CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Hükümet enflasyon rakamlarını karartıyor”
Ekonomimiz derin bir buhranın içinde. Vatandaşlarımızın omuzuna yüklenen fatura, her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Saray hükümeti ise milletimize sırtını dönüyor. Etin, peynirin olmadığı bir poşet bile, markette, 100 TL’den aşağı dolmuyor.
Bebek mamasına, zeytinyağı şişelerine artık alarm takılıyor. Hükümet enflasyon rakamlarını karartıyor. Milletten gözlerini kaçırıyor.
“Esnafımıza destek olmaya devam edeceğiz”
Esnaf için yapılacaklar listesini 17 madde halinde aylar önce sıraladık. Şimdi nihayet esnafın kirasını da devletin üstleneceği anlaşılıyor.
Kiraları devlet üstlensin ama bu yeter mi? Hayır. Biz 16 tedbir daha önermişiz. Bunların neredeyse tamamını diğer ülkeler yapmış. Dünyayı yeniden keşfetmeyin, gelin siz de yapın.
Esnafımızın yanında durmaya ona destek olmaya devam edeceğiz.
Sarayın sırtını döndüğü memleketimizden insan manzaralarına devam edelim. Samsun’da bir vatandaşımız avucuna “aş, iş” yazarak canına kıydı. Ama Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı çıkıyor, “Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıktı” diye açıklama yapıyor. Tabii ki… “Meseleleri mesele etmezseniz, mesele kalmaz”
Memleketin dört bir yanından açım diye bağırarak hayatına son vermeye çalışan vatandaşlarımızın haberleri geliyor. Millet artık yokluktan cinnet getiriyor.
Çiftçinin borcunu yapılandırın diyoruz, yapmıyorlar.
Saray milletin kasasının dibini sıyırdı. Net rezervlerimiz eksi bakiye veriyor. Daha önce hiçbir kriz döneminde böyle bir tabloyla karşılaşmadık.
“Ne de olsa ‘paranın rengi dini yoktur’ değil mi?”
Sarayın kibirlisi hafta sonunda açılış görünümlü ekran şovunda yine CHP hakkında ağzına geldiği gibi konuştu. “Kasada para kalmadı, şimdi yangından mal kaçırır gibi milletin malı mülkü Katar’a satılıyor” diyoruz, bizi yatırımcı düşmanı ilan ediyor. Sonra da sıkılmadan akıl veriyor. “Paranın rengi, dini yoktur. Para paradır” diyor.
Anlıyoruz, sizin gözünüz paradan başka bir şey görmüyor. Ama bu anlayışınız sonucunda, memlekette şu fotoğrafların çekilmesine neden olduğunu milletimizin vicdanı unutmuyor.
Başına çuval geçirilen askerlerimiz için vermediğiniz notayı, şu fotoğrafları çektiren, ABD’ye kaçan rüşvetçi, itirafçı için verdiniz. Siz ABD’ye nota verdiniz, bakanlarınız da buna plaket verdi. Ne de olsa; “Paranın rengi dini yoktur. Para, paradır” değil mi Sayın Erdoğan?
“Gerçeği vatandaştan kaçırma operasyonu”
Size kim inanır? Zamanında biz sizi uyardık. Bizi dikkate almadınız. Kendi düşen ağlamaz. Yatırımcı hukuksuzluktan kaçar, ihaleler hak edene değil yandaşa giderse kaçar, can ve mal güvenliği yoksa kaçar.
Bu ülkede milyonlarca vatandaşı asgari ücrete mahkum ettiler. Salgında çalışanların kıdem tazminatını bile gasp etmeye yeltendiler.
Ülkeyi yönetemeyen saray, uzunca bir süredir algıyı yönetmeye çalışıyor.
Sayıları gizleyerek yüzlerce vatandaşımızın ciddiye almamasına hayatını kaybetmesine neden oluyorsunuz. Sağlık Bakanı da Bilim Kurulu da bu gerçeği vatandaştan kaçırma operasyonuna ortak edilmiş durumda.
Bir nesli kaybediyoruz, tedbir alın diye bağırıyoruz. Tüm dünya okullarını açık tutmanın derdinde, biz ise patinaj yapıp duruyoruz.
“Savcılar biz şikayetçi olmadan resen harekete geçemediler”
Bir mafya bozuntusu özel afla hapisten çıkarılıyor, genel başkanımızın üzerine salınıyor. Açık açık tehdit ediyor, sarayın bekçisi tehdit edene sahip çıkıyor.
Savcılar biz şikayetçi olmadan resen harekete geçemediler. Bu soruşturma ne aşamada, bu mafya bozuntusunun ifadesi alındı mı? Saray artık yönetme kabiliyetini tamamen yitirmiştir.
SORU – CEVAP
ASGARİ ÜCRET
CHP olarak biz pazarlığın nereden başlaması gerektiğini söyledik. Şu ana kadar hükümetin bu konuda sesini duymadık. Hükümetin ne diyeceğini duymak istiyoruz. Bu hükümet işçiden yana mıdır havuz müteahhitlerinden yana mıdır görmek istiyoruz.
“Bahçeli kapatın dedi diye parti kapatılmaz”
Parti kapatarak demokrasi sürdürülemez. Dolayısıyla bu konuyla ilgili prosedür bellidir. Bu prosedürün nasıl işleyeceği de bellidir. Sayın Bahçeli kapatın dedi diye bir parti kapatılmaz.