iki yılda ilkokul ortaokula giden çocuklara iki milyon okul beslenme paketi dağıtacağız. Biz bunları yaparken Ramazan ayında bile bize kumpas kuruyorlar. Kötülüklerinde boğulsunlar. İşleri güçleri otobüs filmi çekmek. Bir de başaramıyorlar, rezil oluyorlar. Yaradan büyük, her seferinde ifşa oluyorlar. Her ay kul hakkı yediniz bari Ramazan’da durun. Bari Ramazan’da iftira atmayın.
‘SEN NASIL ADALET BAKANISIN, SENİN SİSTEMİNDE Mİ SEÇİME GİRECEĞİZ?’
Bunların Adalet Bakanı bile savcılığa soyunuyor. Bu bile miting miting gezer şimdi. Oylar yükseliyor ya hemen türlü iftira atıyorlar. Önce ‘Görüntü çok yeni’ dediler, ‘Olay yeri CHP İstanbul İl Başkanlığı’ dediler, sonra utanmadan ‘Bu parayı CHP kurultayında kullandılar’ dediler. A’dan Z’ye yalan çıktı mı? Orada tarih yazıyor, kendi yalanlarında kendi kumpaslarında kendileri boğuluyor. Amaçları CHP içerisinde karışıklık. Kurdukları tuzağı başlarına geçirdik. Ama durmuyor, bugün Adalet Bakanı kaşındı. Bir de utanmadan iddianame yazıyor, İstanbul’da savcıya ‘Talimatımdır, bunu yap’ diyor. Talimat vermeye yüzü yok, ekranlardan veriyor. Sen nasıl Adalet Bakanı’sın; sen mi adaleti savunacaksın? Senin olduğun sistemde mi seçime gireceğiz biz?
‘İFTİRAYI ATAN MECZUP EDEPSİZİN ÖNDE GİDENİ’
2019’dakileri bize yaşatma peşindeler. Ama 16 milyon İstanbullu, 86 milyon milletimiz kumpaslarını başınıza geçirecek. İftirayı atan meczup bir gazeteci. Kim devletin bankasından 800 milyon dolar alıp kendisine medya satın alan kişinin elemanı. Çalışanı bile demem silahşörü. İftiranın da lokomotifi oluyor. Yüzü de yok zaten. Edepsizin önde gideni. Üstelik krediyi ödeyende bir patronun elamanı değil. Parayı da ödemiyor. 800 milyon dolar. Hadi bakalım sen de şimdi gazetecisin. O gazeteci o televizyonda konuşan kişi sözüm ona doğruları savunuyor. Hadi oradan işine bak, kargalar güler sana kargalar. Önce patronuna bakacaksın. Sonra aynaya bakacaksın.