Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, yurt bulamadıkları yada yüksek kiralardan dolayı barınmakta güçlük çeken binlerce öğrenci için “Bazı park, bahçelerde bankların üzerinde yatanların bir kısmının öğrencilikle alakası yok, güya sözde öğrenci. Bunlar Gezi Parkı’nın bir başka versiyonu” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, dünyanın en fazla sayıda kamu yüksek öğrenim öğrenci yurduna ve yatağına sahip ülkesidir” iddiasında bulundu.
Erdoğan, “Bu yıl yurt başvuruları kurum tarihinin rekoru olan 624 bine yükselmiştir. Başvuruların yüzde 70’i olan, 430 bini yurtlarımıza yerleştirilmiştir. Yaklaşık 1,5 milyon öğrencimize burs ve kredi veriyoruz. Bay Kemal bunlardan haberin var mı?” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
BU KRİZLER ZENGİN FAKİR HERKESİ ETKİLİYOR
Geçtiğimiz hafta BM 76. kurul toplantısına istişare etmek üzere New York’a gittik. Yaptığımız görüşmelerde, ülkemizin temel yaklaşımını tüm dünyaya paylaşma fırsatı bulduk. Uzunca bir süredir dünya 5’ten büyüktür itirazıyla küresel yönetim sistemindeki değişimli talebini daha iyi bir dünya büyüktür talebiyle bir adım daha öne taşıdık. Dünyanın adalet çağrısına verme niyeti olmayanların, sağlık ve iklim krizlerindeki yaklaşımları farklı göstermeleri elbette zordur. Bu krizler zengin fakir kriteri etki etmeden herkesi etkiliyor. Türkiye olarak bu fotoğraf içinde kendimizle birlikte tüm insanlığın ortak hissiyatını ifade eden bir duruş sergiliyoruz. Bölgemize ve dünyaya dair tespitlerimiz çok daha iyi anlaşılıyor. Dün küresel sistemdeki çarpıklıklara bizim itirazlarımızı kaygısız kalanlar, bugün aynı itirazı etmeye başladı.
HER FLATFORMDA ANLATACAĞIZ
BM yapısal eksiklerine rağmen hâlâ insanlığın ortak sorunlarını çözecek en önemli platform olarak görüyoruz. Bunun için BM’yi daha adil, daha kapsayıcı bir yapı oluşturmanın mücadelesini vermeyi sürdüreceğiz. Güvenliği ve refahı kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm kardeşlerimiz, tüm dünya için istemek bize medeniyetimizin ve tarihimizin emridir. Geleceğin dünyasında tüm insanlığın ortak çatısı haline gelmesi için gayret gösteriyoruz. Her platformda bunu anlatmayı sürdüreceğiz. Hepimiz için geç olmadan bu sürecin tamamlanmasını diliyoruz.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA TARİHİ BİR ADIM ATIYORUZ
Yeni Türkevimizin binasının açılışını da gerçekleştirdik. Temelini 4 yıl önce attığımız 36 kat yüksekliğe 20 bin metre kapalı alana sahip yeni Türkevi binamız Lale şekilli görkemli yapısıyla şimdiden şehrin sembollerinden biri haline geldi. BM Genel Kurulu’ndaki hitabımda ülkemiz için çok önemli olan bir müjdeyi de tüm dünya ile paylaştık. Yeşil kalkınma devriminin tabi sonucu olan iklim konusunda yeni ve tarihi bir adım atıyoruz. Paris İklim Anlaşmasına mutabakat veren ülkeler arasında yer alıyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkemize verilen taahhütler ile önümüzdeki ay bu anlaşmayı onaylama kararı aldık. BM’de duyurduğumuz bu kararın ülkemiz ve dünyaya hayırlı olmasını diliyorum. Kasım ayında Glasgow’da yapılacak İklim Değişikliği Zirvesi’ne kadar onay sürecini tamamlamış olacağız. Esasen AB yeşil mutabakatına uyum için gereken eylem planını hazırlayarak bu konuda önemli bir adım atmıştık. Girdiğimiz bu yeni yol Cumhuriyet döneminde Türkiye’nin yaptığı en keskin tercihlerden birini ifade ediyor.
HAKİKATLE YÜZLEŞMEKLE ZORUNDA KALACAKLAR
Yapılan işi değersiz hale getirmeye, önemsizleştirmeye çalışsa da gerçekten tarihi bir karar aldık. Anlaşmalara taraf olduğu halde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler artık Türkiye’yi eleştiremeyecekler. Tam tersine artık biz onları her platformda yükümlülüklerini yerine getirmeye davet edeceğiz. Bu tercih bizim için lüks, kayıp değil tam tersine bugünden geleceğe hazırlanmanın yol haritası olacaktır. Madem iklim değişikliği bir gerçektir elbette Türkiye böyle bir hayati meselede öncü rol üstlenecektir. Yaşadıkları yerler su altında kalacak milyonlarca insan her geçen yıl bu hakikatle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bizim böyle bir sürecin dışında kalmamız düşünülemez. İklim değişikliği konusunda da bizim safımız mazlumların yanı olacaktır. İlgili kurumlarımız şimdiden 2053 taahhüt olan net emisyon olan eylem planlarını hazırlamaya başlamıştır. Enerji, savunma, sanayi başta olmak üzere hayatımın her tarafını kuşatan bu eylem planları meclisimizin onayının ardından yürürlüğe koyacağız.
AZİZ SANCAR DOKTORA PROGRAMI BAŞLIYOR
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da STAR bursu olan TÜBİTAK stajyer araştırma uygulamasını başlattı. STAR Burs programını, 1500 öğrenci için yeniden açıyoruz. Yine TÜBİTAK tarafından Aziz Sancar adına ocak sonunda doktora programı başlatıyoruz. Ekonomideki gelişmeleri anlattı. Bu programında Aziz hocamız bizzat seçecek ve laboravutarlarda çalışmalara başlayacaklar. Türkiye’nin ekonomideki gerçek potansiyelini yansıtmayan haberlere kimsenin itimat etmediğini zaten biliyoruz. Ülkenin ve milletin felaketinden kendine siyasi ikbal değiştirme içinde olanları iftira bataklığına davet ediyoruz. Biz güçlü ve büyük Türkiye için usanmadan bıkmadan çalışmaya devam ediyoruz. Gelişen ve büyüyen Türkiye gerçekliğini görmek için etrafa bakmak, dünyada olan bitenleri görmek dahi yeterlidir.
722 MİLYONLUK ÖDENEK
Eğitim, hükümetlerimiz döneminde en büyük yatırım yaptığım alandır. Salgın sürecinden uzaktan yürütülen eğitim öğretim faaliyetlerinin yüz yüze eğitiminin yerini alamadığını gördük. Onun için bu sene yüz yüze eğitim için kararlı bir tutum ortaya koyduk. 6 Eylül’de başlayan eğitim faaliyetleri alınan tedbirlerle başarı ile yürütülüyor. 1,5 yıllık aranın ardından elbette ufak tefek aksaklıklar olmuştur. Ama bunlarda ilgili kurumlarımız tarafından süratle giderilmiştir. 722 milyonluk ödeneği yerlerine ulaştırdık. Öğretmenlerimizin aşılama oranları artarken velilerimizi ve aşı sırası gelen öğrencileri de aşı olmaya davet ediyoruz.