İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy–Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının test sürüşü sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, Cumhur İttifakı Adayı Murat Kurum’un açıkladığı projelerle ilgili “Ben çok fazla bu tür konuşmaları farklı yönüyle izlerim. Yani acaba bir hazırlık var, iyi bir hazırlık mı biz de faydalanabilir miyiz? Ama büyük bir kısmının kes kopyala yapıştır gibi olması ilginç ve yanı sıra hani bizim 5 yıl önce İstanbulluların gündemine taşıdığımız birçok projelerin bir nevi böyle bir yan sanayi gibi şekil değiştirip servis edilmesi de ayrı bir tespitim…İstanbul’a çağ atlatacak diye söyledikleri Kanal İstanbul’u ağzına bile almamış olması bugün baktığımızda yine halkı aldatmaya dönük bir yolculuğu tarifliyor. Bizim vatandaşımızı aldatamayacaklar” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy–Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının test sürüşü sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’nun gazetecilere verdiği yanıtlar şöyle:
“KANAL İSTANBUL İSMİNİ NİÇİN AĞZINA ALAMIYORSUN”
-Murat Kurum vaatlerini açıkladı. Baba karttan kreşlere, otoparka, metro ulaşım hatlarına kadar aslında sizin beş yıl önce verdiğiniz vaatlerin aynısını verdi. Neredeyse kopya projeler olarak nitelendiriliyor şu an için. Ne söylemek istersiniz?
-Aslında şöyle bir durum yaratılıyor. Ben çok fazla bu tür konuşmaları farklı yönüyle izlerim. Yani acaba bir hazırlık var, iyi bir hazırlık mı biz de faydalanabilir miyiz? Ama büyük bir kısmının kes kopyala yapıştır gibi olması ilginç ve yanı sıra hani bizim 5 yıl önce İstanbulluların gündemine taşıdığımız birçok projelerin bir nevi böyle bir yan sanayi gibi şekil değiştirip servis edilmesi de ayrı bir durum. Bir başka boyutuyla şunu da söylemekte fayda var. Biz neticede 5 yılı bile dolmamış 4,5 yılı bitmiş bir yönetim iken bu şehrin 20 yıla yakın yönetmiş bir anlayışın bugün bizim projelerimizin üzerimizden proje açıklamak zorunda kalması ve bir kısım hayati diye tarifledikleri, İstanbul’a çağ atlatacak diye söyledikleri Kanal İstanbul’u ağzına bile almamış olması bugün baktığımızda yine halkı aldatmaya dönük bir yolculuğu tarifliyor. Ama bizim milletimiz aldanmaz. Bizim milletimiz ‘iktidardınız niye yapmadınız’ der. Madem çağ atlatacaktı, bizi İstanbul için büyük bir tehdit dediğimiz Kanal İstanbul ismini niçin ağzınıza almıyorsunuz der. Bizim vatandaşımızı aldatamayacaklar.
BU MİLLET BUNA ALDANMAZ
Sefaköy, Beylikdüzü ve İncirli metro hattı projesini de açıklayan bir sunum gördük. Bir imza atılsa zaten ihaleye çıkacak. Bir ihale yapılması için bir imza, bir kalem, bir mürekkep. Ne para istiyoruz, ne kefalet istiyoruz. Onun için bu millet buna aldanmaz. Seçim öncesi bu tür manevralarla girilen bu seçimde milletimiz gerçekten hizmet edeni, gerçekten proje hazırlayanı, proje üreteni ayırt edecek ve ona göre tercihini yapacak. Bu büyük bir tarihin görmediği, siyasette tarihin görmediği çok büyük bir milletin oluşturduğu, halkın oluşturduğu bir ittifakı İstanbul’umuza ve bütün ülkemize yaşatacak. Bunu şimdiden hissediyorum. Bu büyük bir uzlaşma olacak. Bu büyük bir şehirli, kentli, kent uzlaşması olacak göreceksiniz 31 Mart’ta bu vaatleri açıklayanlar aslında hiçbir hazırlık yapmadıklarının karşılığını cevap olarak oylarıyla alacaktır.
“MESELE GERÇEKTEN TRAJİKOMİK”
-Taksi konusu İstanbul’da bir sorun haline geldi. Vaatlerin arasında da şu vardı. ‘Taksi sorununu sayıyı arttırarak biz çözümleyeceğiz’ dedi. Fakat UKOME’de birçok kez reddedildiğini bizler haberlerini gerçekleştirdik. Ne söylemek istersiniz?
-Benzer bir durum. Dediğim gibi yani mesele gerçekten trajikomik. İnsan bugün ülkeyi 22 yıldır yöneten İstanbul’da 25 yıl yerel yönetimi yönetmiş kişilerin çözemediği, yani yeni olmayan bu sorunları, yani bir sorun vardır yeni iki yıldır üç yıldır anlarım. Uzun yıllardır gündeme dahi getirememiş ya da getirmemiş arkasında hangi hesap kitap varsa bugün ise dört buçuk yıldır bizim mücadele ettiğimiz, çözdüğümüz ya da çözmek üzere projesini hazırladığımız ya da başlamak üzere olduğumuz vaatlerden bir tanesi de taksi meselesi. Çünkü biz direkt hiç korkusuzca böyle bir sorun var çözümü de hazır. Çözümü yapmak istiyoruz diye taşıdığımız konular. Ara yollar bularak bir kısmını çözdük ama daha büyük köklü bir çözüme ihtiyacı var meselesinin bunu da önümüzdeki dönem biz çözeriz.
