Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, artan koronavirüs vakalarına dikkat çekerek, Ramazan ayında tedbirlerin artacağı mesajı verdi. Erdoğan, “Amacımız ülkemizi Ramazan’da genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamaktır. Bugün Avrupa’nın tamamı Türkiye’den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Bu ülkelerin sağlık sistemleri de felç durumdadır. Biz Ramazan’daki tedbirlerle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek, Mayıs’ta başlayacak turizm sezonu ve ticari hareketliliği yakalayabiliriz” dedi.
Erdoğan, AKP’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Artan koronavirüs vakalarına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:
“SALGININ BOYNUNU ALLAH’IN İZNİYLE KIRACAĞIZ”
Esnafımızın sıkıntılarını biliyor bunu ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz. Amacımız ülkemizi Ramazan’da genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamaktır. Türkiye’nin tek başına salgın tedbirlerini gevşetmesi, tek başına salgını yenmesi önemli değildir. Asıl olan yakın insani ve ticari ilişkilerde olduğumuz coğrafyalar başta olmak üzere dünyadaki iyileşmeden geri kalmamaktır. Bugün Avrupa’nın tamamı Türkiye’den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Bu ülkelerin sağlık sistemleri de felç durumdadır. Biz Ramazan’daki tedbirlerle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek, mayısta başlayacak turizm sezonu ve ticari hareketliliği yakalayabiliriz. Tek bir insanımızın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez. Salgının boynunu Allah’ın izniyle kıracağız. Hepimiz aynı Türkiye gemisindeyiz. Salgın sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları, daha sonraki kazançlarımızın kefareti olarak kabul ederek sabredeceğiz.
“YANLIŞ İNSANLARLA, YANLIŞ İŞLERLE KARŞILAŞTIĞIMIZ OLUYOR”
Dünya koronavirüs ile açığa çıkan zulüm, çarpıklık, adaletsizlik, haksızlık batağında ilerleyemeyeceği anlaşılıyor. Medeniyet nöbetini devralmak için her alanda daha çok çalışacağımızın ahdini milletimizle paylaştık. Önümüzde yepyeni bir dönemin açıldığına inanıyoruz. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımız boyunca defalarca gerçekleştirdiğimiz medeniyet şahlanışlarından birinin eşiğindeyiz. Türk milleti bu noktaya gelememesi için tek parti zulmü ile vesayet ile darbe ve terörle engellenmeye çalışıldı. Demokrasimizi güçlendirerek, insan gücümüzü genişleterek, vizyonumuzu genişleterek engelleri aşarak buraya kadar geldik. Kader hükmünü verdi, kendimizi küresel bir değişimin merkezine yerleştirmeyi başardık. Bunları söylerken madalyonun diğer yüzünü de görmezden gelmiyoruz. Sıkıntılarımız elbette var. Bugün için kendi içimizde yapmamız gereken değişimleri olduğunu biliyoruz. Teşkilatlarımızdan başlayarak her seviyede bu değişimi hayata geçiriyoruz. Bu süreçte yanlış insanlarla, yanlış işlerle de karşılaştığımız oluyor. Bunları tespit eder etmez üstünü örtmüyor gereğini yerine getiriyoruz. Meclis çalışmalarından hükümet icraatlarına ve belediye faaliyetlerine kadar tespit ettiğimiz aksaklık ve hataları derhal telafi yoluna gidiyoruz. Milletle inatlaşılmayacağını, millete teslim, hizmetkar olunacağını merkeze yerleştirmiş bir parti olarak başka türlü hareket edemeyiz.
“SİYASETİNİ MİLLETİN FELAKETİ ÜZERİNE KURAN MUHTERİSLER VAR”
Bunun yanında karşımızda başka sıkıntılar da var. Uluslararası alanda Türkiye’nin geldiği konumu kabullenemeyenler var. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma projesinden vazgeçmeyenler var. İçeride siyasetini milletinin felaketi üzerine kuran muhterisler var. Proje genel başkanlar, partiler, şahsiyetler, kampanyalar üzerinden bizi yıpratarak Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenler var. Darbe ve vesayet heveslerini ortaya dökenler var. Bunlara karşı da mücadeleyi sürdürüyoruz. Türkiye’nin geldiği her seviye yeni ihtiyaçları gerektiriyor. Yeni anayasa teklifimizi bu ihtiyaç ortaya çıkarmıştır. Büyüyen ve gelişen Türkiye’nin yükünü taşıyamayan darbe anayasasını bir kenara bırakarak ilk defa siyasetin ve milletin kendi eseri olan bir anayasa için kolları sıvadık. Terörle mücadelede ülkemizi temizleme aşamasına geldik. Ekonomide yatırım, üretim, istihdam temelinde ülkemizi büyütme kararlılığıyla ilerlerken, finans hareketlerine karşı tedbirlerimizi de alıyoruz. Sanayi ve ihracatta salgının açtığı fırsatları değerlendirmek için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Bugün üretim tarafında çarklar dönüyor. Turizmde hazırlıklarımız tamam, sadece salgının insan hareketlerine uygun bir zemini oluşturmasını bekliyoruz.
“PROJESİNE KARGALAR BİLE GÜLÜYOR”
Türkiye terörün de ekonominin de üstesinden gelecektir. Türkiye’nin en önemli sorunu muhalefetin zihnindeki, dilindeki, duruşundaki bozukluktur. CHP’nin başındaki zatın durumu bu çarpıklığın en somut örneğidir. Söylediklerinin yarısı yalan, yanlış olmasına rağmen sanki atomu parçalamanın formülünü bulmuş gibi sürekli konuşuyor. Karşımızda öylesine şekilsiz bir malzeme var ki neresini düzelteceğimizi şaşırıyoruz. Bu zat son dönemde bol keseden vaatler sıralamaya başladı. Siyasetçi -biz hariç- vadeder. İşsizliğe çare olarak söylediği projeye kargalar bile gülüyor.