Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, AKP iktidarını eleştirerek, “Sanki ülkede 20 yıldır başkaları hüküm sürüyor da bizden yetki isteyen bir muhalefet var ve bundan sonraki süreçte bir şeyleri değiştirecekler. 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, bir 20 yıl daha yönetseniz ne yapacaksınız” dedi.
Hüseyin Baş, dün, partisinin Türkiye genelinde düzenlediği ‘Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli’ programının Bursa ayağında konuştu. Türkiye’nin ağır bir ekonomik krizden geçtiğini söyleyen Baş, iktidar çevrelerinin “Ekonomiyi çözse çözse Erdoğan çözer” propagandası yaptığını belirtti. “Sanki ülkede 20 yıldır başkaları hüküm sürüyor da bizden yetki isteyen bir muhalefet var ve bundan sonraki süreçte bir şeyleri değiştirecekler. 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, bir 20 yıl daha yönetseniz ne yapacaksınız” diyen Baş, şöyle konuştu:
Domuz etini kasaplık et haline getirenler bunlar, zinayı suç olmaktan çıkaranlar bunlar, nüfus cüzdanlarından ‘Dini: İslam’dır’ hanesini çıkaranlar bunlar, ama aramızdaki en büyük Müslümanlar da güya bunlar. Burada çok büyük bir tezat var. Sizlere düşen, bütün toplumumuzu bu kandırmaca noktasında ayıktırmaktır, uyandırmaktır. Siz, Cumhuriyet’in kazanımları olan, Atatürk’ün bize emanet ettiği, dedelerimizin savaşla kazandığı bu topraklar üzerine inşa edilen bütün fabrikaların yabancılara, üç beş yandaşa peşkeş çekilmesine ‘tamam’ diyorsanız gidin AK Parti’ye oy verin. Ama rica ediyorum; hiç kimse, ‘Bunlar Müslüman’dır, bizim dinimizi kolluyor, koruyor’ diye hikâye okuyup bu adamlara oy vermesin.
Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olamayacağı yönündeki tartışmaya değinen Hüseyin Baş, daha önce söylediği “Eğer Cumhurbaşkanı ‘üçüncü kez adayım’ diyorsa ben de adayım” sözlerini yineledi.
Baş, şöyle konuştu:
EĞER CUMHURBAŞKANI ÜÇÜNCÜ KEZ ADAYIM DİYORSA BEN DE ADAYIM
Buradan tekrar ediyorum; ben de cumhurbaşkanı adayıyım. Hadi YSK bana da ‘yok’ desin. Niye böyle diyorum? Cumhurbaşkanı seçilmenin şartları var. Bütün kanunların kendisine uyumlu olmakla zorunlu olduğu yasaya, anayasa denir. Şu anki Anayasa’mızı, ‘2010 Anayasası’ diye bilirsiniz, hâlbuki biz hala 1982 Anayasa’sını uygularız. Onun içini bazen doldururlar, bazen boşaltırlar. Anayasa’mızın 101. maddesinde şöyle yazar; ‘Cumhurbaşkanı, 40 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir’. Şimdi ben, 40 yaşını doldurmadım ama yükseköğrenim yaptım, milletvekili seçilme yeterliliğine de sahibim, Türk vatandaşıyım ve aynı zamanda Türk’üm. Şimdi benim için 40 yaş şartı mesele olacaksa karşı tarafa daha büyük arıza çıkartırım.