KANAL İSTANBUL’U SÖYLERLERSE OY KAYBEDECEKLER
Bunlar verdikleri sözü unutanlar, bunlar verdikleri sözle uygulamaları farklı olanlar, bunlar daha bir iki yıl önce İstanbul’u çağ atlatacak diyen dedikleri Kanal İstanbul’un boğazlarını düğümledikleri ve söyleyemedikleri. Niye? Onu söylerlerse oy kaybedecekler. Onu söylerlerse milletin bu kıtlıkta, bu yoklukta, bu ekonomik zorlukta yüz milyarlarca doları euroyu harcayacaksınız diye, boğazlarını sıkarlar diye korktukları için onu ağızlarına alamıyorlar, açıklayamıyorlar. O bakımdan milletimiz dediğim gibi aldanmayacak. Taksi meselesinin de çözümü biziz. Çünkü taksici esnafını, o direksiyon başındaki on binlerce direksiyon sallayan akşama kadar emek veren taksici esnafını da en çok düşünen biziz. İstanbullunun taksi sorununu da en en çok düşünen ve gündeme getiren biziz.
“TELEVİZYONLAR ÜZERİNDEN KOCA KOCA POLİTİKACILAR KOCA KOCA DEVLET ADAMLARI YALAN KONUŞARAK İFTİRA ATIYORLAR”
-Sancaktepe’de cuma namazı sırasında bir vatandaşın tepkisiyle karşılaştınız. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?
-Girerken benim camiye geliş sıklığımla ilgili tahminde bulundu hacı amcamız, sonra da özür diledi benden. Ben de kendisini şantiyelerimizi gezmeye davet ettim. Gelirim dedi. İnşallah biz onu misafir ederiz. Yaptığımız işleri anlatırız. Vallahi şöyle söyleyeyim bir iki konudan bahsedince dedim amcacığım bunu nereden duydun? Televizyonları akşama kadar söylüyor. Dedim bak o televizyonlar yalan konuşuyor. Ne yazık ki yalan konuşuyor ne yazık ki iftira atıyor. Gel izleme, benim insanım masum. Memleketimin insanı hacısı, hocası, esnafı, işçisi, emeklisi, her memleketinden insanı, doğudan, batıdan Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i herkes masum, güzel insanlar. Ama bir kısmını ne yazık ki televizyonlar üzerinden koca koca politikacılar, koca koca devlet adamları, devlet insanları yalan konuşarak iftira atarak kandırıyorlar, aldatıyorlar. Ama biz onları da uyandıracağız. Onları da doğru bilgi alır hale getireceğiz. Çabamız bu yönde. Zaten bizim çabamız bir kesim oy veren, bize oy veren iktidar olsun değil ki. Biz ne diyoruz? 16 milyon insanı iktidar yapmak istiyoruz, bize oy verenleri değil. Milletin iktidarı olsun istiyoruz. Bu kavramlarla yolumuza devam edeceğiz.
“UMUT EDERİM SAYIN İNCE BU KARARINI GÖZDEN GEÇİRİR”
-Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bugün açıklama yaptı. CHP’yi DEM’lenmek ile itham etti. ‘Özgür Özel’le İmamoğlu 91 seçimlerini bilmezler. SHP o dönem böyle bir yol yürümüştü’ dedi. ‘Onlar bilmiyorlar tabi yaşları yetmez’ dedi. Ne demek istersiniz bununla ilgili?
-Ben tabi Sayın İnce’yle birkaç kez görüştüm ve görüşmelerimiz bu söylemlerinin tam tersi bir durumdu. Açıkçası niçin bu duruma geldi ben bilmiyorum. Çünkü benimle söylemleri ve konuşmaları veya şahsıma dönük şu söylediğiniz cümleleri söylemişse bu cümlelerin muhatabı değilim. Ne demek istiyor açıkçası bilmiyorum. Açıklamasını şu ana kadar irdelemedim, incelemedim. Ama şu kadarını söyleyebilirim. Sayın İnce’yle biz bu tonda bu dilde ve bu kavramlarla konuşmadık. Onun bana olan saygısını, hürmetini, sevgisini biliyorum. Benim de ona olan sevgi, saygımı, hürmetimi o biliyor. O bakımdan bu cümleleri söylemişse niçin söyledi, bir gözden geçireceğim. 91 bilmemek suç değil. 2019 bilmek marifet. Daha sonrasını da marifet olarak hayatımıza eklemek istiyoruz. Milletin kazanmasını istiyoruz. Umut ederim Sayın İnce bu kararını gözden geçirir.