CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
İktidarın ekonomi politikalarını ve Merkez Bankası’nın faiz kararı üzerinden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Öztrak, yerel seçimlere ilişkin de konuştu.
İktidarın muhalefeti parçalayarak seçimleri kazanma peşinde olduğunu söyleyen Öztrak, “Şimdi Erdoğan, Partisinin yüzde 30’un da altına inen oyuyla seçim kazanmak için her yolu denemek istiyor. Tek ümidi, muhalefeti ne yapıp edip dağıtmak. Yüzde otuzla ülkenin yüzde yüzüne el koymak. Havuz gazetelerinde kendi belediyelerinin rezilliklerinin üstünü örtüyor, bizim belediyelerimize ise kara çalmaya çalışıyor.
Hükümet belediyelerimizin hizmetlerini önlemeye çalışırken, iktidarın çoğunlukta oldukları belediye meclisleri de hemşerileri için çalışan CHP’li başkanları engelliyor. Ankara’da atık su arıtma tesisi için bulunan dış kaynaklı krediyi Erdoğan onaylıyor, Belediye Meclisi taş koyuyor.
İstanbul’da Belediyemizin, otizmli ve down sendromlu çocukların kullandığı merkez haline getirdiği spor tesisini kendi ilçe belediyelerine devrediyorlar. Özel ihtiyacı olan çocuklarımıza hizmeti engellemeye çalışıyorlar. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar. CHP’li başkanların yönettiği belediyelerde, vatandaşlarımız rahat bir nefes alıyor. Daha önce görmedikleri hizmeti görüyor” dedi.
KURULTAY TARİHİ YARIN KESİNLEŞECEK
Öztrak ayrıca seçimlerin ardından partisince alınan kurultayın tarihinin yarın Parti Meclisi toplantısında belli olacağını da söyledi.
Öztrak, “Kongrelerimizi bitiriyoruz. Yarın Parti Meclisimiz Kurultay tarihine karar verecek. Bu ülkenin aydınlık yarınlarına inananlar olarak, bu süreçten de yenilenerek, güçlenerek çıkacağız. Ülkemizi, kifayetsiz muhterislerin elinden kurtaracak yolun kapısını açacağız” ifadelerini kullandı.
CHP KONGRELERİNDEKİ KAVGALAR
Öztrak, CHP’nin il kongrelerinde çıkan kavgalara ilişkin gelen soruya şöyle yanıt verdi:
“Her partide olduğu gibi biz de benzer durumlar oluyor, inceliyoruz. Öyle görünüyor ki bu soruyu soranlar bizim kongrelerimizdeki uygar tartışmalarımızı da kavga olarak sınıflandırıyorlar.”